Orhan DURMUŞ


CEP DELİK CEPKEN DELİK


Piyasada yaşanan dengesiz durumlar karşısında konkordato ilan eden firmaların vatandaşlarımız tarafından dedikodu malzemesi yapıldığından durum büyütülmüş ve bu sebeple vatandaşlarımızda gergin bir bekleyiz hâkim olmaya başlamıştır.

İç piyasa karışıklığı tabi ki vatandaşlarımızın göründe gerginlik sebebi ancak bu durum biraz kişileri kendi kabuğuna çekilmesine sebep olmuştur. Yani görmedim, duymadım, bilmiyorum şeklinde üç maymunu oynamanın anlamı yok. Bu durumdan dolayı devleti suçlayabileceğimiz gibi kendimizi de suçlamalıyız. Piyasadaki rahat seyir bizleri rehavete sürüklemiş kolay kredi alınabilmesi iç piyasada paranın sirkülasyonunu kolaylaştırmış ihtiyaçlarımızdan fazla ve gereksiz ihtiyaçlarımızın doğmasına sebep olmuştur. Yanlış anlaşılmasını istemem ama biraz bizlerde haddimizi aştık bence? piyasanın en pahalı telefonlarına bile kredi kullanarak kendimizi bankalara finans kuruluşlarına bağımlı ve uzun vadelerle bağladık. Piyasaya dağıtılan maaşlar v.s. tüm paralar kısa süre içerisinde merkez bankasına geri dönmesi vatandaşlar olarak yediden yetmişe herkesin bankaya borçlu olduğunu göstermektedir. Geçenlerde dost meclisinde konuştuğumuz bir durumu anlatmak isterim; devlet memuru olan arkadaşlarımla birlikte konuşurken piyasanın durumu hakkında sohbete başladık. Uzun uzun değerlendirme yaptıktan sonra arkadaşlarımdan birisi ? ben anlamıyorum millet demek ki çok borçlu dedi bende hemen bir basit bir analiz yapmak için kendilerine sordum. ? kredi borcunuz var mı? Masada toplam 5 kişiydik. Herkesten evet var cevabı aldıktan sonra miktarlarını ve ne için kullandıklarını sordum. Bir arkadaşım 200.000,00 tl kredi borcu olduğunu düğün ve araba almak için kredi çektiğini söyledi, diğeri 80.000,00 TL borcu olduğunu ve yine araba için kredi kullandığını, diğeri 23.000,00 kredi borcu olduğunu kredi kartlarının toplam borcunu kapatmak için kullandığını ama kapatamadığını kredi kartları ile birlikte 50.000,00 tl borcu olduğunu ifade etti. Benim işe düğün v.b. durumlardan ötürü 75.000.00 tl borcumun olduğunu söyledim. Sonra olarak diğer arkadaşımda araba için kredi kullandığını 30.000,00 civarında borcu olduğunu söyledi. Sonuç olarak 5 kişilik bir masada oturan kişilerin maaşları 3.000,00-5.000,00 tl arasında ve toplam masanın borç bakiyesi 405.000,00 tl civarında bu konuşmanın sonunda işte dedim biz orta düzey maaşlarla çalışanlar olarak toplam borcumuz yarım milyon piyasada bu kadar borcu olan insanı düşündüğümüz zaman zevki safa için alınan paraların, birde bunlara faiz ödediğimizi de düşünürsek, alınmasına gerek var mıydı yok muydu? Sorgulamalıyız. Bankalar gelir düzeyine bakmaksızın şişirilmiş kredilerle beslediği vatandaşın şirazesinin bozularak elzem ihtiyaçları dışında harcama yapmalarına sebep olmuş buda iç piyasaya yansımıştır.

Tepeden tırnağa borç batağında olduğumuzdan ve yine bu durumda iken kendi zevklerimizden vaz geçmediğimiz sürece her dönem cep delik cepken delik olarak hayatımıza devam edeceğiz. Fakat ihtiyaçlarımızı doğru belirleyerek lüks yaşam değil de ihtiyaçlarımız doğrultusunda bir hayatı tercih etmeli kendimize ait olmayan paralarla hayaller kurmamalıyız. Psikolojik olarak taksitlerle ödemeler yapmak bize kolay veya yapılabilir gelse de taksitler biriktiğinde ay sonu cebinizde paranın kalmadığını fark etmeniz şaşılacak bir durum olmamalıdır. İktisadi olarak paranın sadece bankaya akması paranın iç piyasada dolaşmaması sebebiyle vatandaşların sıkıntı ve stresi artmaktadır. Gelecek dönemlerde borçlanma konusunda temkinli davranmayı borçlanmanın daha makul ve ihtiyaçlar (temel ihtiyaçlar) doğrultusunda ya da çok temkinli borçlanılması dileği ile hayırlı bol kazançlı dönemler dilerim. Yaşadığımız bu durumundan bir ders çıkarmalı ve kolay ulaşılan paralarla hayaller kurmamayı tavsiye ediyorum.