Orhan DURMUŞ


?ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR?


 

Adalet kelime anlamı olarak hak ve hukuka uygunluk, doğruluk veya adil olma durumu olarak ifade edilmiştir.

 Adaletle bir toplumun toplumsal huzurunu ve mutluluğunun temelini oluşturur. Yaşadığımız yüzyılda en çok şikâyet edilen kelime/kavram adalettir. Adaletin yeryüzüne hâkim olması tahmin edilemeyecek kadar güzelliğin, iyiliğin ve toplumsal huzurun yayılmasına vesile olur. Devlet olmanın ve o devletin adalet kavramına bakış açısı o devletin gelişmişliğinin ölçüsüdür.

Bu haftaki konumuz neden adalet biliyor musunuz? Çünkü hiç kimse ?adil? değil? kimsenin adil olmadığı bir ortamda adaletten şikâyet etmek abesle iştigaldir. Toplum olarak hepimiz adaletin ne olduğunu bilmemize rağmen içsel bir beklenti olarak adaletin hep kendimizden yana olmasını bekleriz. Olmadığı durumlarda ise adaletin terazisinin bozuk olduğunu düşünür dururuz. Yer yer haklı olduğumuzda doğrudur. Ancak bu tarz düşüncelere daldığımda hep şunu da sorgulamamız gerektiğini düşünüyorum. Bir mahkemede adil olması gereken veya beklenen kişi sadece adalet sağlayıcılar mıdır? Davalı ve davacının da adil olması gerekmez mi?

Hukuk, hukuka uygunluk bunlar uzmanlık alanı kavramlar olmasına rağmen anlaşılmayacak ya da bize çok uzak olduğunu düşündüğüm kavramlar değildir. Her vatandaş kanunlara devlerin hukukuna uymak zorundadır. Fakat ister kurulan bir mahkemede davacıda olsak, davalıda olsak, şahitte olsak sadece hâkim savcıdan adil olmasını beklememeli, bizimde o huzurda adil olmamız gerekmektedir. Yalancı şahitler oldukça, para ile satılan, alınan insanlar var olmaya devam ettikten sonra kusura bakmayın ama adalet beklemek çok saçma? herkes iyi insan olabilir ama herkes adil olamaz çünkü çok zordur. ?İyi olmak kolaydır, zor olan adil olmaktır. (Victor Hugo)? demiştir. Düşünün insan kendi çevresine ailesine, dostlarına ne derece adildir. Bir anne evladının suçuna karşı ne derece adil olabilir. Olmalıdır fakat çok zor bir meseledir adil olmak. Osmanlı Devleti´nin 600 yıl kıtalara hükmetmesinin en büyük sebeplerinden birisi adil olmasıdır. Adalet terazisinin bozulmaya başladığı devletler toplumsal olarak huzursuz bir millet yetiştirmeye başlarlar ve dünya devletleri ile yarışamazlar. Kişisel mutluluklarımızda dahi adil olmalıyız. Mutlak adaletin var olduğu yerde mutlak mutluluk da olacaktır. Merak buyurmayınız, öyle bir yerin olmadığını veya olmayacağının bende farkındayım. Mutlak Adil olan yalnız Allah´tır. ?İlahi adalet´ şeklinde söylenenler olur arada ama gerçekten Allah adildir çünkü kimseyi ayırmaz. ? İlahi adaletin kesin delilini mi istiyorsun; bak herkes ölür, herkes!? (M. Rasim Mutlu) demiştir. Ne kadar da doğru değil mi?

İlahi adaletin tecelli etmesi için mahşer gününü beklenmesi gerektiğini düşünmüyorum. Allah´ın adaleti her daim bizimledir. Dünya hayatı içerisinde yaşadığımız tüm olayların bir karşılığı vardır. Hani Hacı Bektaş-ı Veli Hz. ?nin ?Ayağın taşa takılsa, kalbini yokla.? Sözünden hareketle bunu söylüyorum. Ayağın taşa takılsa, kalbini yokla. Kim için ne düşündüğüne bir bak. Ayağın neden taşa takıldı bulursun. O yüzden tüm yaşadıklarımız, mutluluklarımız, hüzünlerimiz, dertlerimiz, kederlerimizin bir karşılığı olduğuna inanıyorum. İlahi adalet her an, her dakika tecelli ediyor ancak biz bunun farkında olmuyoruz. Mevcut bir durumu fiili olarak görmek istememizden dolayı yaşadıklarımızı adaletle bağdaştırmıyoruz. Adalet için kurulan mahkemelerde ne kadar adil ve adaletli olursa o kadar iyi fakat adalet her daim tecelli edecektir. Bu konuda karamsar olmamak gerekir. İlahi adalet şimdide mahşerde de her daim tecelli eder. Unutmayınız en büyük ve adil mahkemeler vicdanlarınızdır. Vicdanınızı rahatsız eden durumları adil bir şekilde sorgulayınız. O yüzden diyoruz ki; ADALET TOPLUMUN TEMELİDİR. Tüm vicdanlara merhamet diliyor adil haftalar diliyorum.