Dilara KARAKAYA


Hayvan sevgisi mi? İnsan sevgisi mi?

Hayvan sevgisi mi? İnsan sevgisi mi?


Bugün ki köşe yazımda, bu aralar en çok gündemde olan ve haber sayfalarını bol bol süsleyen sokak hayvanları konusuna değinmek istiyorum. 

Son günlerde hızla artış gösteren başı boş köpeklerin saldırı haberleri, ülke gündeminden düşmüyor. Bu konu hakkında da ortak karara varılmaya çalışılıyor. Eminim ki en doğru karar eninde sonunda verilecektir.

 Ama beni rahatsız eden başka bir konu var. oda, "sokak hayvanları uyutulsun" konusu.

Bizler bu dünyanın sadece insanlar için mi yaratıldığını düşünüyoruz acaba? Nedense çok benciliz her konuda. İnsan evladı olarak zararımızın dokunmadığı herhangi bir konu yok. Canlıların yaşam alanlarını katledip, sonra da aç kalmasına sebebiyet veriyoruz.  Sonu bize dokununcada hemen yok edilmesini istiyoruz. 

Bu böyle olmaz!

Amacım tabiki de başı boş gezmeleri veya insanlara zarar vermeleri yönünde değil. Benim amacaım en son çare bile olmayan "hayvanlar uyutulsun" lafının gündeme gelmesi ve desteklenmesinin doğru olmadığını söylemek. Peki ilk çareleri düşünecek olursak;

1. Yeteri miktarda barınakların olması

2. Barınaktaki koşulların düzgün sağlanması

Bence bu iki seçenek yeterde artar bile. 

Yerel seçim süreci boyunca Belediye başkan adaylarının, sokak hayvanları için 'barınak yapılacak' sözleri vardı. Şimdi her partiden seçilen başkanlarımızın sözlerini tutması gerekiyor.  Hem böylelikle  ilçe, il ve ülke genelinde böyle bir sorunumuzun ortadan kalkacağını düşünüyorum. 

Bizleri 'hayvan segisi' ile 'insan sevgisi' arasında tercih yapmamızı isteyen, belirli bir kesmin giderek arttığını  görüyorum. Ama unuttukları bir şey var; bir milletin büyüklüğü ve ahlaki gelişimi hayvanlara olan davranış biçimi ile değerlendirilir.