Nuri TOPARLAK


CAFERİYE CAMİİNİN BANİSİ CAFER EFENDİ HAZRETLERİ

Cafer Efendi Hazretleri doğum tarihi bilinmemekle beraber  Erzurum’un önde gelen şahsiyetlerindendir.


 

Cafer Efendi Hazretleri doğum tarihi bilinmemekle beraber  Erzurum’un önde gelen şahsiyetlerindendir. Hayırseverliği,Âlimliği ve Sutan İbrahim döneminde devletine bağlı (cizye ve avârız muharriri) olarak görev yapan (Maliye memuru) tanınmış bir şahsiyettir. Ailesi Erzurum’a 12 km mesafede Erzurum-Hasankale yol üzeri, Nenehatun köyünden güneye açılan asfalt yol takip edildiğinde 2 km sonra konuşlanan Nebi köylüdür. Ebubekir Efendinin oğludur. Bu günkü durumuyla köy 25 haneli, köyden 500 m yukarıda olan Toparlak köyünün mahallesi durumundadır.

Ancak köyün eski bir yerleşim yeri olduğu 1300-1400 lü yıllarda Toparlak köyünden evvel kurulduğu Nebi köyünün geniş bir yerleşim birimi oluğu yöre halkından olmamız hasebiyle büyüklerimizden intikalen asıl yerleşimin tarihi ipekyolunun geçtiği nokta Nebi köyüdür. Yerleşim yerindeki araştırmalarımızda eski yol üzerine kurulan köyün yanı başından akan Toparlak çayı üzerindeki dokuz gözlü tarihi köprünün dedem Haci İsmail efendinin ifadesi üzerine Cafer Ağa Hazretlerinin yaptırdığını, bu köprünün yapımından evvelde burada bir köprü olduğunu dedelerinden duyduğunu ifade etmişti. Aynı zamanda köyün batı tarafında bir kilisenin bulunduğu yerinde incelemelerimiz neticesinde ortaya çıkardık. Civardaki köylülerde bu mıntıkaya kiliseböyrü mevkii olarak ifade etmektedirler.  Şimdilerde yeni yerleşim için temel kazdıklarında, eski ev temellerine, toprak su borularına, tandırlara, mezar kalıntılarına v.s rastladıkları görülmüştür. Köyün konumu stratejik konumdadır. Pasin ovasının Erzurum cephesine doğru Deveboynu bölgesinde oluşu, tarihde de  Deveboynu savaşlarının önemli bir yeri vardır. Sultan II. Abdulhamit Han döneminde yaptırlan tabyalarında bu bölgede yoğunluk olarak yapılması önem arz etmektedir.

Günümüzde Nebi köyü civarında bulunan eski Hasankale yolu üzerinde Nebihanları denilen mesire yeri, evveliyatında da sulak ve yeşillik oluşu nedeni ile Cafer Efendi Hazretleri Erzurum’a gelen valileri, devlet adamlarını ve misafirlerini bu köyde ağırlamış. Evliya Çelebi Erzurum’da bulunduğu zamanlarda Cafer Efendi ile tanışmıştır.Cafer Efendinin kendilerini köyüne götürdüğünü anlatırken derki: “Burda bize Cafer Efendi bir azim ziyafet edip Paşaya bir at, üç gulam (köle), üç kese (para) hediye verdi. 300 yüz haneli mamur ve abadan bir köydür.”

Abadanlık kayıp olmuş, Şimdi bu köyü her hali ile bilen yok. Köyde yaşayanlar bile tarih şuurundan mahrum bırakılmış. Sadece adı kalmış yadigâr. Cafer Efendinin varlığı, vakıfları beni âdemlerce yutulmuştur.

Cafer Efendi 1635 yılında mukataacılık görevine tayın edilmiş ve bilahare vilayet muharrirliği de verilmiştir.

Külliyesini 1645 yılında tamamlamış. Vakfiyesini Anadolu kadı askeri Abdurrahman ibni Hüsamettin tescil ve tasdik etmiştir. Şahitler arasında Vanlı Mehmed Efendi (Erzurum müftüsü ) ümeradan (memurlardan ) Ali bey vardır. Cami avlusunun batı tarafına (Şimdiki korukçu iş merkezi-Vakıf binası da dâhil ) faydalı ilimler öğretilmesi için bir medrese dokuz musluklu çeşmeler yaptırmıştır.

Bunlardan başka Cafer Efendi hayır tesislerine Erzurum’da bulunan şu akarları da vakfetmiştir.

1 – Camiye bitişik olarak yaptırdığı hamam

2 – Caminin haremine bitişik üç dükkân

3 – Tebrizkapısı çöplük hamamı yanandaki tabakhane-mumhane

4 – Surun dışında çevirme denilen sebze tarlası

5 – Kuyumcular çarşısında üç dükkân

Erzurum’a bağlı Mülk köyünde sahibi olduğu çiftlik, Tercan Pürk köyü mahsülü ve neft kuyusu, boyahane, tuzla, Alakilise ve Zanzak köyleri mahsulü Cafer Efendi tarafından bu camiye vakıf edilmiştir              

           “Evliya Çelebi Erzurum’daki mektepleri sayarken derki 110 kadar sübyan mektebi vardır. Meşhurları Lala Paşa mektebi, Cafer Efendi mektebi v.s”

 Cafer Efendi Haretleri hakkında Evliya Çelebi “Muharrir-i Vilâyet” olduğunu söylemektedir. Netice itibari ile Erzurum Vilayetine ait XVII. Yüzyılda yapılan tahrirlerin Cefer Efendi tarafından hazırlanan BOA.MAD.5152  numaralı  1642 Tarihli Erzurum Eyâleti Mufassal Avârız Defterleri  Cafer Efendi tarafından mükemmel bir şekilde tutulduğu elimizde bulunan Prof.Dr.Mehmet İNBAŞI,Yrd.Doç.Dr. İbrahim Etem ÇAKIR ve Araş.Görevlisi Selçuk DEMİR tarafından çevirisi yapılan (Erzurum-Tortum-İspir-Hınıs-Pasin) bölümünü ihtiva eden eserin 1. cildi Türk Tarih Kurumu Tarafından bastırılmıştır. 1. Cildin içeriği Erzurum kazası ile birlikte Tortum, İspir, Pasin, Hınıs kazalarını ihtiva etmektedir. Kayıtlar iktisadi, sosyal,idari,demokrafik yapısı hakkında önemli bilgiler içermektedir.  Bu kayıtların Sultan İbrahim (1640-1648) döneminde en önemli kaynaklardan biri olduğu ifade edilmektedir. Cafer Efendi Hazretlerinin bu kayıtları tutarken ilgimi çeken en önemli kayıt ise Erzurum Mahallelerindeki Vakfiyeleri mükemmel bir şekilde kayıt altına almıştır. Örneğin( Cedid Mahallesi’nde Lala Mustafa Vakfı’na ait haneler vardır) Vakfiyelerin mülklerini güzel bir şekilde kayıt altına almıştır.

Cafer Efendi Hazretlerinin Vakfına ait Vakfiye sureti Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivlerinde 582 numaralı defterin 414. Sayfasının 324. Sırasında Evâil-i Muharrem 1061 olarak  kayıtlıdır. Vakfiyenin bir kısmı veya özeti adına yaptırmış olduğu caminin mahfilinde bulunan kitabede yazılıdır. Vakfın bünyesinde Camii, İtikafhâne/Çilehane, Medrese,Hamam, Çeşme ve Halâlar bulunmaktadır. Vakfa verilen eşyalar ise; Cami için dönemin vezirlerinden Süleyman Paşa, Feridun oğlu Mehmed Paşa, Mahmud oğlu Mehmed, Hasan kızı Meryem birer rahle ile Mushaf vakfetmiştir. Cafer Efendi sandık ile birlikte ciltli otuz adet Kuran-ı Kerim cüzü vakfetmiştir. Kim tarafından verildiği belirtilmememekle beraber bakırdan yapılmış dört şamdan, ayriyeten iki küçük şamdan vakfedilmiştir. Yaygı olarak nakış örtülerden altı kıta halı/kali ve beş parça küçük halı/kaliçe ve yine beş kıta yaygı vakfedilmiştir.  

Cafer Ağa Hazretleri İyi bir devlet adamı, mükemmel bir âlim ve ciddi  hayır sahibi bir şahsiyettir. Kazancını hayır işlerine adamış birisi olarak, bilinmeyen bir sebepten dolayı yeniçeriler tarafından 26 Temmuz 1651 günü öyleden sonra şehit edilmiştir.

 Mezar taşının üstünde bulunan kitabede ;

7 Şaban 1061 Salı günü (26 Temmuz 1651) öyleden sonra “bî-gayr-i hakk” ve “zulüm” ile “şehit” edildiği yazılmıştır. Mekânı cennet olsun.

 

Kaynak:  *1642 Tarihli Erzurum Eyâleti Mufassal Avârız Defterleri Çeviri Prof.Dr.Mehmet           İNBAŞI,Yrd.Doç.Dr. İbrahim Etem ÇAKIR,Araş.Görevlisi Selçuk DEMİR

                *Erzurum Kandilleri Abdurrezak Türk

                   *Erzurum’da Câfer Efendi Vâkfı Doç.Dr. Ümit KILIÇ