www.erzurumgunebakis.com / Dilan ÇOŞKUN
Erzurum’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, çeşitli sendikaların katılımıyla coşkulu bir şekilde kutlandı. Müzik eşliğinde halaylar çekildi, sloganlar atıldı. Emek ve dayanışmanın vurgulandığı meydanlarda renkli görüntüler ortaya çıktı.
Ancak kutlamalar devam ederken, dikkat çeken bir diğer manzara ise sokakların ve şantiyelerin sessiz tanıklarıydı. Gökyüzüne yükselen vinçlerin gölgesinde, bazı inşaat işçileri mesailerine devam etti. Aynı şekilde kutlama alanının yakınında ayakkabı boyacıları da işlerini sürdürüyordu.
Bu çarpıcı görüntü, 1 Mayıs'ın yalnızca bir bayram değil, aynı zamanda emekçilerin yaşadığı gerçeklikleri hatırlatan bir gün olduğunu gözler önüne serdi. Kimi işçi meydanlarda hakkını ararken, kimi ise geçim derdi nedeniyle çalışmak zorunda kaldı.
İnşaat işçileri,“Bizim için bayram yok, çalışmak zorundayız. Günlük yevmiyeyle geçiniyoruz, bir gün bile çalışmasak evimize ekmek götüremeyiz” dediler.
Ayakkabı boyacıları da aynı şekilde, “Bize bayram yok çalışmak zorundayız.” diyerek durumu özetlediler.
Bu tablo, “işçi” ve “emekçi” kavramlarının farklı yüzlerini bir kez daha gündeme taşıdı. Bir yanda dayanışma ve birlik çağrıları, diğer yanda hayatın zorlu gerçekliğiyle baş başa kalmış insanlar vardı. 1 Mayıs, Erzurum’da hem bir kutlama hem de bir sorgulama günü olarak hafızalara kazındı.
