Yaşam Süresi 78,1 Yıla Yükseldi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2022-2024 dönemi hayat tablolarına göre, Türkiye’de doğuşta beklenen yaşam süresi 78,1 yıl olarak belirlendi.

Tarih: 31.07.2025 11:54 Güncelleme: 31.07.2025 11:54
Yaşam Süresi 78,1 Yıla Yükseldi

www.erzurumgunebakis.com / Dilan ÇOŞKUN

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2022-2024 dönemi hayat tablolarına göre, Türkiye’de doğuşta beklenen yaşam süresi 78,1 yıl olarak belirlendi. Bir önceki dönem olan 2021-2023 verilerinde bu süre 77,3 yıl olarak hesaplanmıştı

Verilere göre kadınlar, erkeklerden ortalama 5,2 yıl daha uzun yaşıyor. 2022-2024 döneminde erkeklerde doğuşta beklenen yaşam süresi 75,5 yıl, kadınlarda ise 80,7 yıl oldu.

Yaş İlerledikçe Fark Korunuyor

15 yaşındaki bireyler için ortalama kalan yaşam süresi 64,3 yıl olarak belirlenirken; bu süre erkeklerde 61,7 yıl, kadınlarda ise 66,9 yıl olarak kaydedildi. 30 yaşındaki bireylerde kalan yaşam süresi 49,9 yıl olurken, bu fark erkeklerde 47,5 yıl ve kadınlarda 52,3 yıl olarak gözlendi.

50 yaşındaki bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 30,9 yıl; 65 yaşındaki bir kişi için ise 18 yıl olarak hesaplandı. Bu yaşta kadınların erkeklerden 3,3 yıl daha uzun yaşaması bekleniyor.

Eğitim Yaşam Süresini Etkiliyor

Hayat tabloları, eğitim düzeyinin yaşam süresi üzerinde etkili olduğunu da ortaya koydu. Eğitim düzeyi arttıkça, hem erkeklerde hem de kadınlarda beklenen yaşam süresinin uzadığı gözlemlendi. Özellikle 30 yaş grubunda, ortaöğretim altı ile yükseköğretim mezunları arasında 5 yıla varan bir fark bulunduğu bildirildi.

Sağlıklı Yaşam Süresi Erkeklerde Daha Uzun

Raporda ayrıca, sağlıklı yaşam süresi verilerine de yer verildi. Türkiye genelinde doğuşta beklenen sağlıklı yaşam süresi 57,6 yıl olarak hesaplandı. Erkeklerde bu süre 58,9 yıl iken, kadınlarda 56,3 yıl olarak belirlendi. Buna göre erkeklerin kadınlara kıyasla sağlıklı yaşam süresi 2,6 yıl daha fazla.

Yeni veriler, Türkiye’de yaşam süresinin uzadığını, ancak cinsiyet ve eğitim gibi faktörlerin bu sürede belirleyici rol oynadığını ortaya koyuyor.