Ömer KOZ


Kan, Vahşet, Gözyaşı ve Yakarış

Kan, Vahşet, Gözyaşı ve Yakarış


Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde

Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu

Varıp eşiğine alnımı koydum

Sanki bir yeraltı nehr çağlıyordu

Gözlerim yollarda bekler dururum

Nerde kardeşlerin diyordu bir ses

İlk Kıblesi benim ulu Nebi’nin

Unuttu mu bunu acaba herkes

Burak dolanırdı yörelerimde

(...) 

dizeleriyle Mehmet Akif İnan bizlere Mescid-i Aksa davasının yönünü çiziyordu.

 

Kudüs’ü, Filistin’i ana kucağından ayrı gören bazı zihniyetlere rağmen bu topraklar bizim ana toprağımızım kederli yavrularıdır. 

 

İnsanlık tarihinin en vahşi soykırımı gerçekleştiriliyor... 

 

Doğru ve tarafsız medya! Sessiz... 

Müslümanlar sessiz... 

İnsanlık sessiz... 

Kendini süper zanneden güçler sessiz... 

Japonya, Almanya, Amerika, Rusya... 

 

Bırakın bir vatandaşını, bir eşyası kaybolsa ortalığı yakıp yıkan, dünyayı birbirine katan kan emici vampir ruhlu Batı dünyası sessiz... 

 

Irak’ta, Suriye’de, Yemen’de, Afganistan’da, Lübnan’da, Doğu Türkistan’da, Balkanlar’da, Filistin’de... Sözün özü ata yurduna bağlı bir neslin toprakları kanla yoğrulmuş, kan emiciler zulümlere devam ediyor. 

 

Allah’ım, sen güç ver, mücadele etmemizi nasip eyle... 

 

Dularımızı, temenni ve yakarışlarımızı Nuri Pakdil şöyle dile getirsin:

Tûr Dağı’nı yaşa

Ki bilesin nerde Kudüs

Ben Kudüs’ü kol saati gibi taşıyorum

Ayarlanmadan Kudüs’e

Boşuna vakit geçirirsin

Buz tutar

Gözün görmez olur

Gel

Anne ol

Çünkü anne

Bir çocuktan bir Kudüs yapar

Adam baba olunca

İçinde bir Kudüs canlanır

Yürü kardeşim

Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin.