Meralarda ve otlaklarda ki büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarda sıkça görülen ve kenelerden bulaşan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi yaz aylarının gelmesiyle kendini hatırlatmaya başladı.
www.gunebakiserzurum.com / Muhammet YILMAZ
Kenelerin birçok türünün olduğunu ve virüslerin ormanlık alanlarda meşe ağaçlarının yoğun olduğu yerlerde belli başlı kene çeşitleri tarafından bulaştığını söyleyen Erzurum İl Tarım ve Orman Müdürlüğü İl Müdür Yardımcısı Bülent zafer Taş, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı konusunda Sağlık İl Müdürlüğü ile eş zamanlı çalıştıklarını belirtti.
Geçtiğimiz yıl Erzurum’un bütün ilçelerine yaklaşık 10 bin litre ilaç dağıtımı yapıldığını belirten Taş, İlçe Müdürlüklerinin de bu konuyla ilgili özverili bir şekilde çalıştığını söyledi.
Taş’ “Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi daha önce Kırım Bölgesi’nde Rus askerlerinde ve Kongo’da görülen bir hastalık. Özellikle kenelerin tükürük bezlerinde sakladıkları bir virüs. Bu virüs insanlara bulaştığı zaman özellikle kene ısırmasıyla beraber kene kanır emerken bir taraftan da kusma yapıyor. Kusma sırasında bu virüs kana karışıyor ve kılcal damarlarda kanamalara meydan oluyor ve aynı zamanda ateşe sebep oluyor. Basitçe anlatmak gerekirse Kırım-Kongo Kanmalı Ateşi böyledir. Özellikle bu kene cinsleriyle alakalı virüsleri hangi kenelerin taşıdığı belli değildir. Kenelerin birçok türü vardır. Bu virüsler ormanlık alanlarda meşe ağaçlarının yoğun olduğu yerlerde de belli başlı kene çeşitleri tarafından bulaşır. Kenelerin belli yaşam siklusunda (yaşam süresi) belli ısı ve nem olması gerekiyor, özellikle sıcak aylarda temmuz ve ağustos aylarında kan emmek için hayvanlara yapışıyorlar. Kan emerken de bu hayvanlar ağıla ya da barınağa geldiği zaman bu barınaklarda anaç olanlar yumurtlamaya başlıyor, tekrar tekrar büyüyor ve kan emme süreçleri devam ediyor. Buna yönelik tabi ki Türkiye’de bir aşı çalışması var. TURCOVAC aşısını bulan veteriner hekim Aykut Özdarendeli ve Sağlık Bakanlığı’nın bu konuyla alakalı eş güdümlü yürüttüğü çalışmaları var ama şimdi aşı üretimlerinin belirli fazları var. Yani hangi durumda olduğu belli değil. Tarım Bakanlığı olarak biz ne yapıyoruz sorusuna gelirsek, biz Sağlık İl Müdürlüğü ile eş güdümlü olarak çalışıyoruz. Her ay ya da 2 ay da bir özellikle mevsimsel olarak Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ile alakalı insan vakalarını Sağlık İl Müdürlüğü’nden alıyoruz. Kene ısırmasıyla alakalı vakaların nerelerde meydana geldiği bilgilerini oradan alıyoruz. Bu veriler alındıktan sonra elimizde önceden bulunan verilerle birlikte bu insan vakalarının olduğu bölgelere ve riskli bölgelere özellikle hayvanlar meraya çıkmadan önce ‘Puron’ dediğimiz hayvanların sırtına dökülen, keneye yönelik sırta dökme tarzında ilaç dağıtıyoruz. Geçen yıl yaklaşık 10 bin litre civarında bütün ilçelerimize ve işletmelerde ki hayvan sayılarına göre dağıtım yaptık. Bu sene ki ihalesi bitmek üzere ama biz bu sene ki dağıtımı da bitirdik. İlçelere keneyle alakalı uygulamalara yönelik kene ilaçlarımızı, özellikle büyük baş hayvanlara yönelik, gönderdik. Tekrar bir ihale sürecimiz var 10 bin litre civarında bir gönderim daha olacak. Tabi bunu biz ilçe müdürlüklerimize gönderiyoruz, ilçe müdürlüklerimizde ilgili mahalle muhtarları ile eş güdümlü olarak bir çalışma sergiliyorlar. Veteriner hekimlerimiz de yılda 4-5 kez ziyaret ediyor. Hangi işletme de kaç tane hayvan olduğunu zaten biliyor. Biz de buna göre dağıtım planlaması yapıyoruz. Bunun hayvanlara uygulanıp uygulanmama konusunda da arkadaşlarımızın etkin bir şekilde denetimleri de var. Ancak sadece hayvan ilaçlamayla bu konunun önüne geçmemiz mümkün değil. Yaz aylarının da gelmesiyle birlikte pikniğe gidenler ormanlık alana gidenler bu konu da tedbirli olması gerekiyor. En azından çoraplarının içerisine paçalarını koymalarını, piknikten geldikleri zaman üst baş kontrolu yapmaları gereklidir. Bunun yanında kene savar tarzında sprey ilaçlar da var bunları da kullanabilirler. Keneyle alakalı bir ısırık vakası olduğu zaman da insanların muhakkak bu keneyi elleriyle çıkarmamaları gerekiyor. Toplumumuzda bazı yanlış kulaktan dolma bildiler vardır. Örneğin keneyi çakmakla yakıp patlatma, çekip çıkarma gibi vb. yapılmamalı kesinlikle o kene kusmadan en yakın sağlık ocağına gitmeli ve sağlık personellerimizin eşliğiyle yapılması daha mantıklı. Dolayısıyla bu vakalarda muhakkak bir tıbbi birime müracaat etmeleri gerekiyor. Bu konuyu da bildirmedikleri zaman, semptomları belli bir süre sonra ortaya çıkıyor. Önemli olan erken teşhis etmek ve farkına varıp sağlık ocağına gitmektir. Bu konu çerçevesinde Sağlık Bakanlığımızın etkin ve kaliteli bir hizmeti vardır. Kene de zehir yoktur virüs vardır. Bu virüste yılan zehri gibi değildir, bir insanda hemen etki göstermez. Kene yapışan hayvanların, hayvansal gıdalarında hiçbir sorun meydana gelmez. İnsanlar düşünebilir kene yapışmış etine sütüne zarar gelir diye ancak öyle bir durum söz konusu değildir. Hayvansal gıdaları rahatlıkla tüketebilirsiniz.”