DEPREM ÖLDÜRMEZ , BİNA ÖLDÜRÜR .
Acı sözünü bir kez daha gördük ve acı acı yaşadık!
Geçen günkü yazımda; Elazığ ve Malatya´da ki depreme değinmiş, geçmiş olsun dileğinde bulunmuştum.
Allah korusun (BİZDE KORUNMA ÖNLEMLERİNİ ALALIM), bir daha böyle afatlar vermesin Milletimize?
Deprem sonrası, birçok bu işin uzmanı akademisyen konuştu?Bilinen şeyleri tekrar ettiler ama; altın değerinde, çok yeni çalışmalardan, bilgilerden de bahsettiler.. .
Başlık şeklinde, bir cümlede toparlarsak:
´´ Yapılaşmada ve sanayileşmede; yer seçiminden sonuna kadar, yanı hizmete hazır olana kadar, bir sürü zincir halkaları vardır. Bu halkaların hepsi sağlam olmalıdır ?´´ dediler!
Bu teknik ve bilimsel verilerden esinlenerek; bende bu işlerin nasıl yapılacağına ait bazı cümlelerle izaha çalıştım?
Bu altın değerindeki bilgi ve kurallara uyularak, yeni yapılaşmaların, sanayileşmelerin ve şehirleşmelerin olması gereklidir dedim?
Ama olay bununla bitmiyor! Çünkü kurulmuş şehirler ve sanayiler var?
Bunları ne yapacağız?
Güçlendireceğiz, ıslah edeceğiz?´´ Altın değerinde sözler! ?´
Devlet buna başladı, kentsel dönüşüm diye? Güzel şeyler oluyor, ama çok yavaş. Tabii ki milyonlarca bina, dar sokaklar? Taşrada,birçok yerde bir hareket yok.
İstanbul´u göz önüne alın: Çok büyük bütçe lazım, fiziki engellerle uğraşmak, zamanla uğraşmak? gibi bir sürü engel? Allah Devletimize ve Milletimize kolaylık versin?
Ayrıca, sosyal, toplumsal ve hukuksal sorunlar, bir sürü direnme zorlukları? Bu engeller uygulama fiilinin hızını kesiyor.
Tabii, Marmara ve İstanbul söz konusu olunca, herkes bu metropol kentten bahsediyor? Diğer şehirlerin durumu buradan farklı değil!
Farkı, oralarda dönüşüm daha kolay olur?
Hele kırsal kesimler, köy ve mahalleler içler acısı!
Moloz taştan, kerpiçten, hatta çamurdan yapılan evler? Hafif bir depreme dahi dayanamaz! Aşkale, Pasinler, Hınıs, Varto, Denizli? ve yeni olan Elazığ, Malatya depremlerinde gördük ve acıları yaşadık.
Erzurum ve çevresi de bu tehlikelerden uzak değil! Hoşça kalın. Devam edecek. Dr.Ayhan YİĞİT
