Abdurrahman ZEYNAL


ERZURUM`DA ÖLÜM VE TAZİYE GELENEĞİ

ERZURUM`DA ÖLÜM VE TAZİYE GELENEĞİ


Söze nasıl başlayacağım. Pek bilemiyorum. Ancak bir yerlerden başlamak gerekir diye düşünüyorum.

Hani insanın kendini; güçsüz, aciz, zavallı hissettiği anlar vardır ya ...İşte öyle

Sarsılırsınız, dizlerinizin bağı çözülür, yıkılırsınız.

Bu anlarda bütün hayatınız , yaşadığınız olaylar birden gözünüzün önünden filim şeridi gibi geçer....

Boğazınız kurur, yutkunamazsınız. Eğer inanıyor iseniz dilinizden " inna lillahi ve inna ileyhi raciun" ifadesi çıkar. Allahtan geldik yine ona döneceğiz. Ne bir saniye ileri, ne bir saniye geri.

Artık ölüm gerçeğiyle yüzleşme vaktidir. Bu yaratılanlar için kaçınılmaz sondur. Ancak aslında idrak edenler için yeni bir başlangıç, bizim şimdilik bilmediğimiz yeni bir hayattır.

Ölüm dört boyutlu fiziksel mekandan bir başka boyuta geçmektir. İzahı zordur. İdrakte güçlük vardır. Ancak ebedi mesaj bizi teskin eder.

Ölüm; sevdiklerinizden, evladı iyalinizden, dünyadaki servetinizden ayrılıp ebedi güzele, sonsuz rahmet sahibine  misafirliğe gitmek ve ebediyen orda kalmaktır.

Taziye:

Taziye; vefat edenin yakınlarının acısı yüreklerinde kor gibi iken, ölüm haberi onları alev alev yakarken, tam bu esnada onlara gerçeği, ezel ve ebed gerçeğini söyleyen birilerinin uygun cümleler ile cenaze sahiplerine hakikati bildirmesine denir.  

Taziye dostların, tanıdık veya tanımadık insanların cenaze sahibinin acısını paylaşmasıdır. Yükü hafifletmesidir. Okunan ayetler, yapılan dualar birer tedavidir. Acılı yüreklere bal şerbeti ikram etmektir.

Ağızda biriken acıyı gidermek için tatlı ne ise yüreklerdeki acıya ilaçta duadır. Telkindir. Ebedi gerçeği olanca yalınlığı ile ifade etmektir. İşte taziye budur.

Erzurum`da Taziye:

Toplumların, milletlerin gelenekleri bir günde oluşmaz. Asırlar, binlerce yıl sonu oluşan örf ve adetler insanları şekillendirir, biçimlendirir. Örfler imbikten süzülen saf su damlalarıdır.

Erzurum bu özelliği ile ölüm gerçeğini taziye geleneğiyle hafifleten, paylaşan güzel bir şehirdir.

Ölüm haberi alınıp gerçek teyyid edilince insanlar seferber olur. Duyanlar duymayanlara haber ulaştırır. Cenazenin yıkanması, kefenlenmesi, musallaya getirilmesi için insanlar biribiriyle yarış eder.

Nihayet namaz kılınıp dualar edilir. Helallik verilir. Cenaze mezarlığa defnedilirken bütün dostlar oradadır. Cenaze mezara indirilirken kürekler hazır, kazmalar hazırdır.

Artık cenaze kabrindedir. Topraklar atılır, mertekler yerleştirilirken İmam gür sesiyle Kuran`ı Kerimden okumaya başlar. Hummalı çalışma bitmiş mezarın üzeri toprakla kapanmış, İmamın okuduğu duada sona ermiştir. Mezarlıktan ayrılma vaktidir.

Mezarlıktan ayrılan kafile yas evinin önünde toplanır. İmamın okuduğu dua sonrasında  edeple, olgunlukla insanlar sıraya girerek cenaze sahiplerine gerçeği açık seçik ve yalın olarak  "el hükmü lillah"(hüküm Allahındır) demek suretiyle  görevlerini yaparlar.

Topluluk dağılmış cenaze sahipleri evlerini taziye için açmış olan komşu evinde toplanırlar. Burada adet böyledir. Üç gün komşu evi taziye evidir. Tüm misafirler burada ağırlanır. Yedirilir, içirilir.

Konu komşu üç gün süratle cenaze evine çeşit çeşit yemekler getirir. Cenaze evinde bu sürede yemek yapılmaz. Komşuların ikramları paylaşılır.

Üç gün üç gece cenaze evi dostların uğrak yeri olur. Fatihalar, Yasinler, ayetler evin duvarlarında yankılanır. Artık ayrıma dağılma vakti gelmiştir. Üçüngü günün geç saatlerinde yapılan dualarla artık taziye sona ermiş herkes evlerine dağılmıştır.

Özetle Erzurum`da "ölüm-mezar ve taziye" geleneği bu şekildedir.

Bu güzel örfün devam etmesini dilerken tüm ahrete intikal edenlere rabbim rahmetiyle muamele eyleye....  Amin.