Ömer KOZ


Komşuluk Hakkı Üzerine

Komşuluk Hakkı Üzerine


Biri kendisi için istediğini din kardeşi için -yahut komşusu için- de istemedikçe (tam) iman etmiş olamaz.” (Müslim, İman, 71)

Hadis-i şerifinden de yola çıkılarak dinimizde komşuluğa ne kadar değer verildiği açıkça vurgulanmaktadır. 

Başka bir Hadis-i Şerif ise:

Allah’a ve âhiret gününe iman eden ya hayır söylesin ya da sussun; Allah’a ve âhiret gününe iman eden komşusunu rahatsız etmesin; Allah’a ve âhiret gününe iman eden misafirine ikram etsin.” (Buhârî, Rikak, 23) 

şeklinde komşuluğun öneminden bahseder. 

 

Günümüzde apartmanlar dolusu sokaklar, birbirinden bihaber yaşayan insanlar, apartmanında kimlerin yaşadığından dahi haberi olmayan bir topluluk olarak sanki bizlere söylenen ve emredilen komşuluk hakkı konusunda riayet etmemekteyiz.

 

Komşularımızdan bu şekilde bir haber oluşumuz aslında bize emredilen ve dinimizin gerçeği olan komşuluk hakkını ihlal ettiğimizi göstermektedir. 

Oysaki bir Hadis-i Şerif’te yine şu şekilde bir ifade geçmektedir:

 

“Cebrail bana komşu hakkında o kadar tavsiyede bulundu ki, onu mirasçı kılacak sandım.” (Müslim, Birr ve Sıla, 42)

 

Komşularımızla selamlaşmak onların dertleriyle dertleşmek muhabbet etmek ve hiçbir zaman yardımı kesmemek bize emredilen komşuluk hakkıdır. 

 

Komşuluk üzerine birkaç Hadis-i Şerifi Daha sizlerle paylaşmak istiyorum:

 

Şerrinden komşusunun emin olmadığı kimse cennete giremez.” (Müslim, imân, 73)

 

“Ey mümin hanımlar! Sizden biri -yanık bir koyun paçası dahi olsa- komşusunun ikram ettiği şeyi küçümsemesin.” (Muvatta, Sıfatü’n-nebî, 10)

 

Bir Müslüman öldüğünde, yakın komşularından üç hane halkı onun iyi bir insan olduğuna şahitlik ederlerse, Yüce Allah da onun için şöyle der:

“Şahitlikte bulunan kullarımın bildiklerine göre yaprıkları şahitliğini kabul ettim ve kendi bildiklerimi de bağışladım.”

(Ahmed B. Hanbel, II. 409)

 

“Allah’a ve âhiret gününe iman eden ya hayır söylesin ya da sussun, Allah’a ve âhiret gününe iman eden komşusunu rahatsız etmesin, Allah’a ve âhiret gününe iman eden misafirine ikram etsin.” (Buhârî, Rikak, 23) 

 

“Ey Ebû Hüreyre! Şüpheli şeylerden titizlikle sakın ki insanların en iyi kulluk yapanı olasın. Kanaatkar ol ki insanların (Allah’a) en şükredeni olasın. Kendin için sevdiğin şeyi insanlar için de sev ki (kâmil) mü’min olasın. Komşularına iyi komşuluk et ki (gerçek) Müslüman olasın. Bir de az gül, zira çok gülmek kalbi öldürür.” (İbn Mâce, Zühd, 24).

 

Komşuya hürmet, onunla iyi geçinmektir. Onun aç olduğunu bilerek, kendisi tok yatmamaktır. Allahü Teâlâ’nın kendisine ihsan ettiği rızıklardan ona da vermelidir. Onu incitecek söz ve harekette bulunmamalıdır. Hadis-i Şerif’te:

 

(Komşusu, şerrinden emin olmayan kimse, Allahü Teâlâ’ya iman etmemiştir. ) buyruldu. Gayr-i müslim komşuya dahi, mümkün olduğu kadar hediye vermelidir. Başka bir Hadis-i Şerif’te:

(Zimmî komşunun bir hakkı, Müslüman komşunun iki hakkı, akraba olan komşunun üç hakkı vardır) buyuruldu. Komşusunun evine, pencerelerine bakmamalıdır.”

şeklinde Hz. Peygamberimiz (SAV) buyurmuştur.