www.erzurumgunebakis.com / Dilan ÇOŞKUN

İl Müftü Yardımcısı İsmail Yılmaz, yılbaşı kutlamalarının İslam'daki yeri ve bireylerin yıl sonundaki muhasebesi üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Yılmaz, yılbaşının Müslüman kültüründe bir kutlama günü olmadığını vurgularken, bu dönemde tefekkür ederek geçen bir yılın muhasebesinin yapılması gerektiğini ifade etti.

Yılmaz, "Ömrümüzden bir yıl daha geçtiğinin farkında mıyız? Kutlanacak bir şey yoktur, çünkü bir yıl kaybettik. Bu süreçte, bugünümüz dünümüzden farklı olmalı. Eğer aynıysa zarardayız," diyerek bireylerin hedeflerine ulaşmak için plan yapmalarının önemine dikkat çekti.

“İslam'da Yılbaşı Kutlaması Yoktur”

Yılmaz, yılbaşı kutlamalarının Hristiyan kültürüne ait bir gelenek olduğunu belirterek, Müslümanların bu tür alışkanlıklardan uzak durmaları gerektiğini söyledi. 

Yılmaz, “Peygamber Efendimiz buyuruyor: 'Kim bir kavme benzemeye çalışırsa onlardan olur.' Bu bizim örfümüz değil. Hristiyanların Müslüman bayramlarını kutlamadığını görüyoruz. Dolayısıyla Müslümanlar da bu kültüre özenmemelidir.”

Hediyeleşme ve Farklı Perspektifler

Yılmaz, hediyeleşmenin İslam’da sünnet olduğunu ancak bu eylemin yılbaşı gecesine özgü hale getirilmemesi gerektiğini belirtti ve  "Hediyeleşme güzel bir şeydir ama sırf yılbaşına özgü yapılması bizi Hristiyan kültürüne benzetir. Hediyeleşmeyi yılın herhangi bir gününde yapmak daha doğru bir tutumdur." Dedi. 

Tefekkür ve İslam Ümmetinin Durumu

Müftü Yardımcısı, Gazze'deki durum ve ümmetin içinde bulunduğu sorunlara da değinerek, dua etmenin ve fiili adımlar atmanın önemini vurguladı. "Sadece dua etmek yetmez; hem maddi hem de manevi desteklerimizle İslam ümmetine katkıda bulunmalıyız. Yeni bir yıl kayıpla geçmesin, tedbirimizi alalım ve daha iyi bir gelecek için çalışalım," dedi.

Yılmaz, bireylerin yıl sonlarını bir kutlama vesilesi yerine kendilerini geliştirmek ve geçmiş yılın muhasebesini yapmak için değerlendirmeleri gerektiğini belirterek, İslam'ın birey ve toplum üzerindeki disiplin anlayışını hatırlattı.

Bu tür açıklamalar, yılbaşı döneminde kutlamalar ve gelenekler üzerine farklı bakış açılarını gündeme taşırken, bireylerin dini hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak hareket etmelerine yönelik bir çağrı niteliği taşıyor.