Ayhan YİĞİT


Hoş Geldin Ramazan


                                                                 

-          1       -                                                                             

                 Hoş geldin Ramazan demek yetiyor mu?                                    

              Önce ,okurların ve tüm Müslümanların Ramazanlarını kutluyorum?

              On bir ayın sultanı;  bereket ayı, mağfiret ayı, hatim ayı, Kuran ayı, iyilik ayı, hoşgörü ayı, yardımlaşma ayı, dayanışma ayı, yokluğu, yoksulluğu hatırlama ayı, fakiri, yoksulu görme ayı?

               Nefsimizi, hareketimizi, dilimizi, elimizi, yumruğumuzu terbiye etme, yumuşatma, güzelleştirme ayı?

              Kötülük  yapmama, günah işlememe, dua etme, insanları incitmeme, işkence yapmama, hoşgörüyü hakim kılma, İnsanlara saygıyı zirveye ulaştırma, komşu ve insan haklarının gözetilme, hak yememe, harama el uzatmama?ayı.

              Müslümanlara farz olan bu ibadet, hem bedenle/ fizik men ve hem de ruhen yapılan, yapılması emir olunan  bir ibadet.

              Kuranın getirdiklerine ve Hz. Muhammedîn emirlerine tam olarak uymayacağız mı?

             Kararlılık ve titizlik gösterirsek her şey hallolur!

            Öyle ise; bizler de oruçluyken,  hem vücudumuza ve hem de manevi /ruhi dünyamıza hakim olacağız.

                İşte o zaman ramazan ayına, haklı olarak ?hoş geldin ramazan?,  deme gururunu yaşarız ve hasletinden yeteri kadar yararlanırız?

          Allah hepimize, bu güzel ahlâkı/iyi huyu nasip etsin.

           İslam ?ın en önemli ilkesi bu değil mi?

           Emirleri, hadisleri, İlkeleri ve görüşleri:

          Her yetkili (Hocalar ve din görevlileri),  fırsat buldukça söylüyor, hatırlatıyor. Basın ve televizyonlar sık sık bahsediyor. Din âlimleri ve yazarlar fikirlerini sergiliyor.

           İnsanlığın kurtuluşu, huzuru ve refahı, barışı, gelişmesi ve zenginliği; bunların yaşanması ve uygulanması ile doğru orantılı.

           Çok şükür şehrimiz ezici çoğunlukla bu ilkelere uyuyor. Ramazan´ı coşkuyla karşılıyor, yaşıyor ve iyilikle uğurlanıyor.

          Sözümüz, tavsiyemiz uymayanlara;  düzeni, ahengi bozanlara, huzuru kaçıranlara.

         Bu güzel insanların; kutsal bir ayda, ulvi duygularla yaşamasına, feyz almasına, günlerini huşu ve haz içinde  geçirmesine  engel olanlara, ket vuranlara ?

            Emirler ve bu güzel ilkeler;  Neden yeteri karda uygulanmıyor, uygulanamıyor, yaşanmıyor, yaşanamıyor ?

            Bu soruları herkes, ?başta yetkililer? kendi kendine sormalı, düşünmeli, kafa yormalı? Her şey tozpembe denmemeli!

            BUNLARI (ataları, eksikleri) ÖNLEMEK VE DÜZELTMEK İÇİN:

            Ferdi, toplumsal, kitlesel ve bölgesel eğitim, öğretim metotları ve yolları bulunmalı ve uygulanmalı.

           Bilimsel olarak; eğitimsel, sosyolojik, psikolojik yönler de göz önüne alınarak yine bilimin öncülüğünde  harekete geçip ; kişilere ve topluma, gerçekler öğretilmeli, benimsetilmeli, azmettirilmeli ve  yaşamın ayrılmaz bir parçası haine getirilmeli.

           Ne bekleniyor ki, kim bunları yapacak?  Geç kalınmış bir fiildir bu. Ama bir atasözü var,  ?zararın neresinden dönersen kârdır.?  .

           Her gün yaşadığımız ve gördüğümüz; İslam´a, insanlığa ve iyi ahlaka uymayan birkaç olumsuz hareketten bahsedeyim:

           Hızlı araba kullanma, yol vermeme, kornaya asılma, sağ ve sol taraftakileri sıkıştırma, kırmızı ışıkta durmama, pide kuyruğunda kavga etme, ?´Ben oruçluyum, sigara sıktı? ?´ gibi bahanelerle adamlara sataşma , küfür etme, galiz sözler söyleme ve kaba davranma?                                               

          Bu olumsuz hareketlerin olmaması, güzel davranış ve güzel ahlakın gelmesi dileğiyle?

          Yazı devam edecek. Hayırlı ramazanlar?                    Uz. Dr. Ayhan YİĞİT