Ayhan YİĞİT


DEPREM - 1-


                                                            

                                      Elazığ depremini üzüntü ile anıyoruz!

    Ölenlere rahmet, ailelerine ve tüm Türkiye´ye tekrar baş sağlığı ve yaralılara şifalar diliyorum?

   Allah, bir daha milletimize böyle felaketler vermesin?

   Tüm birimler; kurtarma, sağlık ve güvenlik ekipleri zamanında koştular, yerlerini aldılar?

   Fedakârca gece gündüz çalıştılar? Devlet yetkilileri de orada idiler? Hepsini candan kutluyorum?

   Her zamanki gibi Millet top yekûn yardıma koştu! Birliğini beraberliğini ve asaletini gösterdi?

   Keşke, bu hassasiyet; acılı zamanların dışında / normal zamanlarda da olsa?

   Deprem; korkunç bir afet, fizik men, psikolojik men! Yıkım, ölüm, kayıp? bir arada!

   Şiddetine göre, ölüm kayıp ve maddi hasar artıyor?

   Keşke bu olaylar olmasa.  Ama, bu mümkün değil! Bilim adamları olacak diyor, tarih öyle gösteriyor?

   Ona, o ilahi güce bir şey denmiyor / denemiyor/ denemez, bir şey yapılamıyor, yapılamaz?

   Fakat yapılacak çok şey var, biz onları yapacağız, yapmalıyız? Tedbir, tedbir, tedbir! Tedbirler zinciri?

   Bu zincir, basamaklı, biri birini tamamlayan birçok halkadan oluşuyor:

  Halkanın biri çürük veya kopuk olursa; binalarda, sütünler de kopar ve yıkılır!

   Eski depremlerde de aynı acıları yaşadık!

   Acı ve geçmiş olayı hatırlatmak istemezdim. Kabuk bağlamış yaralar, yeniden kanayabilir, acılar tazelenir!

    Ama tablo ortada; sağlam yapılan bina aynen duruyor, çürük bina yıkılıyor?

    Demek ki; Deprem Öldürmüyor, Bina Öldürüyor!

   Bu duygularla, gündemde tutmanın da yararı olur istek duygusu; kafamda dolaştı, bayağı tereddüt yaşadım.

    Bu iki ilkeden, gündemde tutmayı ve bazı gerçekleri açıklamayı tercih ettim. Okurlarım beni bağışlasın?

   İlimiz ve Bölgemizde risk altında olduğu için, bazı  bilinen gerçekleri tartışalım dedim?.Millet ve yetkililer biraz beyin jimnastiği yapadursun?

   İki büyük fay hattı ülkemizden geçiyor. Afrika, Arabistan yarımadası, kitlesel olarak Ana doluyu itiyor / sıkıştırıyor!

   Sıkışan ülkemizin yer katmanları; kıvrılıyor kırılma hatları oluşuyor! Bu hatların en aktifleri de, Kuzey Anadolu ve doğu Anadolu Fay Hatları oluyor?

   Tüm bilim adamları; yer bilimciler, jeologlar,  jeofizikçiler deprem kaçınılmaz diyor:

   Yine, İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyesi ; ?´Kuzey Anadolu Fay hattı için, Marmara denizinin dibine teknik inceleme cihazları yerleştirilmiş durumda ve 7/24 saat uzmanlar tarafından takip ediliyor ve kıpırdamaların olduğu izleniyor.´´ Diyor.

   Tedbirleri sıralarken, çok söylenen söz olan ; ?´ Deprem öldürmez, bina öldürür.´´cümlesini tekrarlıyor?

   Yine, bu hususta uzman akademisyenlerin tümü; ?´şehirleşmede, yapılaşmada ve sanayi tesislerinin kurulmasında, FAY (kırılma ) hatlarının dikkate alınması gerekir´´diyorlar?

  Buradan hareketle olayı / yapılması gerekenleri biraz açalım?

    -   Demek ki zincirin ilk halkası, yer seçiminden başlıyor;

    -   Yerleşim yerleri seçilirken, coğrafi olarak uygun yerler seçilmeli,

     -  Fay hatlarında, şehirleşme, yapılaşma olmamalı,

     -  Zemin etütleri kesinlikle yapılmalı,

      - Kaçak inşaatlara, ilave katlara kesinlikle fırsat verilmemeli,

    -   İnşaat projeleri, zemine göre yapılmalı,

      - Yapım esnasında, bu projelere tam olarak uyulmalı,

     -  Yapı malzemeleri; tekniğin/mühendislerin dediği cins, miktar, oran ve kalitede olmalı,

     -  Nüfus hareketleri / göç- yerleşim, düzene sokulmalı?

  Bu ilkeler yeni yapılacak inşaatlar için! Ama işler bunlarla bitmiyor?

   Maalesef eski bina ve tekniğe uymayan yapım çok! Asıl problem burada?

  Büyük Şehir Belediye Başkanları, diğer Belediye Başkanları ve İmar Daire Başkanları; ilmin ve teknik adamların dediğine uymalı? Şehirleşmeyi, yapılaşmayı ve sanayiyi ona göre dizayn etmeli!

   Bunları ne yapacağız?

   Devam edecek. Hoşça k alın                                              Uz.Dr.Ayhan YİĞİT