Ayhan YİĞİT


FİYATLAR NEREYE GİDİYOR


15 Eylül 2018 - Erzurum

Gıda ve diğer ürünlerin fiyat artışları uçtu gidiyor?

Öyle gidiyor ki, kuş uçuşu mu, uçak uçuşu mu belli değil! Belli olan hızına yetişilememesi?

Zamlar yağmur gibi yağıyor! Doğal gaza, elektriğe, suya, benzine, mazota?

Dolar fırladıkça fırlıyor! Çok fırladığı için, azıcık duraksayınca sevinmek zorunda kalıyoruz.

Doların yükselişini fırsat bilen ya da bahane eden esnaf, her şeye dayanılmaz bir şekilde zam yapıyor:

Domates 3,50 TL´den 5 ? 6 TL´ye, taze fasulye 5 TL´den 7 TL´ye, yumurta kolisi 15 TL´den 30 TL´, ve ya üç katına çıkıyor? (Rakamları yaklaşık attım, ama oranlar öyle).

Niye bu kadar arttı dediğinde; ?Dolar arttı, domateste, fasulyede, yumurtada arttı? diye cevap veriliyor? bunlar yerli mal, yerli ürün! Dolarla ne ilgisi var? Akıl almıyor!

Sayın Cumhurbaşkanımız 13 Eylül günü, önemli bir kuruluşun genel kurulunda yaptığı konuşmada  ?´Dövizle ilgisi olmadığı halde, satışını bire üç, bire beş, hatta bire on artıranlar iflah olmayacaklar.´´ dedi.

Birçoğu, fiyat artışını ve enflasyonu; ithalatın artmasına bağlıyor...

İthalatın çoğalması; üretememeye, üretmemeye, az üretmeye, bunun sonucu da dışa bağımlılığın artmasına ve bazı ürünlerde zorunlu hale gelmesine bağlı değil mi?

Şimdi bunu başta yetkili bakanlar olmak üzere , tüm ilgililer; ?´Ekonominin düzelmesi için İTHALATIN   AZALTILMASI LAZIM. ?´ diye bangır bangır bağırmıyorlar mı?

Üretim neden azaldı?

Milletin -çiftçinin çalışmamasından, bazı fabrikaların, atölyelerin ve tesislerin kapanması - kapatılması sonucu değil mi?

/Üretimin artırılmasını, fabrikaların- tesislerin kapatılmasını değil, kapasitelerinin artırılmasını, yenilerinin açılmasını savunan; ekonomistlere, yazarlara ve bazı siyasilere rağmen, yetkililer ve işin başında olanlar, bu konulara hiç değinmiyorlardı... Hatta savunanlar tenkit yiyorlardı!

Ya yararına inanmıyorlardı, ya da. Başka sebeplerle geçiştiriyorlardı...

Şimdi herkes doğruyu gördü, ya da mecbur kaldı:

Yetkililerde, Bakanlarda, siyasetçilerde ekonomistlerde ve halk da....´´Üretim, üretim, üretim.´´ diyor...´´ İthalat AZALSIN, AZALSIN AZALTILSIN ?´ diyor.

Bu güzel bir gelişme ;doğruda  birleşildi, TEŞHİS tamam. Sıra tedavide...

Buyurun tedaviye başlayın. Allah kolaylık versin ve yardımcınız olsun...

Sonuç vatandaşa, asgari ücretliye, diğer ücretlilere oluyor?

Sonuç ne olacak?

Milleti bu sıkıntıdan, darlıktan kim kurtaracak?

Tabii ki yetkiler:

Ne gerekiyorsa yapılmalı, Tasarrufsa tasarruf, her kademede israf önlenmeli. Yerli ve milli olan her şey üretilmeli, üretilenler artırılmalı.

Arpa, buğday, yulaf, mısır? vs. Büyük ve küçük baş hayvan sayıları artırılmalı, Ülkemiz/milletimiz bu ürünlerle doyurulmalı, ithalata son verilmeli.

Sanayi kurulmalı, sanayi ürünleri, üretilerek ithalat azaltılmalı.

Örneğin; kağıt, sac, demir ? çelik ? inşaat yan ürünleri?

İlaç ve tıbbi ürünler, üretilmeli, imal edilmeli bu ürünlerin ithalatı da, ihtiyaca göre kademeli olarak azaltılmalı?.

Başka akla gelen, ekonomiyi ilgilendiren, enflasyonu ve bu pahalılığı durduracak olan her şey yapılmalı? En kısa zamanda başlanmalı, uygulamaya geçilmeli.

Bu ateş söndürülmeli. Bu uçuşlar frenlenmeli ve durdurulmalı.

Söylemlerle, söylemekle olmuyor... olmadı, olmayacak!

İcraat, uygulama, tezden başlama?

Hep beraber bu kötü gidişe dur diyelim..

Bu hallere seyirci kalınırsa daha büyük sıkıntıların doğacağı muhakkaktır.

Bizi, bizim ve özellikle yöneticilerin kurtarması / kurtarmamız lazım. Yabancı ülkelerin yardımı, desteği belki rahatlatır ama geçici olur, kalıcı olmaz?

Hiçbir ülkede bizim kalkınmamızı ve huzurumuzu istemez!

Dar boğazın aşılmasını daha, güzel günlerin gelmesini diliyor ve bekliyoruz.

Hoşça kalın.

Not: Ailevi nedenler ve il dışında olmam nedeniyle, uzun süre yazamadım, okurlardan özür diliyorum. Artık beraber olacağız.

İmza

Uzm. Dr. Ayhan YİĞİT