Ömer KOZ


Gençliğin Kıymeti

Gençliğin Kıymeti


Ey gençlik sarhoşuyla kendinden geçen kişi! Kulluk ve erdem yolunu genç iken seçmeli ve bu yolda yürümelisin. Yarın yaşlanacaksın, gençlik elden gidecek.

Gönlün huzur içinde, gücün yerinde ve saha genişken topu çeliver.

Ben o kıymetini bilemedim.

Şimdi aklım başıma geldi, fakat gençlik geri gelmiyor.

Kadir gecesinden daha değerli günlerim birer birer elimden alındı.

Yaşlı merkep yük altında ne yapabilir?

Rüzgar kanatlı bir ata binmişsin sen, sür atını.

Kadeh kırılınca artık onu eski haline döndürmek imkansızdır. Fakat kırılan kadehi yapıştırmaktan da geri durmamalı.

“Kendini Ceyhun Irmağı’na at” diye kim söyledi sana. Fakat bir kez düştüysen kurtulmak için çırpınmalısın.

Su varken elinde, onu yitirmişsin.

Şimdi abdest alman gerekiyor.

Su bulamayınca temiz toprakta teyemmüm yapmalısın.

Yarışa girmiş oldun, birinciliği kaçırsan da sürdürmelisin, düşe kalka da olsa mutlaka hedefe ulaşmaya çalışmalısın.

Rüzgar kanatlılar uçup gitti çoktan.

Sen elsiz ayaksız bekleme.

Ey akıllı kişi! Sözlerime kulak ver.

 

Kaplana Binen Gönül Eri

Gönül erlerinden biri bir kaplana binmiş elinde bir yılan, onu hızlı hızlı sürüp gidiyormuş.

 

Adamın biri: ‘’Bana da bu gittiğin yolda kılavuz ol ey Allah’ın yolcusu. Ne yaptın da yırtıcı bir hayvan sana ram oldu ve saadet yüzüğünün kaşına senin ismin kazıldı?‘’ demiş…

 

Gönül eri cevap vermiş: ‘’Kaplanın, yılanın, filin ve akbabanın bana zebun olmasında şaşılacak bir şey yok. Sende Allah’ın emrinden dışarı çıkma ki, senin emrinden de hiçbir şey dışarı çıkmasın. Memlekete hükmeden kimse Allah’ın buyruğundan ayrılmazsa, Allah da onun gözeticisi, yardımcısı olur. O seni dost bildikten sonra, imkânı yok düşmanın elinde bırakmaz. İşte yol budur! Bu yoldan yüze çevirme; yürü ve ne muradın varsa gör. Nasihat, ancak Sadi’nin sözlerinden hoşlanan kimsenin işine yara. 

(Bostan’dan Hikâyeler)