Abdurrahman ZEYNAL


KAN SINIRLARI HARİTASINDAN AFRİN´E


ABD yıllarca çalışıp 22 ülkenin sınırlarını değiştirip yeni Ortadoğu haritası hazırladı.

Hazırladığı bu haritayla çizilmiş sınırlara "KAN" sınırları adını verdi.

Medeniyetler çatışması değil İslam Dünyası kendi içinde çatıştırılacak diye Henry Kisincır beyanat verdi. Condolida Ricze buna Dış işleri bakanı olarak onay verdi.

Afganistan´dan başlayıp Tunus´a kadar uzanan coğrafyada son 30 yıldır kan ve göz yaşı dinmiyor.

Ebu-gureyf, Guantamo ceza evleri, CIA´nın casus uçakları binlerce Müslüman´ı işkenceden geçirdi. Kadınların Namuslarını kirletti. 20 Milyondan fazla insanın mülteci olmasına sebep oldu.

1942 yılından sonra İngiltere´nin siyasi hegemonyasının sürdüğü yerleri kendi payına alarak bu bölgede iç karışıklıklara sebep olacak, Cemaat, cemiyet, Taliban, El Kaide, El Nusra, PKK, PYD, YPG gibi örgütleri kurup, eğiterek ve sahaya sürerek bölgeyi istikrarsızlaştırıp ABD egemenliğini pekiştirmek istedi.

Irak´ı yerle bir etti. Milyonlarca insanı evsiz barksız hale getirdi. Saddam´ı Kürtlere astırdı. Barzani ve Talabani´yi yerine göre kullandı. Günü gelince de paçavra gibi attı.

Türkiye´de 1984 yılından sonra kayıpları tahmin edilemeyen bir PKK belasını başımıza musallat etti. ÇEKİÇ güçle destekledi. Silah verdi, Para verdi, Terör estirdi. 60 bine yakın insanımızın şehit olmasına sebep oldu.

Suriye´yi istikrarsızlaştırarak Salih Müslim denen teröriste ileride kurulacak bir devletin kuruluş hazırlığını yaptırdı. Suriye´de 10 milyon insanı mülteci yaptı. Bir milyon insanın ölümüne ferman çıkardı.

ABD tüm bunları yaparken içeriden tuttuğu satlık maşalar yardımıyla yaptı. Satlık insanlar, megaloman zavallılar, Amerika´nın maşası oldular.

Libya´da Kaddafi´yi asıp Libya petrollerini tabii müttefikleri olan Fransız ve İtalyanlara peşkeş çektiler. NATO´yu bu iş için kullandılar. Bakın Libya´da ne demokrasi geldi nede istikrar.

Yemen´de meydana gelen savaşlar, Sudanda ki iç savaş hep bu ABD´nin başı altından çıktı.

Sonuç olarak şunu söylemeliyim:

Türkiye kesinlikle iç barışı sağlayıp, insanlarını tasada, sevinçte; kıvançta, acıda bir ve beraber olmasını sağlamalı. 80 Milyon insanı kardeş yapmalı. Bunu yaparken kesinlikle Hukuk kuralları içinde kalarak, SEVGİ dili kullanarak, işi ehline vererek, ayrımcılık yapmadan gerçekleştirmelidir.

Türk Milleti Allahın lütfü, milletin birlik ve beraberliğiyle her şeyin üstesinden gelecek güce sahiptir.

20 Milyonluk öğrencisiyle, dinamik nüfus yapısıyla, tarihi tecrübesiyle, sarsılmaz inancıyla  değil ABD bütün müttefikleri gelse ne yazar.

Yeter ki bizler Milli Devlet, Milli Eğitim, Milli Savunma, Milli Ekonomi, Milli İktidar anlayışının çizdiği, bilimsel metotların desteklediği, hayatımızı hukuk kurallarıyla güvenceye alıp, ötekileştirmeden tüm insanlarımızı kardeş yaparak bu işi başaralım.