Abdurrahman ZEYNAL


SURİYE DE STRATEJİLER YENİDEN KURULURKEN TÜRKİYE NE YAPMALIDIR


       

           Strateji kuvvetlerin tam, objektif ve seyyal muhasebesine göre kurulur. Kuvvet kullanmanın kanunları, müşahhas bir mücadeleye tatbik edileceğinden kuvvetlerin karşılıklı olarak tam bir incelemesine ihtiyaç vardır. Kuvvetlerin karşılıklı durumları bilinmiyorsa  doğru bir plan çizmeye imkan yoktur.

           Stratejinin yanlışları Nelerdir?

           Mücadelenin zaferle sona ermesinin  ancak düşmandan üstün bir strateji,  mücadelenin hususiyeti ve kanunlarına  tam tekabül eden stratejik planla mümkün olduğunu tarihi olaylardan biliyoruz. Doğru ve üstün strateji mücadelenin hususi ve objektif  kanunlarına tekabül eden, bizzat içinde bulunulan mücadeleyi, mücadeleye tesir eden şartları bilen ve doğru çözüm yolları gösteren bir plandır.

             Bu plan mücerret olan strateji prensipleri ve  ilmi kadar, bizzat içinde bulunduğu mücadeleyi doğuran sebepleri yani müşahhas problemi de  tam manasıyla bilmelidir. Eğer böyle değilse sadece hayale dayanıyor demektir ki buda bozgunun sebebidir. Türkiye´nin Suriye olayında karşı karşıya olduğu gerçeğin ifadesi buradan geçmektedir.

              Strateji Hangi hallerde Değişir?

              Strateji mücerret, objektif, karakteristik hususi mücadele bilgisinin,  müşahhas mücadeleye tatbikidir. Bu durumda stratejinin mücadele ve ona tesir eden  sebeplerin değişmesi nispetinde  değişmesi tabi olur. Bu değişme bir vakıadır. Zira müşahhas durum, yani kuvvetlerin karşılıklı durumları hakkında tam veya  doğru bilgi alınmamış olabilir. Yahut kuvvetlerin durumunda değişiklik  hasıl olmuş olabilir. Bu şartlar altında planda  gerekli değişmeleri yapmak gerekir. Ayrıca planda bir yanlış olması da mümkündür. Bütün bunlar gösteriyor ki  stratejik plan durumunun  gerektirdiği  değişiklikleri de  yapmak ve geliştirmek gerekir. Maalesef yönetenler dünyadaki ve bölgedeki değişmeleri zamanında fark edemeyip belirledikleri stratejik planlarda değişme yapamadıkları için bölgemizde ve İslam dünyasında karşı karşıya kaldığımız ve önleyemediğimiz olayların içinde kendimizi bulduk.

              STRATEJİK PLANIN TEMELLERİ:

               Strateji kuvvetlerin geçici ve devamlı zaafına, bunlara tesir eden askeri, siyasi, kültürel, ekonomik şartları ve  çarpışan kuvvetlerin tezadına dayanır. Bu nedenle stratejik plan yapılırken şunlara dikkat edilmelidir.

A- Düşman Kuvvetlerinin Tahlili:

1- Düşman kuvveti

    a- Asıl kuvvet: Düşmanları hayale yer bırakmayacak şekilde tanımlayıp, siyasi, askeri, ekonomik ve diğer varlıklarını ortaya koyduğumuzda rakibimizin kendi gücünü öğrenmiş oluruz.

    b-Müttefikleri: Düşman olarak karşımıza aldığımız devlet veya devletler gurubunun bir birlerine verebilecek destekleri nelerdir. Söz gelimi Suriye konusunda İran , Rusya ve Çin´in ortak hareket etmeleri buna misal olarak verilebilir.

    c- Siyasi, askeri, iktisadi imkân ve vasıtalarının iyi tahlil edilerek neler yapılacağı açık, objektif  anlaşılabilir bir biçimde ortaya konması gerekmektedir. Bunlara dikkat edilmediği takdirde sonu iyi olmayan durumlarla karşılaşılabilir.

    d- İttifaklarının şekli, zaafları ve kuvvetli tarafları ortaya konduğunda size rahat hareket edebileceğiniz serbest bir alan bırakır ki bu size işlerinizin kolay görülmesini sağlar.

2- Düşman kuvvetlerinin mücadele Metodu ve  doktrinin hedefi Suriye olayında cihan çapındadır. Akdeniz´in kapısı olması, Irak Petrollerinin özellikle Çin için önemli olması ülkelerin menfaatlerine göre şekillenen doktrinlerine sebebiyet vermektedir. Böyle bir stratejik havzadan kimse elini çekmez, çekerse kaybeder veya zarara uğrar rakiplerinizden böyle davranışlar beklemeniz ise muhaldir.

3- Düşman kuvvetinin karakteri, zaaf ve kuvvetli tarafları hangi değişen durumlardan ileri geldiği net olarak ortaya konmalı ve ona göre stratejiler geliştirilmelidir.

4- Mevcut durumda kuvvetlerinin üstün tarafları, hangi durumlarda kuvvetlerinin zaafa düşeceği ve mağlup olacağı belirtilmelidir.

B- Kendi Kuvvetlerimiz:

Türkiye bir NATO üyesi olarak yapacaklarını planlamalı ve müttefiklerinin nereye kadar kendisini destekleyeceğini iyi analiz yaparak ortaya koymalıdır. Bunun için:

1-Kendi kuvvetlerimizi hesap ederken doğru analizlere ihtiyaç vardır. Bunu yaparken;

    a-Asıl kuvvetlerimiz nelerdir? Siyasi, sosyal, kültürel ve manevi varlıklarımız nelerdir? şeklinde belirleyip objektif, açık, hayale yer bırakmayan  tespitlerde bulunmalıyız.

    b- Müttefiklerimiz kimlerdir? NATO ve bağlı ülkeler, inanç yönünden kendilerini yakın hissettiğimiz ülkeler ve kardeş sayılabilecek ülkeler  ve bize destekleri de net belirlenmelidir.

    c- İmkan ve kabiliyetlerimiz nelerdir? Hangi askeri,siyasi ve sosyal imkanlarımız vardır? Bunlarda gerçeğe yakın ortaya konmalıdır.

2- Kuvvetlerimizin güçlü ve zayıf tarafları ve karakteri. Güçlü yönümüzün devamına, zayıflarımızın azalmasına tesir edecek şartlar.

3- Mücadelemizin karakterine tesir edecek jeopolitik durum ve milletin  mücadele hususiyetleri ve mücadeleye sevk edebileceği imkan ve kabiliyetleri

C- Mücadele stratejisine etki edecek  beynelmilel vaziyetler nelerdir?

Yukarıda belirlediğimiz şartlar çerçevesinde ülkemizin hareket etmesi, yeni maceralara ülkenin sürüklenmemesi açısından önemlidir. Önümüzde Balkan Faciası, Birinci Dünya Savaşı, Allahu Ekber ve Sarıkamış hareketi dikkatle okunarak dersler çıkarılması gereken olaylardır.

İnşallah ülkeyi yönetenler  gerekli dersleri çıkarırılar.

Kaynak: Aykut Edibali, Yeniden Milli Mücadele Dergisi, Yıl : 1970