www.erzurumgunebakis.com / Muhammet YILMAZ
Kurban Bayramı’na sayılı günler kala, ibadetlerini eksiksiz yerine getirmek isteyen vatandaşlar kurban kesimindeki dini vecibeleri araştırıyor.
En çok merak edilen konulardan biri de kurban kesimi sırasında neden tekbir getirildiği. Uzmanlar, bu geleneğin İslami ve manevi yönünü anlatarak vatandaşlara bilgilendirme yapıyor.
“Allah-u Ekber” Sözünün Anlamı Derin
Kurban kesimi sırasında getirilen tekbir, “Allah-u Ekber” yani “Allah en büyüktür” ifadesidir. Bu söz, Müslümanlar tarafından Allah’ın büyüklüğünü ve yüceliğini kabul etmenin bir göstergesi olarak söylenir. Kurban keserken bu sözle birlikte Allah’a olan bağlılık ve teslimiyet dile getirilir.
Tekbir, kurban ibadetinin sadece et kesiminden ibaret olmadığını, manevi bir anlam taşıdığını hatırlatır. Kurban kesimi sırasında Allah’ın adının anılması, Kur’an-ı Kerim’de de emredilmiş bir uygulamadır. Bu yönüyle tekbir, ibadetin ruhuna uygunluk taşır ve kesilen kurbanın dini ölçülere göre yerine getirilmesini sağlar.
Kur’an’da Açıkça Yer Alıyor
Kurban kesimiyle ilgili ayetlerde de bu konu açıkça vurgulanmaktadır. Hac Suresi'nin 34. ayetinde şöyle buyrulmuştur:
“Biz her ümmete kurban kesmeyi meşru kıldık ki, kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine Allah’ın adını ansınlar...”
Bu ayet doğrultusunda kurban kesimi sırasında Allah’ın adının anılması, dini bir yükümlülüktür.
Uzmanlar, kurban keserken sadece tekbir getirilmesinin değil, niyetin de ibadete uygun olması gerektiğini hatırlatıyor. Kurban, Allah’a yakınlaşmak amacıyla kesilen bir ibadet olduğu için, kalpten gelen bir bağlılık ve teslimiyetle yapılmalıdır. Aksi takdirde, kesilen hayvanın etten öteye geçmeyeceği vurgulanıyor.
Sonuç olarak, kurban kesimi sırasında tekbir getirmek, hem İslam inancının bir gereği hem de ibadetin manevi boyutunu tamamlayan önemli bir unsurdur. Vatandaşların bu geleneği yerine getirirken hem sözlü hem de kalben Allah’a yönelmesi, Kurban Bayramı'nın anlamını daha derinlemesine yaşamalarını sağlar.