Abdurrahman ZEYNAL


HAMİYET VE HAK NEDİR


Günümüzde kullanılmayan kelimeler gurubunda yer almaktadır. Halbuki daha düne kadar büyüklerden, gün görmüş dedelerimizden ve irfanı geniş kültür adamlarımızdan duyar işitirdik. Büyükler bize  "hamiyetli" olun diye nasihat ederdi.

Peki  ne idi bu hamiyet? Niçin önemliydi? Büyükler neden hamiyetli olun derlerdi?

Hamiyet: Din, namus, vatan, aile gibi sevdiğimiz ve asla vaz geçemeyeceğimiz şeylere karşı bir zarar geldiğinde, tabii olarak insanda ortaya çıkan his ve heyecanlar bütünüdür.

Ruhun müdafaaya mecbur olması, yardıma koşmasıdır. Ruhun bu asli özelliğindeki bu istek ve arzu yara almış ise orada derin bir hastalık hali vardır.

Hamiyet; insanlığın en kıymetli tarafı ve doğru yolda gitmesi için sahip olacağı cevheridir. Dünyada hamiyetsiz insan yoktur. Hayvanlar bile yuvalarına yönelen veya gelebilen tehlikelere karşı durur ve yapmaları gereken her şeyi yaparlar.

Akif´in mısralarında okunursa hamiyet kavramını bulur ona göre tavır belirlersiniz.

O halde artık hamiyetli olalım. Türk milletine karşı yapılan her türlü yanlışı düzeltmeye çabalayalım. Gelin hep beraber hamiyetli olalım.

                                                       Hak:

İnsanlar farkında olarak veya olmayarak kullandıkları bir kelimeden söz edeceğim. Bu kelime  "Hak" tır. O halde  "Hak" nedir?  Söylediğimiz ama unutmaya yüz tutan bu  kavram neden önemlidir?

Hak, sabit ve devamlı anlamını taşır. Fakat gerçekte Allah demektir.

Günlük anlamda yapılan bir iş sonucunda kazanılmış değerler bütününü ifade eder. Bir iş, bir sözleşme sonucu elde edilen haklara  "istihkak" da denir.

Günümüzde hak, gerçek anlamının dışında pek çok eylem için kullanılmaktadır. Bunlar; kapılan, zapt edilen, çalınan, sahibi mahrum edilen şeylere denilmesi ile dikkat çekmektedir.

Deyim olarak bu konuşma dilimizde; "Hak değirmende olur", Ziya Gökalp´ın ifadesiyle, "Ahlak yolu pek dardır/ Tetik bas önü yardır/Sakın hakkım var deme/ Hak yok vazife vardır"   şeklinde kullanılmaktadır.

Toplum nezdinde hak; "hak güçlünündür" ifadeleri aslında çürümüşlüğü , hastalığı temsil eder.

O halde gelin "Hak" kelimesini asıl anlamıyla kullanalım ki gerçek  anlamını bulsun.

İnsan Hakları evrensel bildirgesi, Hz. Peygamberimizin Veda Haccında tüm insanlığa ilettiği  mesajlar hep hak kavramı üzerine kurulmuştur.

İnsanlar doğuştan alınamaz, devredilemez haklarla dünyaya gelmiştir. İnsanların; Mal, Can, Namus, Mal-mülk edinme, yaşama gibi temel hakları koruma altına alınmıştır. Cenevre sözleşmesi gereği savaşta esir edilen askere bile verilmiş haklar vardır. Bu hakları ihlal edenler uluslar arası mahkemelerde yargılanmakta  cezaya çarptırılmaktadır. Demek ki "hak" insanlığın ortak değeri, anlayışı vaz geçilmezidir.

Haklı, haksız, hak-hukuk tanımayan ifadeler günlük hayatta kullandığımız ifadeler olarak karşımıza çıkmaktadır.Bu nedenle çok önemlidir. Bunun için:

"Önce hakkı öğreneceksin ki, hakkının ne olduğunu anlayasın."

Hak; dağların hallaç pamuğu gibi atıldığı, denizlerin kaynatıldığı, uzayda yıldızların infilakına sebep olan değer veya değerler bütünüdür.