Ayhan YİĞİT


KUTLU DOĞUM HAFTASI


      Hazreti  Muhammed ´i (SAV)anmak

      Kutlu Doğum Haftası kutlamaları yoğun bir şekilde devam ediyor. 

      Kutlu Doğum Haftasından ne anlamalıyız? 

      Veya hazreti Muhammedi anmak nasıl olmalı? 

       Bence; ? herkes,? Yüce Peygamberimizin: ahlakında, yaşantısında, emirlerinde, adaletinde, idaresinde/yöneticiliğinde  birleşmeyi anlamalıyız. 

     O ilkeler ve yüce değerler merkezinde anmalıyız. 

      Bu beş ilkede birleşebilinse; Ülkemizin, halkımızın, hatta bölgemizin her derdi, her sıkıntısı hallolur.  

      Bu hafta, çok güzel etkinliklerle, sohbetlerle, hatırlamalarla ve bilgilenmelerle geçiyor. 

      Diyanet İşleri Başkanlığımız çok güzel programlar yaptı, yapmalı. Emeği geçenleri kutluyorum.   

      Hazreti Muhammed´in (SAV) Doğum gününü  ve bu  günün haftaya dönüştürülerek kutlanması ne kadar güzel, ne kadar hoş. Bu hafta, her düzeyde kutlandı. Devlet düzeyinde de ilgi yeterli olmalı,geçen yıllar yeterli  sayılırdı. 

      Tüm medya ilgilendi. Haberler,anılar? Yorumlar..vs. 

      Geçen yıllar törenler çok gösterişli ve coşkulu idi.Bu yıl daha mükemmel olmasını bekliyoruz.

      Yüce Peygamberimizin şanına uygun, en azından ulviliğine ve  kutsallığına paralel bir hava esiyor ve saygılar sunuluyordu. 

     Geçtiğimiz yıllar bazı yetkililer orada idiler. Güzel ve doyurucu birer  konuşmada yaptılar. Bu  konuşmada Hazreti Muhammed´in (SAV) emirlerinden, hedeflerinden, birlik ve beraberlikten bahsettiler.

      Önceki yıllarda olduğu gibi, iktidar ve muhalefet bu kadar yakın oluyor, hatta ortak fikir ve görüşte buluşur.          

        Demek ki  Hz. Muhammed´ in adını anıp emirlerini tekrarlamak; İnsanların ve toplumun yanında; Siyasileri dahi yan yana  getirip, daha  ılımlı  ve daha hoş görüşlü  yapabiliyor.

       Kısacası, O´nu hatırlamak;  zıt fikirli siyasileri bile, hedefte, söylemde birleştiriyordu. İnşallah bu yaklaşma uzun sürer veya devamlı olur. 

      Çok şükür bu kutlamalar ülkemizde yaygın bir şekilde  ve tüm İslam ülkelerinde de  kutlanıyor. Bunun İslam birliğine ve dayanışmasına katkıları küçümsenemez. 

      Bu sosyal, toplumsal, uluslar arası ilişkilerde de zaman, zaman görülüp meydana çıkıyor? Ama bunlar yetmiyor.

 

     

       Özde, temelde yüce Peygamberimizin  ahlakında ve yaşantısında birleşip  yolunda gitmek lazım?

        İşte o zaman

İslam ülkeleri kurtulur, kalkınır ve ayağa kalkar. Diğer devletlerin kıskancından/cenderesinden çıkar? 

      Sık, sık böyle güzel tablolar olsa, millette memnun olur,bilgilenir, daha da yakınlaşıp kenetlenir.

  Çünkü; söylenen şeyler en doğru şeylerdi, ilahi emirlerdi. İnsanlık için dayanışma idi, kurtuluştu. 

     Hemen, hemen her ilde, hatta bir çok ilçede Kutlu Doğum Haftası kutlanıyordu. Bu hafta  daha etkin ve geniş yer verilmeli?Bu tablolar, bizim için, müslimanlar  için  gurur verici idi. 

       Böylelikle iki cihan perveri; daha doğrusu, O´nun talimatları, davranışları  ve yaşantısı  ´ bu hafta  ´ , halka anlatılıyordu. Halk bilgilenmeliydi ve  hatırlamalı idi. 

     Bunlar unutulmamalı ve unutturulmamalı idi!.. Bunlar öğretilmeli, öğretilmeden ziyade; her düzeyde, her seviyede , uygulamada, günlük hayatta pratikte gerçekleşmeli. 

     Bu söylenen ve özlenen veciz sözler gerçekleşse; Türkiye´nin problemleri kökten çözülür? Gerçekleşmesi için de, başta siyasiler ve yetkililer olmak üzere; herkes, herkes? gayret göstermeli.                                     

 

     Özü bunlar olmakla beraber, bu etkinliklerden , çok şey öğreneceğiz, çok şey dinleyeceğiz, feyiz alacağız ve dağarcığımızı genişleteceğiz. Toplum ve halk,  böylelikle kültür düzeyini yükseltmiş olacaktır. 

      Doğru bilgilenen hoşgörü ve kültür düzeyi yükselen kitleler;  Yüce Peygamberine , daha sıkı bağlanıp daha titizlikle  o´nun yolundan gidecektir. Böylece daha güzel ahlaklı,  toplum yeşerip çoğalacaktır. 

      Başka türlü açarsak; 

     Herkes Hz. Muhammed´i örnek almalı, bu yola girmeli, böyle davranmalı, böyle yaşamalı. ?Yöneticiler/idareciler dahil?. 

     O zaman Türkiye´ye , huzur gelir, refah gelir, kardeşlik gelir, güvenlik ve adalet sağlanır? 

     O zaman Türkiye´de; kalkınma olur, hortumlamalar durur, cinayetler, terör ve anarşi durur, barış sağlanır!  

     Dünya bunu görse, algılasa; Dünyaya da  barış, huzur ve refah gelir, çatışma ve savaşlar sona erer? 

      Hazreti Muhammed ´i, bir haftada anmak, anlamak çok güzel; çok güzelde : Bu yüce Peygamberi 7 gün değil 365 gün anmalıyız. 

       O´nun insanlara, insanlığa ne verdiğini, toplumdan ne istediğini, ne istikamette gitmeleri gerektiğini; anlamak şart olduğu gibi, her Müslümana da, ya sünnettir, ya vaciptir, yada farzdır.    

 

      Hakiki Müslümanların, bu ibadetleri aksatacaklarını  ve terk edeceklerini sanmıyorum? 

      Allah hepimize; Hazreti Muhammed (SAV)´in ahlakında ve yolunda birleşmeyi nasip etsin.         

Hoşça      kalın