Abdurrahman ZEYNAL


MİLLİ EĞİTİM İFLAS EDERKEN

Okuma, öğrenme, el becerilerini geliştirme insanlık tarihiyle başlayan ve kıyamete kadar sürecek bir faaliyet türüdür.


Öyle değil mi...! Beşikten mezara kadar okumak, öğrenmek gerekmez mi? "İlim Çin´de olsa dahi gidip alın" diyen "hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu" ilahi hakikati haykıran bir inanç sistemi...

Yunan veya Grek kültürünü ortaya çıkaran eski Yunandaki okullar değil mi? Bismark´ın ifadesiyle okula sahip olan geleceğe sahip olur gerçeği bize neyi fısıldıyor..

Aslında söylenecek söz çok ama meramım her yıl biraz daha gerileyen eğitim sistemimiz, donanımları artan ama içi boşalan kütüphanelerimiz, laboratuarlarımız

Önceleri 5+3+5, 28 Şubattan sonra 5+3 2010 sonrası 4+4+4 sistemiyle ilk ve orta öğretimi bitirip üniversiteye okuma yazma bilmeden gelen gençlerimiz.. Bize neyi hatırlatıyor?

Var sayalım ki 4+4+4 ü bitirip üniversitede Eğitim Fakültesini kazanan bir öğretmen adayı ile ilgili yapılmış, gerçek, bilimsel, düşünsel, kültürel, sosyolojik  bir araştırma yapılmış mı? Bildiğim kadar yok...

Daha doğru dürüst öğretmenliği hazmedememiş, idarenin, öğrencilerin baskısına dayanamayacak, okulda öğrendiklerinin işe yaramadığını sınıfa girdiğinde anlayan bir  kişi söyleyin ne yapar...!

Uluslar arası eğitim ve öğretimi denetleyen kuruluşlar belirledikleri kriterlere göre bu yıl 72 üye ülkenin PİSA notunu değerlendirdiler. Türkiye Ortalama 50. sırada yer aldı.

Yetkililer hemen suçluyu bulup ilan ettiler. Kim? Öğretmen. Niye iyi öğretemediği için...

Zavallı öğretmen ne yapsın? Bir tarafta sendikaların baskısı, öbür tarafta idarenin yönlendiremediği, rehberlik edemediği, sınıfta öğrencilerin baskı kurduğu ve sokakta velinin azarını işittiği  öğretmen...

1982 yılından beri onlarca kez değiştirilen sistem.. Disiplin yönetmenliği... Sınıf geçme yönetmenliği.. Okutulan ders kitapları...Derslerin müfredatları... Hangi biri..

Yahu bütün bunları kim ? Niye değiştiriyor. Söyleyin Allah aşkına....

Hani anladık eskiden koalisyonlar vardı değişti. Tamam.. Fakat 2002 den sonra tek parti iktidarda. yani 14 yıldır. 2002 de okula başlayan öğrenci şu an üniversite ikide ve yaşı 20..

Peki 6 yaşında okula başlayan bir öğrenci 14 yıldır Milli Eğitim Bakanlığının denetim ve gözetiminde değil mi? İşer yolunda değilse nerede bu bakanlığın yetkilileri... Ne yaparlar, ne ederler ...Bilen varmı?

Öğretmen aslında hepimizin aynasıdır. Erzurum´un yetiştirdiği değeli alim, Müftü Sakıp Danışman hocamıza eğitimle ilgili bir soru sorulunca  " eğitim ana kucağında, baba ocağında olur. Okul sadece öğrenilen şeyleri sağlamlaştırır" demek suretiyle  bize bir hedef çizmiştir.

Bırakın öğretmeni sorgulamayı, çıkarılan kılık kıyafet yönergesiyle; saçlı, sakallı, ceketini düğmelemeyen, tıraşını olmamış, ayakkabıları boyasız öğretmenler bir sendikanın adına sivil itaatsizlik dedikleri eylemi uygulayıp öğrenci eğitecekler... Öylemi...

İşte Sakıp Efendinin tanımı, işte günümüzdeki karşılığı: Sivil İtaatsizlik.. Oh ne ala...