Abdurrahman ZEYNAL


BALTAHANE VEYA KOMESLİ HANI



Mekânlar zamanın şartlarına ve insanların ilgilerine göre hayat bulur, yaşar, yıkılıp yok olur. Kadim şehirlerde bu mekânlar bazen zamana meydan okurken, bazen şehrin yıkılan, yok olan kültürünü temsil eder, Ani, Efes harabeleri gibi... Bir medeniyeti temsil eder, iç savaşta yıkılmış Şam Emeviye Cami gibi...! Bazen turistlere ev sahipliği yaparken misafirlerine ne oldum değil ne olacağımı hatırlatmakta....
Ören yerleri, yıkılan mahalleler...! Masalları, hikayeleri, sevinçleri, acıları bünyelerinde taşıdığı için...! Buralardaki değişim topluma, coğrafyaya sirayet eder. Bunların içinde bazen iz bırakan mekânlar vardır. Bu mekânlara örnek yerlerden bazıları Cenentzade , Kamburoğlu, Hacılar hanı gibi... Onlardan biride "Baltahane" olarak adlandırılan tarihi Komesli Hanıdır.
Komesli Han´ı yaklaşık 200 yıllık geçmişe sahip, hâlâ ayakta kalabilmiş, şehrin tarihi 72 hanından birisidir. Ali Paşa Mahallesinde, Ali Paşa Cami´sinin kuzey tarafında bir zamanlar kervanların yüklerini boşalttığı, bezirgânların istirahat ettiği, yol hikayelerini birbirine anlattığı, geniş bir kültür ve ekonomik coğrafyanın hayallerinin terennüm edildiği mekânlardan biridir. Hani Han Duvarları adlı şiirinde Faruk Nafiz Çamlıbel duvar yazılarını okurken rastladığı bir kıtayı şöyle aktarır;
"Garibim adıma Kerem Diyorlar,
Aslımı el almış vermem diyorlar,
Hastayım derdime verem diyorlar,
Maraşlı şeyhoğlu satılmışım ben" nakleder.
İşte Komesli Hanı da nice masallara, hikâyelere şahit olmuş bir yerdir. 1950´lerden sonra tren yolu ve gelişen kamyon taşımacılığı neticesinde 1960´lardan sonra etkisini kaybederek fakir yolcuların kaldığı üçüncü sınıf otele, son 15-20 yıldır Fatih Akmehmetoğlu´nun ticari bir yer olarak kullandığı antika bir mekâna dönüşerek müşterilerine hizmet vermektedir.
Özellikle antika, yerelde kalmış, her türlü sanat özelliği taşıyan eski varlıkların sergilendiği bir yer olmuştur. Ancak asıl özelliği bundan değil Fatih Bey ve yakın arkadaşının muhabbet mekânı oluşundan kaynaklanmıştır.
Tarihi koltukları, tarihi sobası, duvarlardaki muhteşem hat yazıları, antika olarak aranan eşyalar arasında tarihin derinliklerine insanların götürüldüğü bir yerdir. İnsanların gaz lambasından, kapı tokmaklarına, taştan yapılmış su kurunlarından kaftanlara kadar ilgisini çekebilecek eşyaların gelişi güzel dağıldığı yere günümüzde insanlar "Baltahane" demektedirler.
Yukarıdaki özelliğinden dolayı Baltahane günümüze kadar, loş ışık altında, yanan sobanın üzerinde demlenen çayların tadında, pek çok ünlüyü ağırlamış, şehir kültürü hakkında onlara tarihin derinliklerinden esintiler sunmuştur.
Baltahane´ye gelen ünlülerden çeşitli devlet kademelerinde görev yapmış Mehmet Ağar, Aydınlık dergisinin sahibi Doğu Perinçek gibi siyaset insanları olduğu gibi pek çok bilim insanı, doktor, sinema sanatçısını ağırlamış, bu unvanı hak etmiş bir yerdir. Alev Alatlı, Banu Avar gibi yazarlar, Deniz Ülkü Arıboğan gibi akademisyenler, Zekayi Aksakal gibi paşalar bu güzel mekânda çaylarını yudumlarken yapılan sohbetlerin tadını almış, tarihin derinliklerinin günümüze taşıdığı esintiler içinde seyahat etmişlerdi.
Özellikle uzun kış gecelerinde şehrin değişik kültür, sanat, edebiyat, tıp, ekonomi dünyasına mensup hemşerilerimizin oturup uzun uzun konuştukları, fikir teati ettikleri, ara sıra misafirlerin getirdiği yemekler, baklavalar, su börekleri, içilen çaylar, tam bir eskici pazarını andıran eşyalar arasında oluşan fasıl heyetlerinin sözle, sazla, defle, udla müzik ziyafetlerine sebep olmuştur.
Son 15-20 yıldır bu mekân şehir kültürüne tanıtım amacıyla katkı sunmuş, özellikle ülkenin değişik yerlerinden şehrimize gelen entelektüel kişilerin soluklandığı, sohbet ettiği, fikir alış-verişinde bulunduğu bir kaç mekândan biri olmuştur.
Zaman zaman 1970-1980 arası olaylar masaya yatırılmış, bazen düğün-dernekler konuşulmuştur. Bütün bu güzellikler içinde halı yastıklar, eskimiş koltuklar, dar olmasına karşılık gönül genişliği, gazelhanların okuduğu gazeller ile aşılmış, gâh Emrah´tan deyişler, gâh Sümmani´den şiirler, bazen de Reyhani´den ağıtlar hanın tavanında yankılanmış, kırlangıç örtüsünün ses dalgalarını absorbe etmesiyle gönüllerde, kulaklarda ferahlık oluşturmuştur.
17 Ocak 2018 tarihinde uğradığım Baltahane´de Fatih Akmehmetoğlu ve arkadaşlarıyla özellikle eğitim üzerine yaptığımız söyleşide sanırım ufuk açıcı olmuştur.
Yolu; Kongre Caddesine düşenlerin Alipaşa çeşmesinin bulunduğu sokakta Komesli Hanını sorup handan içeri girdikleri takdirde birden 200 yıl geriye giderek zamanda yolculuk yapacaklarına inanmaktayım. Şimdiden zamanda yolculuk yapacaklara iyi seyirler dilerim.
Not: Uzun zamandır Komesli Hanı´nda Erzurum ve Türkiye´nin dört bir tarafından gelen misafirlerine ev sahipliği yapan hizmette sınır tanımayan Fatih Akmehmetoğlu vefat etmesiyle birlikte han eski muhteşem günlerini arar hale gelmiştir.