Ayhan YİĞİT


Kalkınmanın Reçetesini Çıkardılar


 Bundan sekiz yıl önce:

      Üniversitemiz Öğretim Üyesi Sayın Kaya öncülüğünde toplanan bilim kurulu:

       Erzurum´un kalkınma reçetesini, geniş bir rapor şeklinde yayınlayarak, ilgililere ve kamuoyuna sundular?

       Bu değerli raporu, yerel basın alarak özet şekilde ve ana başlıklarla halka duyuruyordu?

  14 Temmuz 2012 cumartesi tarihli Yeni Kuşak Gazetesi 1. Sayfasındaki, Ana haberde:

       ?Kalkınmanın reçetesini çıkardılar? diye başlık atıyordu ve devamla;

     ?Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr.  Mükerrem Kaya  başkanlığında bir araya gelen  Erzurum Atatürk, Artvin Çoruh ve Bayburt Üniversiteleri akademisyenleri, çeşitli kuruluşlarca  ele alınan konuları masaya yatırdı? diyordu.

     Diğer gazetelerde bu konuya değiniyordu.

   Ne  güzel haber, ne güzel konu idi?´´ERZUURUM KALKINMA RAPORU ?´.Ismarlasan maddi kaynaklar ayırsan kolay, kolay çıkmaz!

     Bu konuyu ele alanları, masaya yatıranları, bilimsel yöntem ve verilerle  sonuçlandırıp bildiri ile yazıya dökenleri tebrik edmiştim, candan kutlamıştım?.

     Başta,  başkanlık yapan gündeme getiren değerli bilim adamı dostum ve arkadaşım Mükerrem Kaya´yı ve Üniversite yöneticilerini takdir ediyor, başarılar diliyordum

    Arşivimi karıştırırken, o günkü yazımı gördüm merakla okudum: Bu günde aynı şartlar var, bu günde o reçeteye Erzurum un ihtiyacı var, aynı arayış ve aynı yakınma var?

    Bu nedenlerle yazımdan alıntı yaparak ve günümüze göre bazı yorumlar ekleyerek, bu yazıyı yazdım.

   Zaten bilimsel bir yazı,( rapor ) bilim gelişir ama, veriler değerini kaybetmez? Erzurum da iklim şartları değişmedi, ekoloji, toprak, bitki örtüsü ve en önemli olan zihniyet de değişmedi?

    ,Bu reçete ( Rapor ) çok kapsamlı, alanında uzman akademisyenler tarafından hazırlanmış çok önemli bilimsel veri.

       Özeti; KALKINMA?  BÖLGESEL KALKINMA?

      Bizde bunun üzerinde durmuyor muyuz?

      Herkes bunu söylemiyor mu? Herkes bunu arzulamıyor mu?

      Çoğu kişi bunun üzerine hayaller kurmuyor mu?

      Planlar buna göre hazırlanmıyor mu? Ve ya bazıları kalkınma olsun, ona göre plan yapalım, yol haritası çizeyim diye düşünmüyorlar mı?

      En yetkililerden, en uçtaki halka kadar, kişiler ve kitleler kalkınma, kalkınma?kalkınma diye avaz, avaz bağırmıyorlar mı?

     Cumhurbaşkanı da, , Bakanlar da, Milletvekilleri de,  Valisi de, Kaymakamı da, Ekonomistler de, Adliyesi de, Akademisyeni de, Doktoru da mühendisi de, Eğitimcisi´ de, Sanayicisi´ de, Ticaretçisi de, Tarımcısı da, Köylüsü de? Kentlisi de!

     Demek ki burada bir gerçek var,  sır var!

     Diğer bir yönden bakarsak; zenginlik, refah, huzur, mutluluk ?hatta  dayanışma, kardeşlik?vs. Kalkınma ile gelmiyor mu? Eğer varsa bununla artmıyor mu?

     Bunlara hayır diyecek, olumsuz bakacak bir kişi var mı?.

     O halde bunun yakasını bırakmamak lazım ve bunu sağlamak lazım. Bunu, ?kalkınmayı? başarmak için ne gerekiyorsa onu yapmak lazım! Boş veya uygulanamaz söz ve vaatlerle vakit geçirilmemeli!

     Bunun gerçekleşmesi için, bilimsel veriler gerekli; vermişler.

     Bilim adamları yolu bulması lazım, yol göstermesi lazım; bulmuşlar göstermişler.

     Bölgesel kalkınma için bölgenin potansiyelinden yararlanmak lazım; bunu da belirtmişler.

     Velhasıl tanı, teşhis konmuş, reçete yazılmış.

    İlimiz sanayiye kavuşamayacağına göre:

     Biz / SİZLER yetkililer; bu reçeteyi alıp uygulayacağız / UYGULUYACAKSINIZ...

      Ne kolay şey, ne güzel şey.  Bu reçeteyi çıkaranlardan ?yazanlardan? Allah razı olsun.

      Ne var biraz sabır, biraz yönlendirme, biraz önderlik yapma, uygulanmasını, uygulanabilirliğini kanıtlamak, pratik men,  benimsetmek lazım.

     Ayrıca; kırtasiyesini kolaylaştırmak, yürütmek ?şirketleşmek, ortaklaşmak, kooperatifleşme?.kredi temini, destek temini, danışma..vs.? gibi iş ve işlemlerde de yardımcı olmak gerekiyor.

     Gerçi Devletimiz, bu hususta bayağı destek ve teşvik veriyor ama; yeterli olmadığı görülüyor!

     Tüm ülkeler bilimin önderliğinde kalkınmamış mı?

     Daha önceleri çeşitli toplantı ve seminerler de bilim adamlarımız bu konuya değindiler.

     Ama; bu sefer daha derli toplu ve daha uygulanabilir, daha yöresel bilgi ve verilere dayanılarak ?yöresel kalkınma reçetesini yazdılar, bilimsel reçeteyi ( raporu ) çıkardılar? sonuç bildirisin de özetlediler.

     Âcizane bende yazmıştım. Erzurum, bölgemiz ne ile nasıl kalkınır? Ne ile nasıl marka olur diye.

     Adı geçen üniversitelerin akademisyenleri ele alının konuları masaya yatırdı. Toplantı sonunda, yazıya döküldü ve bildiri yayınladı. İlgililerle ve milletimizle paylaşıldı?      

      Kalkınma projesinin sonuç bildirisi özetle, başlıkları:

1-      Hayvancılık,

2-      Eko turizm,

3-      Meyvecilik  .(Tarım; organik tarım.) konularında yoğunlaştırılmalıdır diye bitiriliyor.

      Tabii bunların açılımı, doyurucu bir şekilde var. Amerika´yı yeniden keşfetmeye gerek yok!

      Ayrıca bu üç sektörün bir araya getirilerek beraber yapılması ise, bölgenin daha hızlı kalkındırılabileceğini dile getirdiler.

     Bu minval üzerine, birlik yetkilileri projenin kâğıt üzerinde kalmaması ve hayata geçirilmesi içinde kolları sıvamalıdırlar.

      Ne güzel reçete, ne güzel tespit.. ne güzel dilek ve temenniler! Emek verilmiş güzel bir ürün çıkarılmış ve yol haritası belirlenmiş?Bu yolda yürüyenin ayağına taş değmeyecek ve karlı çıkacak?

      Bunlara katılmamak mümkün mü? Hadi gayret!

      Ben de, bu kalkınma reçetesini çıkaranları tekrar kutluyor; Bölge halkının,  projelerin uygulanmasını yetkililerden umuyor ve bekliyor olduğunu hatırlatıyorum.

     Kalkınma reçetesinin uygulanması dileğiyle.

     Hoşça  kalın                                                                                                            Uz.Dr. Ayhan YİĞİT