Erzurum'un kahvehane kültürü geleneği

Erzurum’da kahvehane ve çay ocağı kültürü, yaklaşık 100 yıldır devam eden bir gelenek halini almış bir durumda.

Tarih: 19.09.2022 10:30
Erzurum

Talha KOCA

Erzurum halkı yaklaşık 100 yıllık bir geçmişe sahip kahvehane kültürüne sahip çıkıyor. Erzurum  Otel ve Kahvehaneciler Esnaf Odası Birliğinden alınan bilgilere göre, ilde yaklaşık 500 kahvehane bulunmakta. Erzurum halkı kahvehanelerden vazgeçemiyor. Şehrin dört bir yanında yer alan kahvehaneler, çay ocakları sosyal hayatın ve kültürün en aktif en canlı ve  hareketli mekanları konumunda. Özellikle kış aylarında uzun geçen günlerinde en kalabalık yerler olarak bilinen kahvehaneler Erzurum halkının göz bebeği mekanlar olarak bilinmekte. Erzurum’da yaz-kış kalabalık ve hareketli mekanlar olan kahvehaneler ve çay ocakları bir nevi vatandaşların dinlenme tesisi ve rahatlama alanı olarak yer almakta. Yaz aylarında sıcaktan, kış aylarında da soğuktan bunalan vatandaşlar soluğu çay ocaklarında ve kahvelerde alıyor.

SABAH NAMAZINDAN SONRA KAHVENİN YOLUNU TUTUYORLAR

Erzurum’da kahvehane ve çay ocağı işletmecileri sabah namazı vakti ile birlikte anahtarını çevirip dükkanlarını günün ilk ışıkları ile açmakta. Sabah namazını kılan vatandaşlar güne  kahvehane ve çay ocaklarında sabahın erken saatlerinde limonlu çaylarını yudumlayarak başlamakta. Sabahın erken saatlerinde dolan çay ocakları ve kahvehaneler yatsı namazı vaktine kadar canlılığını yitirmiyor. Erzurum halkı her boş anını genellikle bu mekanlarda geçirmekte.

DADAŞLAR OTLU VE LİMONLU ÇAYDAN VAZGEÇEMİYOR

Erzurum’da vatandaşlar çayını halk tabiriyle “Otlu” içiyor. Bu otlu çay vatandaşların gözünde vazgeçilmez bir hal almış durumda. Erzurum’da çay demlendikten sonra demlenen çay yapraklarını süzmeden halk tabiriyle “Otlu” olarak bardaklara dolduruluyor. Erzurum halkı demledikleri çayı bardağa doldurduktan sonra yarım daire şeklinde bir limon atarak çaylarını limon kokusu eşliğinde yudumlamakta. İri ve yarım daire şeklinde ki limonlar genellikle çay bardağından taştığı için limonu bastırarak veya sıkarak çay bardağına yerleştirilmekte. Erzurumlu vatandaşların çayı limonlu içmelerinin sebebi genellikle kokusundan dolayı kaynaklanmakta. Çayında limon kokusundan ve az da olsa limon tadından vaz geçemeyen vatandaşlar akabinde limonun çay içerisindeki zararlı maddeleri temizlemesinden dolayı da limonu çaylarında da kullanmaktadır.

ERZURUM’UN MEŞHUR ESKİ KAHVEHANELERİ

Erzurum’un eski ve meşhur kahvehaneleri ve çay ocakları denince akla en başta Ağanın Kahvehanesi gelir. Mahalle Başı konumda yer alan bu kahvehane genellikle faytoncu ve at arabacılara hizmet etmekteydi. Bu kahvehanenin en belirgin özelliği gelen müşterilerine 2 çay birden servis edilmesiydi. Bunun sebebi ise faytoncu ve at arabacıların devamlı olarak dışarıda  sıcağın ve soğuğun altında çalışmalarından kaynaklanıyordu. Bu meslek sahipleri yazın bunaltıcı sıcaktan hararetlendikleri için, kışın da soğuktan üşüdükleri için soluğu Ağanın Kahvehanesinde alırdı. Akla gelen meşhur kahvehaneler arasında Müştak’ın Kahvehanesi de yer alırdı. Nazik Çarşı’da eski Kuru Hapanın karşı tarafı konumundaydı. Vatandaşların vazgeçemediği lezzette çay demler ve bu çayı müşterileriyle buluştururdu. Birde Gölbaşı'nda Gombosto’nun Kahvehanesi olarak herkes tarafından bilinen meşhur bir kahvehane yer alırdı. Her giden müşterinin taze çay istemesi üzerine  kahvehane işletmecisi Gombosto lakaplı ustanın  “Anan öle Gombosto, her gelen taze çay istiyor.” ifadesiyle hatırlanmakta ve bu ifadenin Erzurum da ağızdan ağıza dolanmasıyla ün kazanmıştı. Bu kahvehaneye giden vatandaşlar her zaman taze ve limonlu otlu çaylarının eşliğinde sohbet ederdi. Erzurum halkı uzun yıllardır gelen kahvehane ve çay ocağı kültürünü halen daha devam ettirmekte ve bu geleneğini sürdürmekte.