www.erzurumgunebakis.com / Dilan ÇOŞKUN
Uzun saatler boyunca masa başında çalışmak, günümüzün yaygın iş modellerinden biri haline gelmiş durumda. Ancak uzmanlara göre bu hareketsiz yaşam biçimi, özellikle omurga sağlığı üzerinde ciddi ve kalıcı etkiler yaratabiliyor. Her gün saatlerce bilgisayar karşısında oturmak, zamanla vücudun doğal duruşunu bozarak bel, boyun ve sırt bölgelerinde çeşitli sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanlar, özellikle yanlış pozisyonda oturmanın omurga üzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu belirtiyor. Uzmanlara göre, gün içinde hareket etmeden geçirilen uzun süreler; boyun düzleşmesi, omuz ağrıları, bel fıtığı ve kamburluk gibi rahatsızlıkların başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Duruş bozuklukları, sadece kas-iskelet sistemini değil, aynı zamanda solunum ve dolaşım sistemini de olumsuz etkileyebiliyor.
Pandemi süreciyle birlikte hayatımıza giren evden çalışma modeli, bu sorunları daha da derinleştirdi. Pek çok çalışan, evlerinde ergonomik olmayan koşullarda, örneğin koltukta ya da yatakta bilgisayar kullanarak çalışmak zorunda kaldı. Bu durum, omurga üzerindeki baskıyı artırdı ve ağrılı şikayetlerin yaygınlaşmasına neden oldu.
Uzmanlar, ofis ortamında çalışan bireylerin, çalışma alanlarını ergonomik hale getirmeleri gerektiğini vurguluyor. Ekranın göz hizasında olması, koltukların bel desteği sağlaması ve oturma pozisyonunun doğru ayarlanması gibi detaylar, omurga sağlığını korumada büyük rol oynuyor. Ayrıca çalışanların gün içerisinde düzenli aralıklarla ayağa kalkarak kısa yürüyüşler yapmaları ve basit esneme hareketleriyle kaslarını canlandırmaları öneriliyor.
Uzmanlar :“Hareketsiz yaşam tarzı, omurgayı sessizce ama sürekli olarak zorlar. Özellikle genç çalışanlar, bu etkileri hemen fark etmeyebilir. Ancak yıllar içinde kalıcı hasarlarla karşılaşmak kaçınılmaz hale gelir,” diyerek uyarıyor.
Modern çalışma düzeninde sağlıklı kalmanın yolunun hareketten geçtiğine dikkat çeken uzmanlar, küçük ama sürekli alışkanlık değişimlerinin, ileride büyük sağlık problemlerinin önüne geçebileceğini belirtiyor.
