1960'larda... Kışın uzun gecelerinde köy odaları dolup taşardı. Muhabbetin, samimiyetin, saygının, küçüklerin saygısı, büyüklerin birbirlerine saygısının ve muhabbetinin zirve olduğu yıllardı.
Yatsı namazından sonra şiir, edebiyat, askerlik, hatıralar neler neler anlatılırdı.
Büyükler anlatırken biz küçükler anlatılanları can kulağıyla dinlerdik.
O yıllar köy odalarında : Ahmediye, Muhammediye, Hz. Ali Cenkleri, Siyer, Kara Davut, Akaid, Leyla ile Mecnun, Köroğlu, Kerem ile Aslı, Aşık Garip ile Şahsenem okunurdu.
Bu okumalar anlatımlar bir kış boyu devam ederdi.
İslam ile bilgiler bu kitaplar ve anlatılanlardan öğrenilirdi.
Bu anlatılanlar insanlarda öyle bir İman oluştururdu ki tarif edemem.
Köylüler Allah'a tam teslim olurlardı. Şüpheleri de yoktu.
Yıllar geçti, köyler boşaldı, geleneksel anlayış yok oldu gitti....!
Köy odaları adı konmamış Eğitim Fakültesi, Edebiyat fakültesi bu odalara devam edenlerde fakültelerin öğrencileri idi.
Bu odalarda nice Çavuş Emiler yetişti....
