Bakara Suresi, 183. ayet: Ey iman edenler, sizden öncekilere yazıldığı gibi, oruç, size de yazıldı (farz kılındı). Umulur ki sakınırsınız.
Günümüzdeki dayanamadığım için tutmuyorum, bahanesi açık ve net bu ayette yer almıyor. Yani dayanamayan tutmasın diye bir ifade yok. Açık ve net emredilen bir ibadetse bahaneleri herkesin kendine kalsın. TUTMAK FARZ OLMASINA FAR DA, NASIL TUTMAK, MİDEYİ AÇ BIRAKMAK MIDIR ORUÇ, YOKSA AHLAKEN TUTMAK, SABIR OLARAK TUTUNMAK MIDIR ?
Dilimizle oruç tutmayı başarmalıyız, sabra tutunmayı yerine getirmeliyiz ki, oruç amacına ulaşsın.
MİDESİ AÇ, RUHU AÇ İNSANLARDAN OLMAMAK İÇİN DİKKATLİ DAVRANMAK ZORUNDAYIZ. Nedir ki ruhu aç insan ? Sofrasında çok çeşitli yemekleri, insanlara gösteriş olsun diye hazırlayan, bir de ekranlara sunan, lüksün dibine vuran, aç kalışından medet uman bireyin ruhudur aç olan.
İftar gelip, mide ezanla belki doyar lakin ruhu aç olan insan, ne elde etse, neye sahip olsa mütevazi durmayı başaramaz.
Gözü açtır ruhu aç olan insanın, yetinmeyi bilmez, hepimizin dahası olsun çukuru var ya, işte o çukur söz konusu bireyde çok daha büyüktür. Doymayı midesiyle değil, ruhuyla öğrenmesi gerekir ruhu aç olan insanın.
Açlığını tavırları ile, açlığını konuşması ile her an belli eder ruhu aç olan insan. Konuşmalarında etiketler, fiyatlar, markalar vardır. RUHU AÇ OLAN İNSAN, YAŞAMDAKİ HERŞEYİN SADECE FİYATINI BİLİR, DEĞERİNİ BİLMEK İSE İŞİNE GELMEZ.
Ne güzel ki bir rahmet ayına daha ulaşabildik ve bizi Yaratan bu güzel ibadeti yaşamaya elverişli kıldı. Bu tarafı iyi lakin, oruçluyken;
* Gıybet etmek, açlıktan huysuz oluyorum diyip kaba ve kırıcı davranmak, ötekini kötü görmek, kul hakkına girmek içinden manevi değeri çıkarıp, aç kalmışlık bırakır kesemizde.
O halde, en evvel ; Ramazan ayında, sabra tutunmayı öğrenmeli, içinde olduğumuz ibadetin hatırını saymayı başarmalı.
En zor olan oruç, kul hakkı yememekle tutulandır ki bu hayatın her gününde tutuluyor.
Midelerimizin aç, ruhlarımızın tok, insanlık adına, güzellikler adına, hayır konuşmak, hayır işlemek adına çabaladığımız günlerimiz olsun. Zira midemiz değil de, ruhumuzun tokluğu birer inanan olarak bize kazandıracak.
Bu arada, ruhunu doyurmanın en güzel işareti , ötekine hoşgörülü olabilmektir. Herkes aynı kapasite ve duruşta olamaz ya, midesinin açlığı bedenine yansıyan ve agresifleşen kişilere karşı alttan alan olmak, derler ya ona uymamak, ruhunu doyurmuşluğun en güzel ifadesidir.
RUHLARIMIZ TOK, MİDEMİZ AÇ KALSIN BU RAMAZAN .......