Ayhan YİĞİT


İFTAR VE SAHUR Dini Programları Daha İyi Olabilirdi


 

 

Bu eğitici ? öğretici yayınlarda, değerli hatipler hemen hemen hep geçmişlerden bahsediyorlar. Günümüze pek yaklaşmıyorlar. O zaman ki olaylarla ve yaşantılarla bu günü sentez etmiyorlar.

İslam´ın, Kur´an´ın ve Hazreti Peygamberimizin (S.A.V.) emirlerini ve özünü çok öne almıyorlar gibi geliyor bana? Dinleyenler ne istiyor oda pek belli değil?

Sordukları sorulardan, kendi yaşantılarına uygun cevaplar bekledikleri  her hal ve hareketlerinden belli oluyor?

Daha doğrusu; İslam´ın; Kur´an-ı Kerim´in emirlerini ve hadislerin emredici hükümlerini kendi istek ve arzularına göre yorumlatmak istiyorlar?

Hatiplerde ?Konuşan Hocalar?, çoğunlukla iyi cevaplıyorlar ama; bazen de suya sabunu dokunmadan geçiştiriyorlar.

Televizyonlarda, geçmişe ait olaylar efendimizin eş ve çocuklarının, halife, sahabe ve Ensarların, ya da onların evlatlarının hayatlarını; hikâye gibi anlatmakla, vakit geçiniyorlar gibi geliyor millete. Milleti bazen coşturup, bazen ağlatıyorlar?

Böylece Yüce Dinimizin ve Efendimizin emirlerini, hedeflerini tam olarak anlattıklarını sanıyorlar!

Yüce dinimizin emirleri ve hedefleri bunlarla sınırlı değil. Dinimizin hedefleri insanlık, insanlığın kurtuluşu:

Bunun ana hatları: İnsanların her iki dünyada, huzurlu ve rahat bir hayat geçirebilmesi. Bu ortamın hazırlanması ve oluşturulması. Bunun için de bazı elzem olan ilkelere uyulması ve uygulanması.                 

Bu  ilkelerin en önemlileri :

Adalet, eşitlik, iyi ahlak, kul hakkı, insanlara saygı?. Helâli-haramı bilme.

 Allah´ın emrini bilip nehyettiği şeylerden kaçma ?Emri Bil Venekkerim Münker?Maruf

Bunların anlattığı Hz. Muhammed´e tâbi olmaya yönelik ise; zaten bu halk ?onların anladığı şekilde? Hz. Muhammed´e tâbi. Sorun tâbi gibi görünüp; Emirlere uymama, kitapta yeri olanı yapmama, yeri olmayanları yapma fiili, alışkanlığı ve hastalığı?

Bu kötü, zararlı, emirlere aykırı, insanlığı zehirleyen, insanlığın ve toplumun hayatını mahveden, kaosa sürükleyen, dayanışmayı ve kardeşliği yok eden; huzursuzluğa, güvensizliğe sebep olup çatışmalara neden olan, çocuklarımızın, gençlerimizin geleceğini karartan, uçuruma sürükleyen, kutsal aile birliğini yıkacak olan, fiil ve eylemleri yapmayacak/yapamayacak eğitimleri vermek ve bu illetten, bu habis hastalıktan toplumu kurtarmaktır, aslolan?

Toplum maalesef, bu çıkmazın bu çamurun ve bu karanlıkların içinde yuvarlanıp gidiyor?

Üzülerek, tiksinerek dinlemek zorunda kaldığım bir soruyu; burada, yine ye işle ve okurlardan özür dileyerek yazıyorum.

(Bayan; ben evli bir kadınım, sevgilim var. Allah beni affeder mi??)

Şimdi bu zat, Hz. Halifelerin veya sahabelerin hayatını anlatmanın ne faydası var?

Bu kişi; ya İslam´ın emrini, Kur´an´ın ne getirdiğini ve Efendimizin neler dediğini hiç bilmiyor, yada oyun oynuyor. ?Haşa dalga geçiyor?. Hoca ile ve toplumla!

Bu habis ruhlu ve toplumu zehirleyen, gençleri salgına özendiren kişilere? ne anlatmak lazım?

İslam´ın özünü, emirlerini, Hz. Muhammed´in emirlerini, anlatacaksın. Helâli, haramı anlatacaksın, insan haklarını, anlatacaksın, günahi sevabi? anlatacaksın!

Tüm yetkililer ve başta Diyanet İşleri Başkanlığı, düşünmeli, incelemeli ve bir sonuç, bir dini bilgiler kitapçığı / dağarcığı, bir geniş rapor hazırlamalı?

Bu sonuca göre de, Dini eğitimler verilmeli. Yoksa zaten kaygan zeminde olan millet, iyice kayıyor ve kayacak.

Başta ahlakın ve her şeyin en iyisini, Allah bize nasip etsin. Saygılarımla, Hoş çakalın?