Ayhan YİĞİT


ERZURUM’DA HAVA KİRLİLİĞİ -1 -

Geçen hafta bir arkadaşımız diyor ki;


  ’’ Palandökenden bakınca Erzurum görünmüyor.’’

    BBC- HABER; 23 Eylül  2021 öğle haberlerinde: ‘’ DURUM SNİLDİĞİNDAN ÇOK DAHA KÖTÜ ! HAVA KİRLİLİĞİ NEDENİYLE DÜNYADA HERYIL 7 MİLYON KİŞİ HAYATINI KAYBEDİYOR ‘’ diyor!

‘’ DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ HAVA KİRLİLİĞİNİN TAAHMİN EDİLENDEN ÇOK DAHA TEHLİKELİ BOYUTTA OLDUĞUNA  DAİR UYARIDA BULUNDU.BUNA BAĞLI HASTALIKLARIN VE HAYATINI KAYBEDENLERİN ÇOK ARTTIĞINI BELIRTTİ.’’

  HAVA KİRLİLİĞİ; sadece Erzurum’un, Türkiye’nin meselesi değil, Dünyanın sorunu, Dünyanın çevre meselesi…Ama biz ülkemize ve memleketimize dönelim…

  Geçen  yaz aylarında da, Çevre ve Şehircilik İl Müd. :

     Basına yaptığı açıklamada bu konuya değiniyor: Diyor ki, “Erzurum’un havası oldukça kirli. Kışın bayağı sıkıntı çekiliyor ve vatandaşlarımızın sağlığına zarar veriyor.

Geçen kış gelişmiş cihazlarla çeşitli noktalarda ölçüm yaptırdık. Kabul edilir değerlerin çok üstünde çıkıyordu.

 Bu kirli havanın düzelmesi için tedbir alınmalı. En etkin önlem de şehrimizde doğal gazın yaygınlaştırılmasıdır”.

Sayın müdürümüzü kutluyorum. Gerçekleri belirtiyor, önlemi için yol gösteriyor.

Teknik konulara değiniyor; “Doğalgazın yaygınlaşması lazım” diyor. “Kömürün, kalorisi az, duman ve kirleticileri çok olduğu için, hava kirliliği kaçınılmaz oluyor.” diye belirtiyor.

Bende güneşli bir günde dağdan bazı saatlerde bakınca, şehrimizi göremiyorum.

 Duman içinde sıkışmış ağlıyor, imdat bekliyor! Birçok arkadaşta aynı şeyi söylüyor... Güzel şehrimizi, beyaz gelinliğe bürünmüş halini, yükseklerden temaşa edemiyoruz…

Şair şöyle diyor: -Yüce dağ başını duman kaplamış, -Yine mi gurbetten kara haber var?

Bunu Erzurum’a uyarlarsak; -Aziz şehrimizin üstünü duman kaplamış, - Acep milletten kara haber mi var?

Akşam saatlerinde şehirde gezmek bir işkence! Nefes almada zorluk çekiyorsun... Öksürük, göz yaşarması, göğüs ağrısı... ve burun boğaz yanması... 

Hava kirliliğinin insan sağlığı üzerinde olumsuz etki yaptığını bilmeyen yok.

Önemli olanlardan bahsedeyim:

Kardiyo – vasküler sisteme “KALP – DAMAR SİSTEMİ”; kalp hastalarının, tansiyon hastalarının, damar sertliği olan hastaların, hastalıklarını artırır, tehlikelere ve komplikasyonlara sebep olur. 

Bunlar; kalp krizi, beyin kanaması, felç /inme…. vs. 

SOLUNUM SİSTEMİNE; Astım, KOAH, Kronik, Bronşit, Pnomoni “Zatürre”, Faranjit, Larenjit, Rinit, Nezle, Grip … vs.

 Bu hastalıkların var olanlarını artırır ve ağır geçmesine neden olur, hatta krizlere, komplikasyonlara sebep olabilir. Hasta olmayanları hasta yapabilir…

Havadaki partikül ve islerin, solunum yollarındaki mukoza ve epitel hücrelere kontak “değme – dokunma” ve yerleşmesi sonucu (yabancı cisim); ödem ve alerjik oluşumlara, bronş spazmına (sıkışma) sebep olur. Öksürük, nefes alma zorluğu ve benzeri rahatsızlıklar oluşur…

Ayrıca hassaslaşan, fonksiyonu azalan ve savunması yetersiz kalan bu dokulara; her çeşit miktar organizma daha kolay yerleşir ve çoğalır.          “Dolayısıyla bu yolların, ek Enfeksiyon Hastalıklarına sebep olur.”

DİĞER SİSTEMLERE; Gözlerde konjoktivit, ciltte yanma, kızarıklık döküntüler… vs. 

PSİKOLOJİK OLUMSUZLUKLAR; sıkıntı, stres… vs. Çalışanlarda performans kaybı, öğrenci ve araştırmacılarda adaptasyon kaybı, performans düşmesi…

  Vatandaş bir an önce tedbir alınmasını istiyor!

  Aşınızı olun, tedbirlere uyun, hasta olmayın, hasta etmeyin…Hoşça kalın, devam edecek.

                                                                                                Uz. Dr. Ayhan yiğit