Orhan DURMUŞ


Atatürk Kimdir?

.


 

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın torunu ile TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un oğlunun "icazet aldığı" Ayasofya Camisi’ndeki törende, imam Mustafa Demirkan’ın “Onlardan daha zalim, daha kâfir kim olabilir. Ya Rabbi, o zihniyetin bir daha bu ümmetin başına gelmesini mukadder buyurma” şeklinde beddua etmesi büyük tepkilere yol açtı.

Tarihi olaylar araştırılırken o dönemin koşulları göz önünde bulundurarak yorumlanmalıdır. Neden – Niçin soruları sürekli sorulmalıdır.

Kaldı ki bir Müslümana Kafir denir mi?

Bu mevzuda, Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Hazretleri’nin Sözler ve Notlar-8 isimli eserinin 325-404. sayfaları arasındaki “MÜMİN ve KÂFİR AYIRIMI” başlıklı 2. bölümü dikkatlice tetkik edilirse; mü’min ve kâfir ayırımı ve hükmü Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’ler ışığında izah edilmiştir.

Bu beyanların kısa bir bölümünü arz ediyorum:

Bir Müslümana kafir denir mi?

Hayır denilmez.

“Dinden çıkmış, bir isimle din kurmuş, Hazret-i Allah ve Resulullah Aleyhisselâm’a alenen harp ilân etmiş bir kimseye de müslüman denir mi?”

Hayır denilmez.

“Bir kimse müslüman kardeşine fısk ve küfür isnad etmesin. Zira o kimsede bu haller yoksa, sözler sahibine döner.” (Buhari. Tecrid-i Sârih: 1988)

Hadis-i şerif’i mucibince inanan bir müslümana küfür isnad etmek insanı küfre götürdüğü gibi, iman dairesinde olmayan bir kâfiri iman hudutları içine koymak da insanı küfre götürür. Neden küfre götürür? Karşıdaki alenen küfrettiği halde İslâm dairesine sokmak istediği için, bile bile söylediği için, Allah-u Teâlâ’nın koyduğu hudutları kaldırdığı için kâfir olur.

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyurmaktadırlar:

“Mümine lânet etmek onu öldürmek gibidir. Bir mümini küfür ile itham eden, onu öldürmüş gibi olur.” (Buhari. Tecrid-i Sarih: 1989)

Eğer fısk ve küfür isnad olunan kişi gerçekten fâsık veya kâfir ise, isnad eden kimse sözünde doğru olduğu için mesul olmaz. Eğer bir müslümana kâfir diyorsa, mesul olur, sözler kendisine döner.

Anadolu coğrafyası batılılar tarafından bir bir bölüşülmüşken Anadolu da milli birlik meşalesi yakan Türk sancağını yeniden şahlandıran ve bu sayede milleti arkasına alan bir paşanın yıllar sonra onun mücadeleleri sayesinde kurduğu TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN sınırları içerisinde görev yapan bir din adamının bu sözleri abdestle iştigaldir.

Bu zihniyetlere uzmanlar tarafından yeniden tarih dersi verilmeli, zihinlerindeki örümcek ağları temizlenmelidir.

Anadolu da mavi gözlü dev olarak anılan, kurtarıcı olarak anılan bir komutanın yıllar sonra onun sayesinde temelleri atılan ülkede bunu ima ederek ifade etmesi çok üzücü bir durum.

 

Bilmeyenler için Atatürk;

Çin’de Kürşat

Anadolu da Alparslan

Çanakkale de Bozkurttur.

 

Günümüzde Müslüman dediklerimizin yaptıkları ile Atatürk’ün yaptıklarını kıyaslayınca bazen kim daha Müslüman diye düşünmüyor değilim.

Müslümanlık cami yapmakla kıyaslanmamalıdır. Bu kadar fazla camiye sahip olmamıza rağmen Müslüman yetiştiremeyişimizin sorumluluğunu kimler alacak peki…

Namaz kıl, oruç tut, zekat ver, hacca git bu görevleri yerine getirmek yeterli mi sizce…