Orhan DURMUŞ


TÜRK MİTOLOJİSİ


 

                Tüm dünya mitolojileri çok önemli kaynaklardır. Mitolojik halkın destanlaşan hikayelerinde efsaneleştiren varlıkların anlatılan ve yazıla alınan efsanelerdir.

?Mitolojilerin kaynağı bilindiği gibi destanlardır. Kimisi halk ağzından derlenmiş efsaneler olurken kimisi yazıya geçirilen efsanelerdir. Türk mitolojisi de kaynağını diğer mitoslarda olduğu gibi destanlardan almaktadır. Fakat, Türk destanlarının içeriğindeki kişilerin tarihteki gerçek insanlarla özdeşleştirilmesi Türk destanlarının Mitos olmadığı yönünde genel bir yanılgıyı neden olduğu gözlemlenmektedir. Bu konuya özellikle bir açıklama getirmek için, mitoloji nedir, ne değildir konusuna yönelik yapılan çalışmalara göz atılmalıdır. Bu çalışmalar incelendiğinde ortaya çıkan sonuçlara göre; Tarihte yaşadıklarını bildiğimiz kişilere ait efsanelere destan denir. Tarihte adı geçmeyen, büyük kahramanların yer aldığı ve tabiat varlıklarına insani özellikler verilmesine ise mitoloji denir. Bu açıklamaya göre, Altay-Yakut Türklerinin Yaratılış Destanı, Hunların Oğuz Destanı, Göktürklerin, Ergenekon ve Bozkurt Destanı gibi diğer Türk destanları genel olarak Türk mitolojisidir. Türk mitolojisi, dünya üzerinde çok bilinen Yunan Mitolojisi gibi tek bir mitos etrafında gelişmemiş farklı farklı efsanelerden oluşmaktadır. Fakat kökeninde hepsi benzer efsanelerdir. Bu mitoslardan en çok bilineni bugün sizlere aktarmak istiyorum.

Birçok farklı Yaratılış Efsanesi olmakla birlikte bunların içinde en çok bilineni ve en büyüğü olan Altay Türklerine ait efsanelerdir. Altay Türklerinin uzun bir süre Moğol egemenliğinde kalmasından dolayı, Altay Yaratılış Efsanesinde Moğol etkileri olduğu düşünülebilir; fakat Moğol dinine ait izler görülmemekle birlikte daha çok İran kültürü etkisi görülmektedir. Bunun nedeni Göktürk çağından önce de Türkler arasında İran etkisi ve İran ile kültür münasebetleri olmasıdır. Ayrıca ikinci derecede Altay Yaratılış Destanını etkileyen unsur Manihaizm dinidir. Fakat bunların üstünde olan en önemli etki de eski Orta Asya adetleri ve inanışlarıyla kaynaştırılmış olmasıdır. Türk mitolojisi içinde Altay Yaratılış efsanesinin birçok farklı anlatışı vardır. Bu efsaneye göre, tüm evrenin yaratılışında yalnızca iki varlık vardır. Bunlar tanrı Ülgen ile Erlik´tir. Destanda, henüz daha evren bir hiç iken iyiliğin sembolü tanrı Ülgen ile kötülüğün sembolü olan Erlik uçuşup duruyorlardı şeklinde ifade edilmiştir. Altay Yaratılış Destanının farklı bir yorumlanışına göre, Ülgen´in büyük Tanrının kendisi olmadığı görülmüştür. Tanrı Ülgen´den önce Kayra Han´ın olduğu tüm evrenin yaratıcısının o olduğu bilinmektedir. Kayra Han´ın göğün on yedinci katında yer aldığı belirtilmiş. Bu bilgiye bağlı olarak Ülgen hakkında gökteki üç büyük Tanrıdan biri olarak bahsedilmiştir. Ülgen´e yaratma kudretini ise dişi bir ruh olan Ak Ana vermiştir.´

Bazen mitolojik kahramanlar tarihte destanlarla anlatılan şekliyle bazı toplumsal davranışlarımda görebilirsiniz. Akşam namazından sonra dışarı çıkılmaması, eşikte durmanın kötü ruhları çağırması, gök gürlemesinden sonra dua etmek v.b. toprak ana ismi dahi mitolojik efsanevi anlayışlardan kaynaklandığı söylenmektedir. Efsanevi mitolojik varlıklar oyun şirketlerinin akıllı telefonlarla oynanan bazı strateji oyunları ana karakterlerini oluşturmak için kaynak olarak alınmış ve isimleri dahi eski mitolojik isimleri ile anılmaktadır.