www.erzurumgunebakis.com / Dilan ÇOŞKUN

Tüm yurtta olduğu gibi Erzurum’da da yaz sıcakları etkisini artırmaya başladı. Gündüz saatlerinde hava sıcaklığının 28 dereceyi bulduğu kentte, güneş altında park edilen araçların iç sıcaklığı ise kısa sürede 50 dereceyi aşabiliyor. Bu durum, araç içinde unutulan bazı eşyaların hem sağlığa hem de can güvenliğine yönelik riskler oluşturmasına neden oluyor.

Uzmanlar, özellikle yaz aylarında vatandaşları araçlarında eşya bırakmamaları konusunda uyarıyor. En sık yapılan hatalardan biri, plastik su şişelerinin koltuk kenarında bırakılması. Yüksek sıcaklıkta şişenin yapısında bulunan kimyasallar suya karışabiliyor ve bu da ciddi sağlık problemlerine yol açabiliyor. Ayrıca, doğrudan güneş ışığına maruz kalan su şişeleri, mercek etkisi oluşturarak araç içinde yangın riskini artırabiliyor.

Basınçlı deodorant ve sprey kutuları da araç içinde bırakıldığında büyük tehlike oluşturuyor. Sıcaklıkla birlikte basıncı artan bu ürünler, patlayarak hem araç içerisinde maddi hasara yol açabiliyor hem de kullanıcılar için ciddi güvenlik sorunlarına neden olabiliyor.

Bir diğer dikkat edilmesi gereken konu ise ilaçlar. Sıcak ortamda kalan birçok ilacın etkisi azalıyor veya tamamen bozuluyor. Özellikle kronik hastalıkları olan bireylerin araç içinde ilaç bırakmamaları büyük önem taşıyor.

Telefon, tablet ve diğer elektronik cihazlar da yaz sıcaklarında risk altında. Yüksek ısı, bataryaların şişmesine veya cihazın iç parçalarının zarar görmesine neden olabiliyor. Ayrıca, güneşte unutulan gözlükler, CD’ler, kozmetik ürünler ve önemli belgeler de eriyebilir, bozulabilir ya da formunu kaybedebilir.

Araç sürücülerine tavsiye edilen en basit ama etkili önlem, park ederken aracın gölge bir alana çekilmesi ve mümkünse güneşlik kullanılması. Ancak en önemlisi, araçtan inerken eşyaların kontrol edilmesi ve sıcaklık hassasiyeti olan ürünlerin kesinlikle içeride bırakılmaması.

Erzurum’da yaz mevsimi serin kışlarla tezat oluştursa da, yüksek rakımda güneşin etkisi çok daha yakıcı olabiliyor. Bu nedenle vatandaşların, hem kendi sağlıklarını hem de araçlarının güvenliğini koruyabilmek adına daha dikkatli olmaları gerekiyor.