Geçen günkü yazımda, İSLAM’İN en önemli ilkesi olan GÜZEL AHLAK’I, Allah hepimize
nasip etsin demiştim!
Sevgili Peygamberimiz,’’ Ben güzel ahlaki tamamlamak için gönderildim.’’ demedi mi?
BU EMİRLERİ, HADİSLERİ, İLKELERİ ve GÖRÜŞLERİ:
Her yetkili olan (Hocalar ve din görevlileri camilerde, mescitlerde hutbelerde…), fırsat
buldukça söylüyor, hatırlatıyor. Basın ve televizyonlar sık sık bahsediyorlar. Din âlimleri ve
yazarlar fikirlerini sergiliyor.
DİYANET SINIRLIDA OLSA, PROGRAMLAR HAZIRLIYOR.
İNSANLIĞIN KURTULUŞU, huzuru ve refahı, ruhi olgunluğu, barışı, uyumu, diyaloğu,
gelişmesi ve zenginliği; bunların yaşanması ve uygulanması ile doğru orantılı!
ÇOK ŞÜKÜR ŞEHRİMİZ, ezici çoğunlukla bu ilkelere uyuyor. RAMAZAN’I coşkuyla karşılıyor,
yaşıyor ve iyilikle uğurlanıyor. Âmâ eksiğimiz, görmediğimiz ve ihmal ettiklerimiz de az değil.
SÖZÜMÜZ, TAVSİYEMİZ UYMAYANLARA; düzeni, ahengi bozanlara, huzuru kaçıranlara.
İKİ YILDIR SALGIN nedeni ile; toplumdan, eşten, dosttan uzak, herkes üzgün ve sessiz,
korku ve beklenti içerisinde geçirdik bu kutsal ve coşkulu ayı!
Birçok şeyi ve sosyal yaşam, İftar yemekleri, toplu sohbet ve paylaşmaları unutmuş,
yaşamıyor yaşayamıyor, ya da ikinci plana atılmış durumda idi…
Özlüyoruz ama eski dayanışmaya, o sıcak ortamlara, bölüşmeye ve gidip gelmelere hala
ulaşamadık…
Çok şükür bu salgından kurtulduk sayılır!
BU SENEDE ZELZELE GELDİ VURDU!
Bu sene de yeis içindeyiz (depremden dolayı); depremin acısı ve dalgaları geçmiyor ki!
Bu acı, olumsuz ve moralsiz tablolar içinde, İlimizin sakinleri önceki yıllarda olduğu gibi;
olumsuz hareketler yapmayacaklarına ve olgun olarak aziz RAMAZAN AYINI geçireceklerine
inanıyorum…
İLKELERE VE İSLAMIN GÜZEL AHLAKINA uyan, PEYGAMBERİMİZİN (SAV) yaşantısına uymaya
çalışan, çoğunluğun, bu güzel insanların;
KUTSAL BİR AYDA, ulvi duygularla yaşamalarına, sevap kazanmalarına, feyiz almalarına,
günlerini huşu ve haz içinde geçirmelerine engel olanlara, ket vuranlara:
Kızıyorum, hoş bakmıyorum! Biliniz ki, çoğunlukta hoş bakmıyor.
Emirler, bu güzel ilkeler ve davranışlar; Neden yeteri karda uygulanmıyor,
uygulanamıyor, yaşanmıyor, yaşanamıyor?
Yazı devam edece, hoşça kalın.
