Av. Gamze KINIK


EVLİLİK BİRLİĞİNİN GETİRDİĞİ HAKLAR VE YÜKÜMLÜLÜKLER

EVLİLİK BİRLİĞİNİN GETİRDİĞİ HAKLAR VE YÜKÜMLÜLÜKLER


Evlilik, hukuken kabul edilen bir resmi birliktelik şeklidir. Evlilik birliği, eşler arasındaki birlikteliğe resmi bir statü tanırken aynı zamanda eşlere bir takım haklar sunmakta ve eşleri bir takım yükümlülüklere tabi tutmaktadır. Evlilik birliği devam ederken birliğin korunması amacıyla gereken önlemlerin alınmasının istenmesi de mümkündür.

HAKLAR VE YÜKÜMLÜLÜKLER

  1. Birliğin Mutluluğunu SağlamaYükümlülüğü

Evlilik birliği yalnızca eşleri değil çocukları da yakından ilgilendirmektedir. Evlilik birliğinin kurulmasından, birbirinden farklı bu iki kişinin aile kurmaları ve dünyaya gelen çocukların bu aileye dahil olmaları amaçlanmaktadır. Birliğin sağlıklı temellerüzerine kurulması ve bir arada aile saadetinin yaşanması umut edilmektedir. Bu yüzden de eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamakla ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlü tutulmaktadır.

  1. Çocuklara Özen Gösterme Yükümlülüğü

Bu yükümlülük ana baba olmaktan kaynaklanmakta ve aynı zamanda toplumsal sorumluluğa da hizmet etmektedir. Zira ana baba tarafından yetiştirilen bir çocuğun topluma karıştığında hayatla mücadele edebilmesi için toplumsal yaşama hazırlanması gereklidir.

  1. Birlikte Yaşama Yükümlülüğü

Kural olarak evlilik birliğinin kurulmasıyla eşlerin birlikte yaşama zorunlulukları doğmaktadır. Ancak bu kuralın istisnaları vardır. Örneğin; tayin, zorunlu şark görevi, eşin askeri personel olması ve savaş veya benzeri askeri harekatlar nedeniyle birkaç hafta veya aylığına göreve gitmesi, eşlerden birinin kurs veya mesleki eğitimler sebebiyle evinden bir müddet ayrı kalması, çocuklardan birinin üniversiteyi kazanması sebebiyle bir eşin çocukla birlikte başka şehre gitmesi gibi.

  1. Birbirlerine Sadık Kalma ve YardımcıOlma Yükümlülüğü

Evlilik sadakat üzerine kurulmakta ve eşler arasında saygı, sevgi, karşılıklı değer verme, önemseme, anlayış, yardımlaşma ve sadakat gibi manevi değerlerin bulunması gerekmektedir. Aynı zamanda eşlerin birbirlerine yardımcı olmaları gerekmektedir. Bu kapsamda evin geçimi, idaresi, ev için gerekli çeşitli iş ve işlemler, çocukların bakılması, eğitilmesi gibi birçok konuda eşlerin karşılıklı yardımlaşma ve işbirliği içerisinde olmaları zorunludur.


 

  1. Konutu Birlikte Seçme Hak ve Yükümlülüğü

Evlilik birliğinin kurulmasından itibaren birlikte yaşama yükümlülüğü altında olan eşler, oturacakları konutu birlikte seçmek zorundadır. Örneğin koca tarafından kadın eşin, kocanın ana babasıyla aynı evde oturmaya zorlanması elbette kabul edilemez niteliktedir. Eşlerin huzur ve mutlulukları için ortak yaşamın sürdürüleceği konutu birlikte seçmeleri beklenmektedir.

  1. Birliği Yönetme Hak ve Yükümlülüğü

evlilik birliğinin eşler tarafından birlikte ve beraberce yönetilmesi gereklidir. Aslında yükümlülük, sorumlulukların ve evin yükünün eşler arasında bölüşülmesi anlamına gelmekte ve aynı zamanda eşlerin birbirlerine yardım etme ve diğer ifadeyle yardımlaşma yükümlülüklerine işaret etmektedir.

  1. Giderlere Katılma Hak ve Yükümlülüğü

Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılmakla yükümlüdür. Zira günümüz yaşam koşulları, hayat pahalılığı, ihtiyaçların sayısında ve miktarındaki artışlar, çalışma hayatının devamlılığı, iş yoğunluğu, trafik ve zaman problemi gibi hususlar, eşlerin gelir elde etmelerini ve ev işlerine katkı sağlamalarını gerekli kılmaktadır.

  1. Eşlerin Birliği Temsil Hak ve Yetkisi

Eşlerden her biri,ortak yaşamın devamısüresince ailenin sürekliihtiyaçları için evlilikbirliğini temsil etme hakkına sahiptir. Görüldüğü üzere bu hak ailenin sürekli ihtiyaçlarıyla sınırlandırılmaktadır.

  1. Eşlerin Hukukî İşlem Yapma Hakkı

 

Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça eşlerdenher biri, diğeriyleve üçüncü kişilerle her türlü hukukî işlemi yapabilmektedir.

  1. Eşin, Diğer Eşin Temsil Yetkisinin Kaldırılmasını veya Sınırlanmasını İstemeHakkı

Eşlerden birinin birliği temsil yetkisini aşması veya bu yetkiyi kullanmada yetersiz kalması halinde diğer eşin, hâkimden bu eşin temsil yetkisini kaldırmasını veya sınırlamasını isteme hakkı bulunmaktadır.

  1. Kadının Kendisinin veya Eşinin SoyadınıKullanma Konusunda SeçimHakkı

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 185. maddesinde yer alan ve kadının evlenmekle kocasının soyadını almasını, ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine


 

yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanmasını ve daha önce iki soyadı kullanan kadının bu haktan sadece bir soyadı için yararlanmasını düzenleyen hüküm, Anayasa Mahkemesi’nin 22/02/2023 tarihli ve 2022/155 Esas, 2023/38 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir. Halihazırda yeni düzenleme de olmadığından kadın eş, tercihine göre kocasının soyadını alma veya kendi soyadını kullanmaya devam etme konusunda serbestiye sahiptir.

  1. Eşlerin Meslek ve İş Seçiminde Birliğin Huzur ve Yararını Göz Önünde Tutma Yükümlülüğü

Eşlerden her biri, meslek veya iş seçiminde diğerinin iznini almak zorunda değildir. Ancak meslek ve iş seçiminde ve bunların yürütülmesinde evlilik birliğinin huzur ve yararıgöz önünde tutulmak zorundadır.

  1. Aile Konutu Şerhi Verilmesini İstemeHakkı

Aile konutu eşlerin birlikte yaşadıkları ve acı tatlı birçok anılarınıpaylaştıkları yerdir. Yargıtay

2. Hukuk Dairesi’nin 19.11.2009 tarihli ve 2009/6998-20165 sayılı ilamı ile de aile konutunun “aile konutu eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdiği, acı ve tatlı günleri içinde yaşadığı, anılarla dolu bir alan” olduğu belirtilmektedir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2016/1651 Esas, 2016/9816 Karar sayılı kararıyla da aynı hususlara yer verilmektedir.

Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteme hakkına sahiptir. Aile konutunun eşlerden biri tarafından kira ile sağlanması halindeyse sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı hâline gelmekte ve bildirimde bulunan eş, diğer eşle birlikte müteselsilen sorumlu olmaktadır.

Eşlerden birinin, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshetmesi, aile konutunu devretmesi veya aile konutuüzerindeki hakları sınırlaması mümkün değildir. Zira konutu birlikte seçme hakkı dikkate alındığında eşler tarafından birlikte seçilen ve halen kullanıldıkları eşyaların içerisinde yer aldığı ve eşlerin adeta yuvaları olan, evlilik birliğinin devam ettirildiği, kişisel ve müşterekhatıraların yaşandığı, çocukların yetiştirildiği ve alışılmış olan aile konutu hakkında diğer eş tarafından bu konut ister kendi mülkü ister kiralanmış olsun tek başına tasarruf edememesi gereklidir.

Ancak diğer eşin rızası gerekirken bu rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteme hakkına sahiptir.