www.erzurumgunebakis.com / Orhan BOZKURT
Brezilya’daki Federal University of the Parnaíba Delta’dan Nöroloji Profesörü Dr. Raimundo Silva-Néto’nun yürüttüğü araştırma, karpuzun migren üzerindeki etkisine ışık tuttu. Dr. Silva-Néto, “Bu çalışmadan önce karpuzun migreni tetiklediğine dair sadece klinik gözlemler vardı. Nedenine dair net bir açıklama yapılmamıştı” diyerek araştırmanın önemine dikkat çekti.
Araştırmaya göre, karpuzda doğal olarak bulunan “nitrat” isimli bileşikler, beyindeki damarların genişlemesine yol açarak migren ataklarını tetikleyebilir. Nitratlar, daha önce de salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş etler, bazı peynir türleri ve bazı ilaçlarda migren tetikleyicisi olarak gösterilmişti.
Çalışma kapsamında migren geçmişi olan 38 kişi ile sağlıklı bireylerden oluşan iki grup, karpuz tükettikten sonra 24 saat boyunca takip edildi. Migren hastalarının yüzde 24’ünde baş ağrısı görülürken, sağlıklı katılımcılarda herhangi bir baş ağrısı gelişmedi. Her iki grupta da karpuz sonrası kanda nitrat seviyelerinin arttığı tespit edildi.
Araştırmaya katılmayan Mount Sinai Tıp Fakültesi’nden Nöroloji Uzmanı Dr. Anna Pace, bulguların herkese genellenmemesi gerektiğini vurguladı: “Karpuzun migreni tetiklediği görülmüş olsa da bu, tüm migren hastalarının bu meyveden uzak durması gerektiği anlamına gelmez. Üstelik nitratlar, kan akışını düzenleme ve kalp sağlığını destekleme gibi faydalar da sağlar.”
Uzmanlar, karpuzun her tüketimde migreni tetiklediği durumlarda miktarı azaltmayı, stres, kafein ve düzensiz uyku gibi diğer tetikleyicilerle birlikte tüketmemeyi öneriyor. Yeterli su içmek, dengeli beslenmek ve stres yönetimi gibi yaşam tarzı önlemlerinin de migrenle mücadelede etkili olduğu belirtiliyor.
Dr. Pace, “Besinleri tamamen diyetten çıkarmak yerine, migreni neyin tetiklediğini anlamak için bir uzmandan destek almak daha doğru olur” diyerek hastaları bilinçli davranmaya çağırdı.
