Ayhan YİĞİT


UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE


 

Geçen Haftalar bu hususta medya haberleri çok yoğundu.

?Uyuşturucu çetesi çökertildi?. ?? kişi yakalandı.? ?Torbacılığa aman verilmiyor´?´ kullananlar ? yaşına kadar indi.´

?Emniyet KOM´gü uyuşturucu ile mücadele birimi ?. Kişi yakaladı.´´ ?´Arabada ?.. kg uyuşturucu bulundu!?

Gayret gösterenleri kutluyorum.

Şehrimizde ve bölgemizde uyuşturucunun, bu kadar yaygınlaşması, okullara, kantinlere kadar girmesi, küçük yaştakilerin de kullanması; çok acı ve düşündürücüdür. Bu bir, ihmal edilemez, ertelenemez toplumsal sorundur.

Buna yönelik tedbirler artırılmalı:

Emniyet, Narkotik ve çocuk koruma şubeleri ile, bir çok kurumun ailelerin işbirliği yapması lazım.

Milli eğitim, okullar, Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü? Sosyal Hizmet Merkezi, Çocuk Destek Merkezi ve Sevgi Evleri Şubeleri, ?. Yurt Yöneticileri, Pedagoglar, Psikiyatrisiler, Psikologlar, Din Adamları, Halk Sağlığı, Koruyucu Hekimlik ve Ruh Sağlığı Birimleri, Belediyelerin Kültür, Eğitim ve Sosyal Yardım Şubeleri, Diyanetin Elemanları; bu hususta Uzman ve yetkili kişiler bir araya gelmeli.

Bu etik kurul / komisyon tarafından;

Bir plân, program hazırlanmalı.

Bu program: kısa vadeli ve uzun vadeli (devamlı) olacak şekilde planlanmalı. Derhal uygulamaya geçilmeli. Sürekli izlenmeli ve takip edilmeli.

İş bölümüne göre, herkes kendi alanında faaliyet göstermeli. Eğitimleri aksatılmamalı.

Neden bu zehire meyil ediyorlar ve alışıyorlar?

Bu sorunun cevabı bulunmalı?

Bilimsel, toplumsal, sosyolojik, ailesel, psikolojik ve ekonomik yaklaşımlar göz önüne alınmalı.

Çocuklar evde, ana baba yanında anne ? baba sevgisiyle büyümeli, gelişmekte olan duyguları okşanmalı ve güven vermeli.

Yetiştirme yurtlarında olan çocuklar; Aile sevgisi gibi, sevgi ile kucaklanmalı, sarılmalı ve yetiştirmeli. Öyle yetiştirilmeli ki, ruhları doysun, çelik zırha bürünsün.

Tabi ki; önce bunu yapacak personellerin yetiştirilmesi lazım? Bu çelik zırha, başka zararlı fikirler ve kurşunlar giremesin!

Tabii, bu işler uzman veya bu konularda yetişmiş personellerle olur. Bunu Devletimiz bu çocuklardan, geleceğimizden esirgememeli?

Gerçi, Devletimiz çocukları yetiştirmek için bonkör davranıyor. Maddi yönden fazlasını veriyor ve harcıyor. Ama konu daha genişlemeli, insana yönelik, insancıl ve ruhi yönü, duygusal tarafı ağır basmalı. İçe, bilinçaltına inilmeli. Bu da para dışı, gönül işi oluyor. Herhalde.

Ailelere ulaşılmalı. Aile toplumun merkezi ve çekirdeği değil mi? Çocuklar önce burada sevgi ve terbiye almalı. Eğitimin çok küçük yaşta başladığını bilmeyen var mı? Bir ata sözü vardır. ?Ağaç yaşken eğilir?

Aileler niye çocuklarını eğitmez, eğitemez, ilgilenmez veya sokağa salar? Bu sorunun cevabı da bulunmalı. Doğru teşhis edilmeli ki, hastalık doğru tedavi edilsin.

Ayrıca bu çevrelere, bu yerlere; yetkililer de çelik duvar örmeli. Hiçbir zararlı akım ? bu yuvalara? yönelmemeli ve girememeli!

Bu savaş, önce ilgili ve yetkililere, sonrada hepimize düşüyor.

!Gayretsiz ve emeksiz hiçbir şey olmaz ve iyi ürün alınamaz.

Devam edecek. hoşça kalın.