Ayhan YİĞİT


UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE


                                                    

        Geçen yıl okulların açıldığı günlerde, birkaç uyuşturucu satan ve kullanan ilimizde yakalanmıştı. Bunun üzerine medya geniş yer verdi. Halkımız ve veliler tedirgin oldu?

      .Bende kendimce, katkıda bulunayım diye bir yazı yazdım .

       Bu günlerde de yine satan, taşıyan ve kullananlar; sık sık yakalanıyor? Sorunun devam ettiğinin bariz işareti. 

  Bu mücadele anlık ve günlük değil. Devamlılık isteyen bir iş, bir fiil. Çünkü, şer güçleri, menfaat odakları durmuyor.

   Boşluk, fırsat ve uygun zaman / zemin arıyor... 

   

     Uyuşturucu ile mücadele, sadece, İlimizin, ülkemizin sorunu değil. Uluslar arası bir sorun, bir illet?Fakat biz bize dönelim. Biz bizim çocuklarımızı, gençlerimizi nasıl kurtarırız, nasıl yardımcı olabiliriz ?

      Bunu irdeleyelim, analiz etmeğe çalışalım?

      Sayın Valimiz, göreve başlar aşlamaz, bu hususta ilgili birimlerle toplantı yaptı. Bu hususu, önemsediği belli. Sayın Valimizi kutluyorum?

Bu iş tekrar eden, daha doğrusu sürekli olduğu için; yine yazayım dedim.

 

Geçen  aylarda, bu hususta medya haberleri çok yoğundu. 

?Uyuşturucu çetesi çökertildi?. ?? kişi yakalandı.? Torbacılık? yaşına kadar indi. 

?Emniyet KOM´gü uyuşturucu ile mücadele birimi ?. Kişi yakaladı. Arabada ?.. kg uyuşturucu bulundu vs.? 

Gayret gösterenleri kutluyorum

Seçim haberleri öne çıkınca, bu konu unutuldu?Hatırlamada yarar var kanısındayım.

Şehrimizde ve bölgemizde uyuşturucunun, bu kadar yaygınlaşması, okullara, kantinlere kadar girmesi, küçük yaştakilerin de kullanması; çok acı ve düşündürücüdür. Bu bir, ihmal edilemez, ertelenemez toplumsal sorundur.  

Buna yönelik tedbirler artırılmalı: 

Emniyet, Narkotik ve Çocuk Koruma Şubeleri ile, M.Eğitim,S. Müdürlüğü , diğer ilgili  bir çok kurumun  ve ailelerin işbirliği yapması lazım. 

Bu entegrasyonu, Sayın Valimiz, Milli Eğitim Müdürümüz, Sağlık Müdürümüz yapabilir, yapmalıdır... 

Milli eğitim, okullar, Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü? Sosyal Hizmet Merkezi, Çocuk Destek Merkezi ve Sevgi Evleri Şubeleri, ?. Yurt Yöneticileri, Pedagoglar, Psikiyatrisiler, Psikologlar, Din Adamları, Halk Sağlığı, Koruyucu Hekimlik ve Ruh Sağlığı Birimleri, Belediyelerin Kültür, Eğitim ve Sosyal Yardım Şubeleri, Diyanetin Elemanları; bu hususlarda Uzman ve yetkili kişiler bir araya gelmeli. 

Bir seçkin / uzmanlar kurulu oluşturulmalı. 

Bu etik kurul / komisyon tarafından; 

Bir plân, program hazırlanmalı.  

Bu program: kısa vadeli ve uzun vadeli (devamlı) olacak şekilde planlanmalı. Derhal uygulamaya geçilmeli. Sürekli izlenmeli ve takip edilmeli. 

İş bölümüne göre, herkes kendi alanında faaliyet göstermeli. Eğitimleri aksatılmamalı. 

Çocuklar ve gençler, neden bu Zehir´e meyil ediyorlar ve alışıyorlar? Kurumlar niye başarılı olamıyor?

Bu soruların cevabı bulunmalı? 

Bilimsel, toplumsal, sosyolojik, ailesel, psikolojik ve ekonomik yaklaşımlar göz önüne alınmalı. 

Çocuklar evde, ana baba yanında anne ? baba sevgisiyle büyümeli, gelişmekte olan duyguları okşanmalı ve güven verilmeli. 

Yetiştirme yurtlarında olan çocuklar: Aile sevgisi gibi, sevgi ile kucaklanmalı, sarılmalı ve yetiştirmeli.

 Öyle yetiştirilmeli ki; ruhları( iyilikle, iyi ahlakla, kuran ve Allah aşkı ile) doysun, o yüce duygu ve değerlerin dışına çıkmayacak şekilde çelik zırha bürünsün.  

Tabi ki; önce bunu yapacak personellerin yetiştirilmesi lazım? Bu çelik zırha, başka zararlı fikirler ve kurşunlar giremesin / işlemesin? 

Tabii, bu işler uzman veya bu konularda yetişmiş personellerle olur. Bunu Devletimiz bu çocuklardan, geleceğimizden esirgememeli? 

Gerçi, Devletimiz bu çocukları yetiştirmek için bonkör davranıyor:

 Maddi yönden fazlasını veriyor ve harcıyor. Ama konu daha genişlemeli, insana yönelik, insancıl ve ruhi yönü, duygusal tarafı ağır basmalı.

 İçe, bilinçaltına ve kalbe  inilmeli? Bilinç,  bilinç altı ve kalpler  nasıl doldurulur ?

Kafa yormalı?Bilim ışığında; yolu, yordamı ve metodu  bulunmalı. Bu geçerli ve etkin metotlarla :

Altın değerindeki, değerlerle doldurulmalı?Doldurulmalı ki; zararlı,  çürük, kokuşmuş ve çöp değerindeki unsurlar / menüler, altınlara yaklaşamasın!

Bu da para dışı, gönül işi, ahlaklı ve inançlı yetişme / yetiştirme işi  oluyor,  herhalde? Devletimiz kendine emanet edilen çocuklarla ilgileniyor?       Ama ben diyorum ki, topluma da, ailelere de yönelmeli?

Ailelere ulaşılmalı. Aile toplumun merkezi ve çekirdeği değil mi? Çocuklar önce burada sevgi ve terbiye almalı. Eğitimin çok küçük yaşta başladığını bilmeyen var mı?

 Bir ata sözü vardır. ?Ağaç yaşken eğilir.? 

Aileler niye çocuklarını eğitmez, eğitemez, ilgilenmez veya sokağa salar? 

 Bu sorunun cevabı da bulunmalı. Doğru teşhis edilmeli ki, hastalık doğru tedavi edilsin. 

Ayrıca bu çevrelere( Resmi yerler, yuvalar... ),bu yerlerin çevresine; yetkililer de çelik duvar örmeli. Hiçbir zararlı akım ? bu yuvalara /ünitelere? yönelmemeli ve girememeli! 

Diğer bir konu: 

Para için bu işi yapanların (uyuşturucu tacirleri), takibi ve cezalandırılması. Bu hususta acıma ve af olmamalı. Çünkü geleceğimizi; çocuklarımızı, insanlığı zehirliyorlar. Dünyamızı karartıyorlar... 

Toparlarsak; iki ana gurup var!, 

Biri, maddiyat için zehir saçanlar. 

Diğeri meyil edenler, alışanlar, alıştırılanlar ve kullananlar. 

Birinci gruba: polisiye ve cezai işlemler daha ağır uygulanmalı. (Tabi ki uygulanıyor ama yetmediği görülüyor...) 

İkinci gruba (çoğu, suçsuz, mahzun ve güçsüz);  

Bu gruplara da; eğitim, eğitim, eğitim ve koruma, koruma, koruma (maddi ve manevi koruma)?. Sadece fiziksel koruma değil; ruhlarını, psikolojilerini de koruma? 

Yukarda kısmen bahsedildi.

Uyuşturucu illeti; sadece ilimizin derdi ve sorunu değil, ülkemizin ve dünyanın sorunu! Fakat ülkemiz ve Erzurum daha şanslı? 

İslam inancı ve üstün bir kültürle, insanlarımız donanmış, teçhiz edilmiş. Ahlak ve gelenek değerlerimiz sağlam, yapıcı ve ulvi. Toplumun bu anlayışını, bu gücünü kullanmamız lazım.

 Ama bu kutsal değerleri,  ilahi emirleri ve güzel davranışları; çocuklarımıza ve gençlerimize ne kadar ulaştıra biliyoruz, benimsete biliyoruz ? Bence yetersiz!

Bu nedenlerle; İslam inancı doğru olarak ve ahlak değerleri tam olarak; çocuklarımızın ve gençlerimizin kafasına yerleştirilirse, özümsetilirse dimağları doyurulursa , kalpleri doldurulursa ve gelecekleri için güven sağlanırsa: 

Bunlara hiçbir zararlı fikir etki edemez ve hiçbir kimyasala ilgi duymazlar.  

Bunun, yukarıda sayılan uzman heyeti ve ilgililer , yapabilir ve yapmalı

Bu etik kurulun ,kurulmasını Sayın Valimiz emrederek  kurdura bilir.

Seçimler yapıldı, işler azaldı?

Bu savaş, önce ilgili ve yetkililere, sonra da hepimize düşüyor!

 Gayretsiz ve emeksiz hiçbir şey olmaz , iyi ürün alınmaz ve başarı sağlanamaz?

 

Hoşça kalın.