Orhan DURMUŞ


KISAS


 

 

Suçluya ceza olarak, yaptığı kötülüğün karşılığı olarak aynısını verme, uygulamasıdır kısas?

 

Yaratılmışların en şereflisi insan! İnsan olmak, adam olmak, Adem´den adamlığa bir serüven?

 

Yaratılmışların en şereflisi olarak yaratılmış olan bizler bazen bu şerefe nail olmaktan çok uzaklaşıyoruz. İnsanı diğer varlıklardan ayırt eden birçok meziyet varken bazı davranışlar diğer varlıklardan daha aşağı duruma sokuyor bizleri. Adem´den beri insanoğlu bencil olması kendinden başkasına, kendi gibi davranmaması dünyada kötülüğün doğmasına sebep oldu. Kendisinin kişisel hak ve özgürlüklerinin bir başkasında da olabileceği bilmesi ancak buna uygun davranmayarak kendini bir şekilde diğerlerinden üstün görmesi adaletsizliği doğurdu. İnancımıza göre üstünlük yalnız takvada olmasına rağmen insanoğlu bunu değiştirdi. Üstünlüğü gücü maddileştirerek paraya, çevreye, statüye dönüştürdü. Dünyevi olarak para bir güç, statü bir güç, fiziksel ve bedensel özellikler bir güç, bütün bunlara ihtiyacımız olabilir ama bunu diğer kişilere zulüm etmek için kullanmak kötülüklerin başlangıcı.

 

Yaptığı bütün iyi işler için bir karşılık bekleyen insanoğlu maalesef yaptığı kötülüklerin karşılığı yokmuş davranır yaptığı kötülüklerin affedileceğini bekler durur. Yaşadığı küçük olumsuzluklarda hemen sıkılır tükenir isyana kalkışır.

 

Yaşamın bütün hikayesi iyilikler ve kötülüklerden ibaret. Başkaca anlamlar yüklemeye başkaca durumlar aramaya çokta gerek yok. Yaptığımız her iyi davranışın karşılığını bekleyen insanoğlu, fiiliyata geçmemiş kötü düşüncelerin dahi bir karşılığının olduğunu unutmamalıdır. Yüce Allah yapılan iyilikler ve güzel işlerin ya da kötülüklerin mükafatını ve cezasını sadece mahşer gününde değil bu dünyada da bütün bunların karşılıklarını verecektir. Diğer varlıklardan ?akıl? farkıyla ayrılmamıza rağmen ne yazık ki aklımız da her daim kendi nefsi arzularımızın menfaatine çalışmakta, işin aksi olması durumunda kendi nefsine kötü bir meziyet yükleyememektedir. Maddi sıkıntılar, sağlık problemleri, statü kaygısı, sosyal problemler hep bir sebep üzerine?

 

Sağlığın kıymetini sağlığımızı kaybedince anlarız ama sağlığımıza kavuşunca hemen unutuveririz çentiğimiz sıkıntıların zorluğunu. Sıra beklerken masumane bir kişinin hakkına tecavüz etmek dahi normal yaşantımızda bir karşılığı vardır. Birinin hakkını yiyerek kazandığın vakti ?kısas? olarak başka bir alanda kaybedeceğini unutulmamalıdır.  Torpil yaptırarak hak etmeden veya mazlum birinin hakkını yiyerek sınavda, mülakatta onun önüne geçmesi, sağlığında maddi veya manevi olarak hayatında aksamalarla karşılığını görecektir. O yüzden demez miyiz ?Ayağın taşa takıldığında kalbini yokla. Kim için ne düşündüğüne bak. Ayağının niye taşa takıldığını bulursun.? 

 

İlahi adalet bu olsa gerek işte görünmez dediğiniz şeylerin görünmeyen kısmı sadece aciz bir varlık olan bizler için mahsustur. Görünmez ve bilinmez şeyleri hakkıyla yalnız Allah´ın bildiğini unutulmamalı yaşadığımız olumsuzluklarda sabırla, metanetle ?mana? da insan olmanın mücadelesini vermeliyiz.

 

Yapılan tüm davranışların kısas´ının olduğu unutulmamalıdır?