www.erzurumgunebakis.com / Dilan ÇOŞKUN
Meme kanseri, dünya genelinde kadınlar arasında en sık görülen kanser türlerinden biri olarak her yıl milyonlarca kadının yaşamını etkiliyor. Bu hastalık, sadece fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda duygusal ve sosyal yaşamı da derinden etkileyen bir süreç oluşturuyor. Kansere karşı mücadelede erken teşhisin önemi her geçen gün vurgulanırken, toplumsal farkındalık çalışmalarının artırılması büyük bir gereklilik olarak karşımıza çıkıyor.
Meme kanseri, genellikle meme dokusundaki hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalarak anormal bir kitle oluşturmasıyla ortaya çıkıyor. Hücresel değişimlerle başlayan bu süreç, zamanında fark edilmediğinde vücudun diğer bölgelerine yayılma riski taşıyor. Uzmanlara göre, genetik faktörler, hormon kullanımı, diyabet gibi sağlık sorunları ve sigara tüketimi, bu hastalığın oluşumunda etkili rol oynuyor. Erken dönemde belirti vermemesi nedeniyle, özellikle risk grubundaki kadınların düzenli kontrol yaptırmaları büyük önem taşıyor.
Uzmanlar , meme kanseri ve erken teşhisin önemi hakkında yaptığı açıklamada, hastalığın karmaşık yapısını ve gelişim sürecini detaylı bir şekilde anlattı: “Kanser dokusu, vücutta hücrelerin farklılaşarak orijinal yapısından ayrılması ve kontrolsüz bir şekilde çoğalarak çevresini işgal etmesiyle oluşur. Kanserin oluşmasında genetik yatkınlık, hormon kullanımı, diyabet hastalığı ve sigara tüketimi gibi pek çok faktör rol oynar” diyerek hastalığın çok boyutlu bir yapıya sahip olduğuna dikkat çekti.
Uzmanlar, erken teşhis edilen meme kanserinde tedavi başarısının oldukça yüksek olduğuna dikkat çekiyor. Kadınların meme yapısını tanımalarının, belirtileri fark etmelerinde hayati bir öneme sahip olduğunu belirten uzman doktorlar , meme kanserinin başlangıç aşamalarında dahi rutin kontrollerin ve bilinçli hareket etmenin hastalığın seyri üzerinde belirleyici bir rol oynadığını ifade etti.
