Abdurrahman ZEYNAL


Milli Eğitimdeki bu anlayış;


 

Milli, dinî ve ahlakî vazifelerini yerine getirmeye elverişli bir ruh eğitiminden geçmedikleri gibi gerçeği aramaya yönelmiş bir düşünce disiplininden bile geçmekten çok uzaktalar.

Öğrencilere hala on dokuzuncu asrın neticeleri bir kanun, nas gibi öğretilmeye devam edilmekte,

Zeka yerine hafızaya önem verilmekte,

Eskimiş bütün bilgiler,

Raflara yerleştirilen kitaplar gibi öğrencilerin beynine yerleştirilmekte,

Hiç bir bilimsel temele dayanmayan Türkiye için son derece zararlı bir bakış açısıyla eğitimde hâkimiyetleri devam etmektedir.

Dini idealler alay konusu, milli idealler toplum hafızasından kovulması gerekli bir tufeyli gibi gösterilmektedir.

Halbuki tecrübe-i psikolojinin buluşları, matematik sahasında ki ilerlemeler, atom ve çekirdek fiziğindeki gelişmeler, maddeci kâinat ve tarih anlayışının temellerini yüz yıldır sallamasına karşılık biz hala yüz yıl öncesinin verilerine dayanarak eğitimi sürdürmekteyiz.