Abdurrahman ZEYNAL


21.YÜZYILDA TÜRKİYE BU YÜKTEN KURTULMALIDIR

21.YÜZYILDA TÜRKİYE BU YÜKTEN KURTULMALIDIR


Tanzimat’tan beri Türk Milleti pek çok sıkıntı çekti çekmeye de devam ediyor.
Bu sıkıntılar yönetenler ile yönetenlere karşı olanların bir birlerini suçlama kelime ve kavramlarında gizlidir.
Yıllardır insanlar Tanzimatçı, Osmanlıcı, Türkçü, İttihatçı, İslamcı, inkılapçı, devrimci, ilerici, gerici, dinci, tarikatçı, muhafazakar gibi kavramlarla rant devşirdiler. Devşirmeye de devam ediyorlar.
Geldiğimiz yerde artık Türk Milleti, Türk aydını, Türkiye’yi yönetenler bu ötekileştirici, ayrılığı körükleyici, kavgaya sebep olan kavramları kullanmasınlar.
Toplumun, milletin ortak değerleri olan Türkiye Cumhuriyetinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olduğu gerçeğinden hareket ederek, devlet üzerinden, millet üzerinden ayrımcılığa sebep olacak dili kullanmasınlar.
Atatürk, Cumhuriyet, İslam, Kuran, Peygamber, mezhep, cemaat, tarikat, Alevilik Sünnilik kavramlarını özellikle siyasilerin kullanmalarının önüne geçilmesi zaruridir. Elzemdir.
Siyasiler makam ve mevkisi ne olursa olsun Devlet ve toplum bütünlüğüne zarar verecek olan yukarıda sıraladığım kelime ve kavramları asla kullanmamalıdır.
Dernekler, vakıflar, cemiyetler, cemaatler sahip oldukları oyu kullanarak partilere taraf olmamalıdır. İsteyen en hür şekilde istediğine oy verme iradesin insanlara verilmelidir. Baştakinin işaretiyle yapılacak tercihler hem kendilerine hem de ülkeye zarar verebileceklerini akıllarından çıkarmasınlar.
İnsanımız sadece ilgilendiği alanda en iyisini yapmaya yetimin, kamunun haklarına asla zarar getirmemelidir.
Artık ülkenin huzura, güvene ihtiyacı var. Ülkenin ekonomik kalkınmaya ihtiyacı var. Çocuklarımızın iyi bir eğitime ihtiyacı var. Ülkemin adalete, hakka, kuvvetler ayrılığına ihtiyacı var. Ülkemin meclisinin geceli gündüzlü çalışarak yanlışları düzeltmesi, doğruları ikame etmesine ihtiyacı var.
Bütün bunları evrensel insan Hakları Türkiye Cumhuriyetinin birlik ve bütünlük içinde kıyamete kadar devam etmesi için gösterilecek gayretlere ihtiyacı var.
Sonuç olarak herkesin Anayasaya, Hukukun üstünlüğüne bağlı kalmasına ihtiyacımız var. Bunları yapan ülkemiz geleceğe emin, güvenli, kararlı adım atar.