Abdurrahman ZEYNAL


HİÇ TANDIRA AYAKLARINIZI ASTINIZ MI?

HİÇ TANDIRA AYAKLARINIZI ASTINIZ MI?


Mevsimlerden kışın En şiddetlisini yaşıyorduk Aralık Ayı Zehmeri Ayıydı. 
Evimizi Adeta naylonla çevirmiştik Pencereler Kapılar sanki Elbise giymişti 
Buz tutmuştu hava Esen tipiyle beraber Camlardaki Naylon Tutunmak için Çırpınıyordu
Ara sıra Rüzgârın Sert tokatları Naylon kaplanmış Pencerelere iniyordu.
Yataktaydik Dışardan gelen uğultular kulaklarımızı tırmalıyordu.
Sanki herkes yarı uyanık gelen sesleri. Dinliyordu .Anam Gaz Lambasını yakarak Kalkmış Pencerelere bakıyordum 
Aman dışarı hiç görünmüyor Allah Verde Kimse donmaya
Bende uyanıktım Anama çok mu yağmış  Çok Çok yağmış Yarın işimiz zor Şimdi Tandırın Bacası Hepenkte kapanmıştır 
Yarın Çok işimiz var Eyvah Dedim küreğimde iyi değil Gene Ellerim su toplayıp patlayacak Eh dedim Başka çaresi varmı kendi Evin yasar  Mecbur yapacaksın 
.Kafama yorganı çekip Uyumuştum 
Erken kalktığımızda Babam kapıyı Zor Açmıştı Evimiz Kardan adam olmuştu 
Dışarı çıkmak için bayağı uğraşmıştık Kar Adam boyu ilk önce Bahçeden başlamak lazımdı
Yarı Baygın yarı Aygın bir vaziyette sobayı  Yakmış Çay suyunu koymuştuk 
Kahvaltıdan Sonra Ya Allah ya Bismillah deyip kar temizliğine Bahçeden Başlamıştık
Aman Allah'ım Bu Ne 
Kar adam boyu 
Yenilmiş Nefer gibi 
Hevesim 
Azalmış sanki Nefesim kesilmiş Haleti tembel olmuştum 
Eh Ağabeyim babam yanımdaydı Beni takip ediyorlardı 
Karı bahçe Kapısının Duvarına  doğru yığmıştık 
At babam At Bitmiyor ki Mübarek Nihayet Öyleye Doğru Bahçe temizlenmişti 
Bir taraftan Eller Açıyor Zıplamalarım Başlıyordu Bayağıda üşümüştük
Ben hemen sobanın başına koşmuştum Sıcağın vurması Ellerimdeki Diziyi iyice Artırmıştı
Rahmetli Anam Babamındı Seslenmesiyle Ellerime Yoğurt sürüp İyice Bağlamıştı
Eh dedim Artık  çalışamam kurtardık sayılır
Geçekten öğle olmuştu Ben İçeride Sobanın Başında Sızlanırken Babam Ağabeyimin Küt Sesleri çıkartan  kar Atışlarını Duyuyordum
Tamam dedim  durumu kurtardık. fakat  çokta Acıkmıştım Anam yemek koymak için Babamların işi bitirmesini bekliyordu.
O Sırada  Hava Nenemin Sesini duydum Süt getirmişti İçeri girdi Kalkıp Boynuna Asildim Nene Çok perişanım diyerek Ellerimi Gösterdim Hadi kalk Gel Benimle Gidelim Sana  Merhem süreyim Sevinmiş Nenemle gitmiştim
Tandır Evine girip Oturmuştuk Çok güzeldi Kırlangıç şeklinde tavana tandır  bacasına yükselen Tomruklar vardı Yan kısımları işlemeli  
Alt tarafında Dolaplar duvarda  pencere şeklinde oyuklar vardı . Bayağı sıcaktı Dışardan gelen havayla Çarpışıp Sanki Soğuğu Kucaklayıp içeri girmesine izin vermiyordu .Nenem Elinde Kara merhemle Gelip Ellerimin şu toplayarak patlayan yerlere ince bir şekilde sürmüştü 
Gerçekten acısı geçmeye başlamıştı.
Nenem yasarım tandırda Bulgur pilavı yaptım Şimdi kor halinde Büyük patateslerinde attım   
Yemekten sonra onları da Tandır çıkartıp Kaba koyarım Sende Yersin Sevinmiştim 
Tandır başının Saçı kapanmış Çevresinde Oturacak  kilimler Birde Post vardı  postta dedem otururdu 
Şimdilik benim deyip Posta oturdum 
Nenem Tepsi ile Bulgur pilavını Ayran ekleyerek koymuştu Lezzetlimi  lezzetliydi.
Afiyetle yemiştim Sonra Tandırın Sacını Kaldırıp  Şişle Patatesleri çıkartıp Tepsiye dizip Bir iki tanede Bana Ayırdı 
Kabukları simsiyah olup Kırdığımda içerisi mis gibi kokuyordu tertemizdi Tuzlayıp Afiyetle yemiştim Böğle Bir lezzet yoktu
Nihayet Yaşar Tandırın koru yakmayacak dereceye geldi Hadi gel Ayaklarını As İyice Isın 
Doğrusu muhteşemdi Bulgur pilavı Közde Patates Ayaklarımı Gıdıklayan Tandır sıcaklığı Hatıralarımın Unutulmayacak Anılarının Zirvesi Olmuştu 
Rabbim Üzerimizde Hakkı bulunan Bütün  Nenelerimiz Ve Dedelerimizin  Makamını Cennet Eylesin İNŞALLAH