Abdurrahman ZEYNAL


ERZURUMDAN ORDUYA DOSTLAR BULUŞMASINA

ERZURUMDAN ORDUYA DOSTLAR BULUŞMASINA


Otobüsüm Gümüşhane dinlenme tesislerinde durunca güzel bir sürpriz ile karşılaştım. Değerli öğretmen arkadaşım Sabri Tığtepe’ydi. 1977 Kazım Karabekir Eğitim Enstitüsünden mezun olmuştuk. Yol boyunca güzel bir muhabbetimiz oldu. Güzel duygularını paylaştı. 
Otobüsümüz bir tünelden diğerine geçerken yeni yapılan Zigana Tünelini geçmekte bir hayli güzeldi. Artık dağa tırmanma bitmiş, düz yolda giderken dakikalar içinde Maçka yakınlarında yeniden gökyüzüyle tanışmıştık.
Değirmen dere binalarla, iş yerleriyle sağlı sollu dolmuş dere falan cazibesini kaybetmişti. Ne değirmen nede su kalmıştı. Tam bu sırada Trabzon görünmüş yeni yapılan şehirlerarası otobüs terminali bizi karşılamıştı. Artık Sabri Beyle ayrılmak zamanıydı.
Karadeniz tüm ihtişamıyla bakıp Türkün bayrağına sakin sakin dalgalanırken mavi ile yeşilin horon teptiği güzellikleri sergilerken artık yolumuz hızla Akçaabat, Vakfıkebir, Beşikdüzü ve Giresun’a doğru yolcusu az olan otobüsümüz Giresun’a doğru yol alıyordu.
Güneş batmış uzakta lambaları ile deniz ortasında balık tutmaya çalışan balıkçıların deniz türkülerini söyledikleri hayalimde yer ediyor, çektikleri acıları, sıkıntıları, sevinçleri kulağıma fısıldıyor gibi halleri vardı.
Nihayet Yatsı ezanları okunmuş saat 20.30 sularında yeni yapılmış olan Ordu Şehirlerarası Otobüs terminaline varmıştık. Yanıma okumak için aldığım Nurettin Topçu’nun “Var Olmak” adlı eserinden epey bir bölümü de okumuştum.
Arabadan inince dolmuşa binip öğretmenevine gitmek oldu. Resepsiyona varıp odamı ayarlamaya çalışırken birden sürpriz bir olayla karşılaştım. Tam 44 yıl önce gördüğüm Fen Fakültesi Kimya bölümünden mezun olan Recep Erten kardeşimle karşılaştım.
Recep beyle kırk dört yılın hasretiyle kucaklaşıp muhteşem bir ayrılık hasret gidermesi yapmış hal hatır sorduktan sonra odalarımıza gidip yerleşme işlemini yaptım. Yerleşme bitip koridora çıktığımda bir başka sürpriz beni bekliyordu. Karslı Refik Koçak ve Vesim Güneşte odalarının önündeydi. Aman Allah’ım ne güzeldi. Kucaklaşmalar, hal hatır sormalar görülmeye değerdi.
Öğretmenevi denize sır yakınlıktaydı. Bahçesi rahat sakin ve misafirlerini ağırlarken gecenin ilerleyen saatlerine kadar koyu bir sohbet yapıp odalarımıza çekilirken hey gidi günler hey diye söyleniyorduk…..
Devam edecek