Tarih: 06.08.2024 16:27

Öfke ve Tahammülsüzlük Artıyor, Çözüm Yolları Neler?

Facebook Twitter Linked-in

www.erzurumgunebakis.com / Muhammet YILMAZ

Son yıllarda toplumumuzda artan öfke ve tahammülsüzlük, bireysel bir sorunun ötesine geçerek toplumsal bir problem haline gelmiş durumda. 

Psikolojik Danışman Yavuz Aktepe, bu sorunların kökenlerini ve çözüm önerilerini değerlendirdi.

Toplumsal Sorun: Öfke ve Tahammülsüzlük

Aktepe, son zamanlarda gözlemlediğimiz öfke, şiddet ve tahammülsüzlüğün artık bireysel değil, toplumsal bir sorun haline geldiğini belirtti. Daha önce bireysel olarak ele alınabilen bu sıkıntılar, zamanla aileleri de etkilemeye başladı ve nihayetinde toplum genelinde yaygın bir probleme dönüştüğünü söyledi

Kontrol Edilemeyen Beklentiler

Bu sorunların temelinde, bireylerin davranışlarının sorumluluğunu almaması ve karşı taraftan beklentilerinin yüksek olması yatıyor ifadelerini kullanan Aktepe, "Hayatımızda kontrol edebildiğimiz bir alan var: kendi duygularımız. Ancak kontrolümüzde olmayan şeyler de var, örneğin karşı tarafın davranışları. Kişi, bu kontrol edemediği alanlara odaklandıkça kendi kontrolünü yitirmeye başlıyor. Karşı tarafın sözüne veya davranışına takılan birey, kendi duygularını kontrol edememeye başlıyor” dedi.

Duyguları Tanımak ve Doğru Yansıtmak

Aktepe, insanların duygularını tanımalarının ve doğru bir şekilde yansıtmalarının önemini vurguladı. "Son zamanlarda, insanlar duygularını farklı duygulara dönüştürerek yaşamaya başlıyor. Örneğin, 'Erkekler ağlamaz' gibi toplum içinde etiketlenmiş yargılar nedeniyle kişi, üzüntüsünü yaşayamadığında içindeki birikmiş enerjiyi öfke olarak atmaya başlıyor. Bu öfke, yön değiştirerek iş yerindeki patrona veya eve döndüğünde aile üyelerine yansıtılabiliyor " şeklinde açıkladı.

Öfkeyi Yönetme Stratejileri

Bireylere öfkelendikleri anda ilk tepkiyi göstermemeleri tavsiyesinde bulunan Aktepe, "Çünkü öfke anında göstereceğiniz ilk tepki, daha sonrasında pişman olabileceğiniz bir tepkidir. Duyguların baskın olduğu bir anda zihin değerlendirme yetisini bir kenara bırakır ve aşırıya kaçmaya başlar" dedi.

Hayal Kırıklıklarından Öfkeye

Öfkenin kaynağının bazen hayal kırıklığı olabileceğini belirten Aktepe, hayal kırıklıklarını hayatın bize sunduğu olumlu ve olumsuz yaşantılara açık olmamız gerektiğini vurguladı. "Normal olarak hayal kuruyoruz, güzel şeylerin olmasını istiyoruz. Ancak işler istediğimiz gibi gitmeyince hayal kırıklığı öfkeye dönüşmeye başlıyor" dedi. Olumsuz durumları kabul etmek adına hayata yönelik algılarımıza dikkat etmemiz gerektiğini belirtti.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —