www.erzurumgunebakis.com / Dilan COŞKUN

Trabzon’un Çaykara ilçesine bağlı Akköse köyünde yaşayan Salih Gür, hasta olan tosunu için tam 300 kilometre yol kat ederek Erzurum’a geldi. Kendi bölgesinde hayvan hastanesi bulunmadığını belirten Gür, son umut olarak Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi’ne başvurdu. Gür, kırsalda hayvancılıkla geçinen üreticilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekerek, Trabzon’a acilen bir hayvan hastanesi yapılması gerektiğini söyledi.

“Hayvanın acı çekmesi bizi kahrediyor”

Salih Gür, yaşadığı zorlu süreci şöyle anlattı:

“Ben Çaykara’dan geliyorum, yaklaşık 250-300 kilometrelik yol yaptık. Tosunumuz hastalandı, ama bizim orada böyle bir hastane yok. Veteriner hekimler sağ olsun ilgileniyor ama imkânlar çok sınırlı. Test yapılamıyor, teşhis konulamıyor. Hayvan acı çekiyor, insanın içi yanıyor. Sonunda mecbur kesime gidiliyor. Bu da hem ekonomik hem vicdani olarak bizi çok zorluyor.”

Atatürk Üniversitesi Hayvan Hastanesi’ne ilk kez gelen Gür, personelin ilgisinden memnun kaldığını belirterek teşekkür etti.

“Burayı daha önce bilmiyordum. İlk kez böyle bir nedenle geldim. Allah razı olsun, burada ilgilendiler, yardımcı oldular. İnşallah tosunun derdine de derman bulunur.”

Tarım ve Orman Bakanlığı’na çağrı

Salih Gür, başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere yetkililere seslenerek, Trabzon gibi büyük bir ilin hâlâ hayvan hastanesine sahip olmamasının ciddi bir eksiklik olduğunu vurguladı:

“Trabzon'un özellikle kırsal bölgelerinde büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık çok yaygın. Böyle yerlerde hayvan hastanesi şart. Sadece bizim köy değil, bölgedeki birçok yer bu hizmetten mahrum. Bu sorun çözülürse hem üreticiler rahat eder, hem hayvanlar daha sağlıklı yaşar.”

Kırsal üreticiler için kritik ihtiyaç

Trabzon’un doğusunda yer alan Çaykara gibi dağlık ve uzak bölgelerde hayvancılıkla uğraşan köylüler, sağlık hizmetlerine ulaşmakta ciddi sıkıntı yaşıyor. Uzmanlar da, bu bölgelerde veteriner altyapısının güçlendirilmesinin hem hayvan refahı hem de kırsal kalkınma açısından büyük önem taşıdığını belirtiyor.

Salih Gür’ün çağrısı, yalnızca kendi köyü için değil, Karadeniz'in birçok noktasında benzer sorunlar yaşayan üreticiler adına da dikkat çekici bir talep niteliği taşıyor.