Abdurrahman ZEYNAL


1918´inde ERZURUM


Osmanlı artık eski ihtişamlı günlerini kaybetmiş, her geçen zaman aleyhine işleyerek , insan ,toprak ve ekonomik kayıplarını artırmıştı.

Yunanistan bağımsızlığını kazanmış, Yeniçeri ocağı kapatılmış ve 1829 yılında Erzurum ilk kez Rus işgaline uğramıştı. Şehir nüfusu 130.000´den 15.000´lere gerilemiş acılı yıllar başlamıştı.

1877-1878 yılı ikinci kez Erzurum Rus işgaline uğrarken binlerce Müslüman Türk Kars yaylalarından , Erzurum ovasından , köyünden, kentinden göç ederek yollara düşmüş, ağır kış şartlarında salgın hastalıkların hazırladığı felaketli yolculuklardan sonra Sivas, Kayseri, Aksaray, Nevşehir, Çorum, Amasya, Tokat gibi illere göç edilmiştir.

Yıllar geçiyor Birinci Dünya Savaşı´nın başlamasıyla birlikte  bir tarafta yokluk, kıtlık, hastalıklarla uğraşırken, Ermeni, Rum çeteleri ve işgalci Rus askerleri de bölge halkına amansız işkenceleri reva görüyorlardı.

16 Şubat 1916´da Erzurum üçüncü defa Rus işgaline uğruyor dayanılmaz acıların çekildiği  iki yıl böylece başlamış oluyordu. Ermeni Çeteleri Müslüman Tük kanı dökmek için yapmadıkları mezalim kalmamıştı.

Köprüköy Muharebeleri ve Başlayan Göç:

Sarıkamış Harekatı başarısızlıkla sonuçlanınca Ruslar bütün kuvvetleriyle Köprüköy hattına yüklenmiş ordu savaş kaybettikçe ahalide göç yollarına dizilmişti. Pasin ovası boşalıyordu. Oltu, Olur, Narman, Tortum, Pasinler, Horasan Hınıs´tan ayrılan binlerce masun insan artık göç yolarındaydı. Yolda ölenler karlara teslim ediliyor, aç kurtlara yiyecek oluyorlardı. 

Eksi kırk derecede , tifo, tifüs , zatürre ve bulaşıcı hastalıklar insanımızı perişan ediyor ve sadece Erzurum vilayetinden 408.000 bin insan muhacir oluyor ve bunlardan 200.000 insanımız yollarda hayatını kaybediyordu.

Göçle; köyler, kasabalar ve şehir boşalırken yerlerine Ermeni Çetecileri yerleşiyor geride kalan , göç edemeyenlere işkence ediyorlardı.

Açlık , sefalet kol gezerken Bakü İslam Cemiyesi Hayriyesi Kardeş Kömeği Teşkilatı Erzurum ve çevresine gönderdikleri yardımlarla insanların açlıktan yokluktan kurtuluyor böylece ölümlerini önüne geçiliyordu.

Nihayet 1918´in Şubatında Kazım Karabekir Komutansında Refahiye´den yola çıkan ordumuz  önce Erzincan´ı sonra sırasıyla Tercan ve Aşkale´yi kurtardı. Erzincan - Erzurum arasındaki yol güzergahındaki köylerde tüten bacalar tütmez olmuş, çeteler geri çekilirken gerideki sivil ahaliyi top yekun katletmişlerdi.

Ermeni çetelerinin başı olan Antranik, Dr. Yakop Zavrşiyev, Albay Zekiyeviç,  Vahan Todoverts, Albay Torkom, Fransız albay Morel, Dikran Ağamalyan, Sivaslı Murad, Bitlisli Sebun ve diğer Taşnak çeteleri  Müslüman Türk soykırımına sebep olmuşlardı.

Erzurum şehir merkezinde binlerce Müslüman´ı katlettiler. Yanık Derede üç bin, Karskapı´da 250, Şehrin mahalle aralarında 4000, Ezirmikli Osman Ağa ve Mürsel Paşa konaklarında 1250,  Şeyh Ahmet Hanesinde 450, İstasyon Barakalarında 3000, Hacı Ahmet Ağa hanında 1373  olmak üzere 13 273´den fazla insan şehit edilmişti.

Şehir merkezi ve ilçelerde toplam şehit sayısı 50.000´den fazlaydı.

Bütün bunlara ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya´nın desteklediği Ermeniler sebep olmuştu. Ancak Osmanlı devletinin de bu işlerde  elbette eksikleri ve hataları vardı. Bunların başında:

Koyu  bir cehalet, hurafelere körü körüne bağlılık, İktisaden ve ekonomik olarak gerilik, Kültürel bakından acizlik, dünyadaki değişimleri okuyamamak ve lider yoksunluğu sebep olmuştur.