www.erzurumgunebakis.com / Muhammet YILMAZ
Özellikle anne-babanın yaşadığı içsel gerilimler, sandığımızdan çok daha derin bir şekilde bebeklerin dünyasını etkileyebilir. Sözcükleri anlayacak yaşta olmayan bebekler bile, içinde bulundukları duygusal atmosferi algılayabilme kapasitesine sahiptir. Uzmanlara göre, bu hassasiyet özellikle yaşamın ilk iki yılı içinde oldukça belirgindir.
Duyguların Sessiz Yansımaları
Yeni doğan bebekler, çevrelerinde olup biteni dil aracılığıyla değil, duygusal titreşimler ve beden diliyle algılar. Anne-babanın ses tonu, mimikleri ve genel ruh hali, bebeğin sinir sistemi üzerinde fark edilmeyen etkiler yaratabilir. Bilimsel araştırmalar, yoğun ve uzun süreli stres yaşayan ebeveynlerin bebeklerinde; uyku sorunları, iştahsızlık, huzursuzluk, aşırı ağlama gibi belirtilerin daha sık görüldüğünü ortaya koyuyor. Bu etkiler, bebek büyüdükçe ayrılık kaygısı veya duygusal düzenleme güçlükleri gibi sorunlara da dönüşebilir.
Rahat Bir Ruh Hali, Güvenli Bir Bağ Kurar
Bebekler için en büyük ihtiyaçlardan biri güvenli bir bağ kurmaktır. Ancak bu bağın sağlıklı şekilde oluşabilmesi, ebeveynin kendi duygusal durumunu tanıyıp yönetebilmesine bağlıdır. Stresli hissetmenin doğal olduğunu kabul etmek, bu duyguyla başa çıkmanın ilk adımıdır. Çünkü bastırılan duygular, istem dışı biçimde bebeğe yansıyabilir.
Ayrıca, günlük hayatta rutinlerin korunması, öngörülebilir ve sakin bir ev ortamının sağlanması, bebeklerin kendilerini daha güvende hissetmelerini sağlar. Anne ya da babanın bireysel olarak kendine zaman ayırabilmesi de bu sürecin önemli bir parçasıdır. Kısa süreli yalnız kalmalar, zihinsel dengeyi yeniden kurmak açısından oldukça faydalıdır.
Ebeveynlikte Destek Almak Bilinç Göstergesidir
Ebeveyn olmak, tükenmek anlamına gelmemelidir. Uzun süren stresli dönemlerde profesyonel psikolojik destek almak, yalnızca ebeveynin değil, bebeğin de iyiliğine hizmet eder. Bu durum, zayıflık değil; aksine güçlü ve bilinçli bir ebeveyn olmanın göstergesi olarak değerlendirilmelidir.
Unutulmamalıdır ki, anne-babanın iç dünyasında yaşanan fırtınalar, sessizce ama etkili bir şekilde bebeklerin dünyasını da şekillendirir. Bu nedenle stresin farkına varmak ve onunla sağlıklı biçimde başa çıkmak, yalnızca yetişkinler için değil, çocuklar için de bir güvenlik duvarı inşa etmek anlamına gelir.