www.gunebakiserzurum.com / Rabia ASLAN KARAKAŞ
Bir fakülteyi bitiren Üniversite öğrencisinin Ziraat ve tarımın ne olduğunu bilmeyen mezunların olduğunu ifade eden Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Profesör Doktor Nesrin Yıldız, bunun gerçekten çok üzüntü verici bir durum olduğunu söyledi.
Yıldız,” Öyle Üniversite mezununa rastladım ki çok üzülerek söylüyorum bir fakülte bitirmiş ama ziraat fakültesini tanımayıp hatta Tarım kelimesinin anlamını bile bilmiyor. Bana hocam hangi fakültedesiniz diye soruyorlar Ziraat Fakültesi diyorum tarım diyorum bana soruyorlar ki ziraat ve Tarım nedir? Ne anlama geldiğini sorularını yöneltiyorlar bende onlara şu cevabı veriyorum her gün sabahları kahvaltı da yediklerin karnını doyurdukların ürünler tarım ve ziraattır. Bir fakülte bitirenin bile ziraat ve tarımı bilmeyen kişiler olduğunu ifade edebilirim. Bu gerçekten çok üzüntü verici bir durumdur. Tarım, geçmişte bisiklet kullanılır seviyedeyken bugün uzay mekiği kullanacak seviyeye geldi. Tarım hayattır Toprak yönetiminde revize olması gereken bazı durumlar var. Tarım, geçmişte bisiklet kullanılır seviyedeyken bugün uzay mekiği kullanacak seviyeye gelmiştir. Birçok konuda öyle aydın çiftçiler varki artık geçmişten bugüne yetiştirdiği bitkinin hikâyesine yıllarla bir bitki abağı oluşturmuş, toprak abağı oluşturmuş ve bunlarla bugüne bir yorum katıyor. Uzmanın yanına gidiyor ben diyor geçmişte yetiştirirken şu sorunlarla karşılaştım. Şimdi bu sorunlarım farklılaştı diyerek uzmanı da eğitmeye yardımcı oluyor. Bir noktada böyle çiftçiler varken fakülte mezunu olup tarımı bilmeyen kişiler de bulunmaktadır. “
YILDIZ,” BİZ ADAM GİBİ TEREYAĞI YİYEMİYORUZ”
Günümüzde doğru düzgün tereyağı üretimi yapılmadığını ifade eden Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Profesör Doktor Nesrin Yıldız, Türkiye’nin ve Erzurum’un bel kemiğinin tarım ve hayvancılık olduğunu belirten Erzurum’un Tarım ve Hayvancılığa hakim olması gereken bir il olması gerektiğini doğru düzgün geçmişin kalitesinde özünde bir tereyağı, kaşar, peynir, yoğurt gibi süt ürünleri artık üretilmediğini dile getirdi.
Yıldız,” Ben adam gibi tereyağı yiyemiyorum. Doğru düzgün tereyağı üretimi yapılmıyor. Yöre üreticisi kendine gelmesi gerekir. Tereyağı alıyorum para veriyorum tamam ben kazandırıyorum. İnanın beni kandırdığı halde ben o parayı haram etmiyor ve helal ediyorum. Ülkemizin temel bel kemiği veya omurgası ticari canlılığı, temel hareket noktası, tarım ve hayvancılık kökenli şehrimiz, zamanında et ihracat eden sofralarımızın, büyük zenginliği et, kuru soğan, patates çoğunlukla bunlarla beslenirlerdi. Erzurum hayvancılık hâkimi olması gereken yöremizde doğru düzgün geçmişin kalitesinde özünde bir tereyağı, kaşar, peynir, yoğurt gibi süt ürünleri artık üretilmiyor. Yöre üreticisinin de bu konuda kendine gelmesi gerektiğini vurguluyorum. Piyasada ki tükettiklerimiz ürünler tarımın göstergesi piyasada ne alıyorsak tarımsal başarının yansımasıdır Oltu yöresi, tortum, yöresi, Pasinler yöresi gibi yerlerde tarım üzerine başarı karnesini çıkarmaya ömrümü adadım. Hayran kalınacak özveri temsili öğüten elemine eden kirliliği atılan bu kadar doğal bir materyalin doğasını bozuyoruz. Hâlbuki bizi tepesinde gezdiriyor âşık Veysellin dediği gibi o nezaketine rağmen kötü davranıyoruz. Tarımsal anlamda şu anda görülen durum erozyonu meydana getirecek tarım yapılıyor. Bu durumda toprak kayıplarımızın olmasına neden olabiliyor. Bir santim toprak asırlar boyu süren süreçle oluşuyor. Bu süre 100 -200 yıl süre gerektiriyor. ‘’dedi