Ayhan YİĞİT


8 MART KADINLAR GÜNÜ


 

                                                                                       Bugün önemli bir gün. Belli günlerde belli bir kişiye, guruba, mesleğe ya da millete ayrılır, atfedilir, hatırlanır ve özellikleri, iyilikleri, eksikleri değeri ve etkinlikleri konuşulur. Ekseri de iyi taraflardan bahsedilip övülür.

O gün, ya da o hafta ona ayrılır? Demeç, söylem, haber ve yorumlar, hep o yöne ve o gruba yönelir.

Kadınlar gününde de odak noktası KADINLARDI?

Herkes onlardan bahsetti, kutladı, iyi dilekler diledi.

Sn. Cumhurbaşkanından tutunda, Aile Bakanlığına Sn. Başbakana, diğer bakanlara, siyasilere yerel yöneticilere; medya mensuplarına? Çok âlicenap davranış bunlar. Kadınlar da bunu fazlası ile değer.

Bende Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, her günlerinin ve geleceklerinin bu günden daha iyi olmasını diliyorum?

Bu günler önemli; kültür anlayış ve algı yönünden fayları oluyor. Ama ben diyorum ki, bu önemli kişiler ve günler bir güne sıkıştırılmamalı, unutulmamalı ve 365 gün hatırlanmalı ve anılmalı.

Dünya insanlar için yaratılmıştır. Bunu bilir ve düşünürsek, her şey hallolur? Kadın hakları da, insan hakları da?

Her şey Tanrının mührüdür; İnsan, diğer canlılar, dağlar, denizler, sular, ağaçlar? çiçekler.

Bu ilahî kudreti ve üstün sanatı görüp, bu yaratılanlara saygı duymak gerekir ve esastır. İşte bu ilkeden hareketle; insanı sevmek, insana saygı duymak özdür ve hazdır.

Öyle ise kadınları sevmek, saymak, korumak, haklarını vermek, eşit görmek ve eşit tutmak; her insanın ve her kademedeki yetkililerin görevidir ve elindedir.

Tüm yorumlar iyi yönde söyleniyor: Fakat iki farklılık göze çarpıyor.

Bir görüş eskiye dayandırıyor. Kadın haklarını değer verilişini, iş ve sosyal hayata, hatta hürriyetlerine kavuşmalarını? Batı önder oldu, ordan yel esti tezini savunuyor.

Diğer görüş, çok yakına dayandırıyor, her hakkı yeni aldılar, biz verdik? vs.

Bence ikisi de eksik:

Kadın (insan) haklarını en iyi ve geniş şekilde veren, emreden ve uygulayan Hazreti Muhammed (S.A.V). Ayrıca Kuranı Kerimde, insanlar arasında bir ayırım yapılmıyor! Kadına ve erkeğe, aynı insan olarak değer veriyor!.. Biz daha başka kaynak, niye arıyoruz ki? Diyanet, ilgili ve yetkililer bol bol açıklama yapsınlar?

Daha sonraki yaşamlarda, bazı yöneticiler; zaman zaman, yanlış uygulamalar yaparak, kısıtlamalar ve ayrımcılıklar yapmışlar.

Cumhuriyetle birlikte, kadına tekrar değer verilip birçok haklar tanınmış. Yine son zamanlarda bazı haklar daha verilerek, onure edildiler hoş tutuldular ve de daha kazanımlar elde ettiler. İnşallah, her yerde ve toplumda bu insancıl davranış ve uygulama yerleşir sürer gider.

Kadın nedir?

Anadır, bacıdır, eştir, kardeştir, yoldaştır, hayat arkadaşıdır!.. ?Hayat, yaşamdır, candır. Öyle ise can arkadaşıdır. Candan öte bir şey var mı??

Ana hakkında söylenmiş o kadar veciz söz var ki; ?Ana gibi yar olmaz. Ana yüreği. Ana kucağı. Ana kızına taht kurar. Analı kuzu kınalı kuzu. Ağlarsa anam ağlar, başkası yalan ağlar. Cennet anaların ayağı altındadır??

Ben, ?kadına saygılı olunması elzem olduğu gibi? insana saygılı olmak esastır derim. İnsanların ulvî makam tarafından yaratıldığını ve bize, birbirimize hediye edildiğini kavrarsak, bu erdeme ulaşırsak; işte o zaman, insana da, kadınlara da değer vermiş oluruz.

Ama bu ortamda; ne Türkiye´de, nede dünyada, bu olgunluk, bu yüksek ahlak seviyesi görülmemektedir?

Kadın haklarını anlatmak güzelde, bu yetmiyor. Uygulamak lazım.

Ne yazık ki; günümüzde, insanlar, kadınlar, çocuklar her çeşit işkenceye maruz kaldığı gibi; tepelerine de bombalar yağabiliyor / yağdırılıyor: ?İşte Ortadoğu: Batı bunu yapıyor, sonra insan haklarından, kadın haklarından dem vuruyor.

Tüm kadınların günleri daha iyiye mutlu olması ve insanlara yapılan zulümlerin durması dileği ile.

Hoşcakalın?